14 Aralık 2014 Pazar

'Isırganla yakınlaşmamız lazım'

Giresun'da Karadeniz Doğa Koruma Federasyonu (KARDOĞA) ve Giresun Valiliği işbirliğinde gerçekleştirilen Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) destekli "Isırgan Dünyası" adlı proje kapsamında toplantı düzenlendi.


Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bafra Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Kemal Ayan, Giresun Ticaret ve Sanayi Odası salonundaki toplantıda yaptığı konuşmada, Karadeniz Bölgesi'nin ısırgan üretimi için çok uygun bir ekolojiye sahip olduğunu söyledi.

Özellikle ısırgan otunun Karadeniz Bölgesi'nde organik olarak yetiştirilmesinde hiçbir engel bulunmadığını vurgulayan Ayan, "Aksine destekleyici birçok sebep var. Çünkü artık dünyada, tekstilde de kirlilik unsuru yaratan bir sentetik yapıya çok olumlu bakılmıyor. Onun için Karadeniz Bölgesi'nde ısırgan otu yetiştiriciliğini tanımlarken kesinlikle kirletmeden organik bir üretim planlamaktayız" dedi.

BİRÇOK SEKTÖRDE KULLANILIYOR

OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Aytaç ise ısırgan otunun birçok sektörde kullanıldığını dile getirerek, "Tıpta kullanımından başlamak istiyorum. Yapılan bilimsel çalışmalarda ısırganın hangi konularda faydalı olduğu ispatlanmıştır. Antienflamatuvar etkisi vardır, bu kas gevşetici bir etkidir. Bağışıklığı artırıcı, prostat kanserinde faydalı olduğu birçok çalışmalarda ispat edilmiştir" diye konuştu.

Isırgan otunun bir başka kullanım alanının gıda olduğuna dikkati çeken Aytaç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle Karadeniz şartları için mayıs ayından başlamak üzere haziran sonuna kadar herhangi bir dönemde yaprakları çok değişik alanlarda değişik amaçlarda gıda olarak kullanılmaktadır. Çay olarak da tüketilmektedir. Isırgandan kullanılan lifler sağlıklı havalanmayı sağladığı için de terin vücuda rahatsızlık vermesini önleyen bir etkisi var."

Aytaç, ısırgan otunun kozmetik kullanımının bir hayli yaygın olduğunu ifade ederek, "İçermiş olduğu karotin, mineral tuzlar, reçine, histamin enzimler, vitamin A ve C katkıları dolayısıyla hem yapraklarında hem tohumlarında hem de köklerinde bulunmaktadır. Cilt koruyucu, cildi sıkılaştırıcı ve kepek önleyici olarak krem şampuan ve sabun gibi benzeri kozmetiklerde kullanılmaktadır" ifadelerini kullandı.

KÖK BOYASI HAYVAN YEMİ VE GÜBRE OLARAK DA KULLANILIYOR

Isırganın toprak üstü kısımlarından ve toprak altı köklerinden boya yapımında kullanıldığını belirten Aytaç, şunları kaydetti:

"Sarı siyah, sarı kahverengi ve gri renkler verebilmektedir. Hayvan yiyeceği olarak da kullanılıyor. Kurutulduktan sonra büyükbaş hayvan, at ve sığırların yiyebildiği, yine pelet yapmak suretiyle kemirgen hayvanların, kanatlıların yemlerinde kullanılabilmektedir. Enerji bitkisi olarak kullanılmaktadır. Lifleri alındıktan sonra geriye kalan sapların değerlendirilebilmesi amacıyla bu saplar önce kıyılır, parçalanır, öğütülür ve preslenmek suretiyle pelet, briket ve diğer odunsu mamuller haline getirilerek 3 bin 800 kalori enerji vermektedir."

Doç. Dr. Aytaç, ısırganın gübre olarak da kullanılabildiğini dile getirerek, "Yaprakları ve sapları yüksek oranda azot içerir. Bundan dolayı bunlar çürütülmek suretiyle direkt araziye organik gübre olarak atılabilir" dedi.

"ISIRGANLA YAKINLAŞMAMIZ LAZIM"

KARDOĞA Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Adanır ise projeyle ısırgandan yaşam kültürü ve ekolojik olarak nasıl faydalanılabileceği üzerinde durduklarını anlatan Adanır, şunları söyledi:

"Bu projeyle ısırgandan kaçarken ısırganla yakınlaşma bulduk. Bir gün Espiye Soğukpınar'da çorap ve eldiven üreten biriyle karşılaştık. Giresunlulara zaten ısırgancı diyorlar, bununla ilgili bir şey yapalım dedik. 59 çeşit yemek yapılıyor, kültürümüzde yaygın, ısırgandan neredeyse her şey yapılıyor. Isırganla yakınlaşmamız lazım."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder