28 Eylül 2015 Pazartesi

İşte İbrahim Saraçoğlu'ndan göbek eriten formül!

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, göbeğinden kurtulmak isteyenlere önemli tüyolar verdi. İşte o tüyolar...

1.Maydanoz ve limon suyunu sabah kalkar kalkmaz tüketin.

2.Doğal domates suyu için (Öğleden sonra bir bardak)

3.Akşamları en az yarım saat yürüyüş yapın.

Bunları 1 ay uyguladıktan sonra 10 gün ara verin. Sonra yeniden 1 ay uygulayın.

Domatesin büyük bir nimet olduğunu belirten Saraçoğlu, "Domates suyu ayrıca kalbiniz dıştan yağ bağlamışsa onu da eritiyor" dedi.


26 Eylül 2015 Cumartesi

Hamile kaldı ama sporu bırakmadı

Profesyonel fitness uzmanı olan 26 yaşındaki Sophie Guidolin hamile kalmasına rağmen sporu hayatından çıkarmadı.


Hamileliği boyunca bu durumu da fotoğraflayan genç sporcu doğumundan 2 gün sonraki fotoğraflarında ise sanki hiç hamile kalmamış gibi görünüyor.

Hamileliğinin 34. Haftasına kadar sporu ve ağırlık kaldırmayı bırakmayan Sophie birçok habere de konu oldu.

Hamileyken bu kadar “ağır” spor yapmasının hem kendinin hem de hamile olduğu ikizlerinin sağlığını olumsuz yönde etkileyeceği yönünde eleştirilerin hedefi haline geldi.


Ancak tüm bu eleştirilere kulak asmayan Guidolin kendisi gibi sporcu ve aynı zamanda spor hocası olan kocası Nathan’ın gözetiminde, spor yapmaya devam etti.

Hamileliğinin 34. haftasına kadar sporu hayatından çıkarmayan genç kadın sonuçtan da oldukça memnun.

Şu anda hem Sophie hem de ikizleri gayet sağlıklı.


Sophie hamilelikten önceki fit haline dönmek için çalışmalara başladı.


Sosyal medyayı da etkin bir biçimde kullanan Sophie hamileliği boyunca yaptığı çalışmaları, diyetini ve hamilelik macerasını Instagram hesabında paylaştı.


Sophie'nin Instagram'da 222 binden fazla takipçisi bulunuyor.


İkizleri için yeni açtığı Instagram hesabının bile takipçi sayısı 28 binden fazla. (İkizlerin babası Nathan'ın ise yalnızca 4 bin 8 yüz civarı takipçisi var)

22 Eylül 2015 Salı

Yüzme ile nasıl kilo verilir?

Kardiyo egzersizlerinin başında gelen ve diyet programlarının vazgeçilmez sporu olan yüzme, kilo vermede nasıl bir role sahiptir?

Yüzme, vücuttaki birçok kası aynı anda çalıştırabildiği için özellikle diyet programlarında uygulanan ve sağlıklı yaşam için vazgeçilmez olan bir spordur. Yüzme bu neden kardiyovasküler egzersiz kategorisinde değerlendirilir.
Yüzme, belirli tekniklerle herkes tarafından yapılabilen bir spordur. Bu nedenle çok fazla kişi tarafından tercih edilir. Yüzme alanların son zamanlarda çoğalması da bu sporun yaygın hale gelmesine katkı sağlamıştır. Olimpik yüzme havuzları ve açık yüzme havuzlarında olabildiği gibi denizde de yüzülebilir.
 
Yüzme bilmeyen kişiler de boylarını aşmayan sularda yüzme hareketlerini içeren egzersizler yapabilir. Bu egzersiz, tam olarak yüzme hareketlerini kapsamasa da tüm kasları çalıştırabilen aerobik hareketlerden oluşan bir plan dahilinde yapılabilir. Su içerisinde yapılan egzersizlerin her biri kilo vermeye yardımcı olmaktadır.
Suyun direncinin, insan vücuduna daha fazla kuvvet harcatacak kadar güçlü olması yüzmenin ve su içi egzersizlerinin yağ ve kalori yakımına katkıda bulunmasını sağlar. Yüzme sporunun yanında düzenli bir diyet programının uygulanması, yüzmeden daha iyi verim alınmasına yardımcı olmaktadır.
Yüzme ile kilo verebilmek için diyetin yanı sıra bilinmesi ve uygulanması gereken bazı yöntemler vardır. Bu uygulamalar şu şekilde sıralanabilir;
  • Yüzmenin süresi 30 dakikadan az olmamalıdır. Çünkü suyun içerisine girildiğinde vücudun sıcaklık dengesini kurması ve kasların çalışması için bu süre gereklidir. Yüzmeye başlamadan önce birtakım ısınma hareketleri yapmak da yüzmenin daha verimli olmasını sağlar.
  • Yüzmeye başlarken yavaş hareketlerle kulaç atılmalıdır. Su dışında ısınma imkanı bulamayan veya ısınmayı unutan kişiler yavaş kulaç hareketleri ile bunu telafi edebilir. Ani hareketler kas zedelenmesine ve sakatlanmalara neden olabilmektedir.
  • Yüzme esnasında olabildiğince çok teknik uygulanmalıdır. Kelebek, kurbağa gibi yüzme stilleri uygulanmalıdır. Böylece kas gruplarının belirli aralıklarla çalışması sağlanır. Bu yüzme stillerinde farklı kas gruplarının üzerine ağırlık binmektedir.
  • Yüzmenin süresine göre belirli bir plan dahilinde yapılması uygundur. Uzmanlara göre her gün yüzmek yerine birer gün arayla yüzmek daha faydalıdır. Diğer egzersiz planlarında olduğu gibi yüzmede de gün içerisinde aşırı yüklenme yapmadan ve bir gün ara vererek yüzmek kasların dinlenmesini sağladığı için kilo verilmesi sağlanır.

3 Eylül 2015 Perşembe

Diyetisyenlerin asla yemeyeceği 5 yiyecek

Diyetisyenlerin mutfaklarınızdan uzak tutmanızı tavsiye ettiği 5 besin grubu var.


Diyetisyenlerin ne söyledikleri, bize “neleri yememizi ya da yemememizi” önerdikleri önemlidir. Elbette her diyetisyenin favori yiyecekleri olabilir ama bize “şunlardan mutlaka uzak durun” dedikleri yiyecek içecekler de vardır. Amerikalı beslenme uzmanı Kristin Kirkpatrick’in de, diyetisyenlerin de mutfaklarınızdan uzak tutmanızı tavsiye ettiği 5 besin grubu var. İşte onlar...

YAĞI AZALTILMIŞ YİYECEKLER

Yağsız ama lezzetli olabilen gıdalar benim için “mantıklı olmayan gıdalar” sınıfına giriyor. Yağı azaltılmış fıstık ezmesini alın. Üreticiler fıstık ezmesinin içerisinden yağı çıkardıkları zaman toplam fıstık miktarını azaltıp –sağlıklı yağ kaynağı– yerine şeker ekliyorlar.
Gramı 9 kalori olan istenmeyen yağ çıkarıldığında, gramı 4 kalori olan şeker ve sıfır yağ ile üreticiler tarafından ürün daha az kalorili ve yağsız görünmesi sağlanıyor. Ancak insülin direnci ve diyabet hastalarının daha fazla şekerli besin almalarına ve ciltte kırışıklık ve sarkmalara neden oluyor.

Diğer bir deyişle, normal halini yani tekli doymamış yağ içeren halini yemek, yağsız halinde olduğu gibi kan şekerini artırmanızdan veya insülin üretimini etkilemesinden daha iyidir. Sonuç olarak (kelime oyunlarımı bağışlayın lütfen): Doğal beslenin. Fıstık ezmesinin içeriğinde tek bulunması gereken zaten fıstıktır, teferruatı boş verin!

KÖTÜ BESLENMİŞ HAYVAN ÜRÜNLERİ

Ben kırmızı et ve tavuk etini yemeyi yıllar önce bıraktım ancak balık, yumurta, süt ve süt ürünlerini halen tüketiyorum. Benim bu besinleri alırken ambalajında baktığım ilk şey hayvanın nelerle beslendiğidir.

2010 Beslenme Dergisi’ndeki bir çalışmada çim ile beslenen sığır eti A ve E vitamininden ve omega-3 yağ asidinden zengin olduğu görülmüş. Ayrıca çimle beslenen sığırların etinde mısırla beslenenlere göre daha az yağ bulunduğu görülmüş. Bunun yanı sıra bir başka nokta da antibiyotiklerle beslenenlerden aldığımız antibiyotiklerin kişilerde antibiyotik direnci oluşturmada büyük rol oynamasıdır.

Son olarak; antibiyotikle beslenmemiş hayvanların etlerini tercih ederek daha doğal bir beslenmeye sahip olacaksınız. 2011’de Çevre Sağlığı Perspektifleri Dergisi’nde yapılmış bir çalışmada da bulunduğu gibi organik tavuk çiftliklerine oranla konvansiyonel çiftliklerde daha çok antibiyotiğe dirençli bakterinin bulunması bize organik beslenmenin ne kadar yardımcı olduğunun da göstergesi.


HAZIR DONDURULMUŞ YOĞURTLAR

Eğer dondurma tadında sağlıklı bir tatlı arıyorsanız, dondurulmuş yoğurt stantları uygun gibi görünüyor. Ancak bu dondurulmuş yoğurtlar ısındıklarında değişip alkolleşerek kalorisi, yağı ve şekeri yükseliyor. Dahası bu donmuş yoğurt kuruluşları (işyerleri) size daha çok hizmet ettiğinde – size fazla porsiyonlarda verdiklerinde demek daha doğru olur—porsiyon kontrolünüz devre dışı kalmış oluyor. American Journal Önleyici Tıp dergisinde 2006 yılında yapılmış bir çalışmada sunumun yapıldığı kase büyüklüğü ve hatta kaşık büyüklüğünün kişilerin porsiyon kontrolünün ne kadar azaldığını ve yeme durumunu etkilediği gözlemlenmiş.

Çalışmaya katılan beslenme uzmanlarına onlar bilmeden yüzde 31 oranında daha büyük kâselerle ve yüzde 14,5 oranında da daha büyük kaşıklarla servis yapılmış ve kendi uzmanlıklarına rağmen kimse itiraz etmemiş. Sonuç olarak: Olandan daha az. Yani normal yoğurttan 3 kase yemek 1 kase dondurulmuş yoğurttan çok daha iyi. (Not: Ben ülkemizde satılanların içine fazlaca krema eklendiğini de düşünüyorum.)

LİF BARLARI

Sizin de bildiğiniz gibi yüksek lifli diyetlerin birçok yararı var: Araştırmalar yüksek lifli diyetlerin düşük total kan kolesterolü, daha az kabızlık ve hatta daha çok kilo kaybı ile ilişkili olduğunu gösteriyor. Zaten yüksek lifli sabah kahvaltısının gün içinde sizin az yemenize yardımcı olduğunu biliyoruz.

Lif doğal olarak sebzeler, meyveler, tam tahıllar ve kuru baklagiller gibi bitkisel kaynaklı besinlerde bulunuyor. Ancak bunun yerine farklı seçeneklere ulaşmak için –daha lezzetli –lifli barlar uygun gibi görünüyor. Lifli barlarda gizlenen şeker, fazla miktarda mısır şurubu, bal, hurma çekirdeği yağı ve/veya früktozu gözden kaçırmamak gerekiyor. Lif genellikle sağlıklı bir seçim gibi gösterilerek üreticiler tarafından yüksek fiyat etiketleriyle sunulur. Sonuç olarak: Gidin manavdan taze bir elma alıp yiyin. Ekstra şeker ve fazladan kalori almadan zengin liflerinden yararlanın.

ÖZEL BAZI KAHVE İÇECEKLERİ

Ben güne taze demlenmiş bir bardak kahveyle başlamaya bayılıyorum. Hatta kalp hastalığı, inme (felç), diyabet veya enfeksiyon nedeniyle ölme riskini azaltıyor -ve hatta bonus (avantaj) olarak düzenli kahve tüketiminin çeşitli sağlık faydalarını beraberinde getirdiği bilinmektedir. (Not: Dozunda tüketilen kaliteli kahve içmenin sağlık faydaları ile ilişkili yayınların sayısı her geçen gün artıyor) Yüksek yağlı süt ürünleri ve şekerli şurup gibi fincanınıza eklenen malzemelerle birlikte sorun başlar.

Tipik bir örnek; büyük boy aromalı bir latte –sütlü neskafe (hatta bakıldığında içerisindeki yarım fincan yağsız süt ile sadece 50 kalori) sadece 5 kalori olan sade kahvenin yanında 300 kaloriye çıkar. Bu boş kaloriler toplanarak sizin kilo almanıza katkıda bulunmuş oluyorlar. Sonuç olarak: Yağsız inek, badem veya soya sütü ile kahvenizi için ancak şekerli şuruplar ve kremadan uzak durun.

1 Eylül 2015 Salı

Basen Eriten Diyet Var mı?

Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem Şeber, bölgesel yağlanma ile diyet arasındaki ilişkiye dikkat çekerek tüyolarını sıraladı.

Bölgesel zayıflama ve beslenme ilişkisi

Bölgesel kilo alımında genel eğilim erkeklerde göbeği, kadınlarda basenleri işaret etse de dengesiz alınan fazla kilolar hem kadınların hem de erkeklerin sağlığını ve yaşam kalitesini yakından etkiliyor. Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem Şeber, bölgesel yağlanma ile diyet arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor. Şeber, sağlıklı ve dikkatli bir beslenme tarzıyla istenmeyen bölgesel kilolardan kurtulmanın imkânsız olmadığını söylüyor.

Basende leğen kemiği faktörüne dikkat!

Basen bölgesinin en zor incelen bölge olduğunu vurgulayan Şeber, basen bölgesinden kilo vermek isteyen kadınların gözden kaçırdıkları leğen kemiğine dikkat çekerek “Birçok kadın basenini inceltmeye çalışırken leğen kemiği genişliğini göz önünde bulundurmaz. Eğer kişinin leğen kemiği geniş ise ne kadar kilo kaybederse kaybetsin basen ölçüsü istediği standartla ulaşmayabilir” dedi. Yalnızca basen eriten bir diyetin ne yazık ki bilimsel olarak tanımlanmadığını söyleyen Şeber, genelde medyada ve internette bu konuda yer alan bilgilerin de çoğunun kulaktan dolma ve/veya yanıltıcı olduğunu vurgulayarak, basen problemi olanların sağlıklı beslenmenin yanı sıra düzenli egzersizi de yaşam tarzı haline getirmeleri gerektiğini belirtti.

İşte göbek incelten tüyolar!

Ne kadar az şeker o kadar az göbek

Beyaz şeker ve beyaz şeker içeren yiyecekler ve içecekler, kan şekerini hızla yükseltip hızla düşürüyor. Kan şekerinde meydana gelen bu dengesizlik daha hızlı acıkmaya neden olurken, aynı zamanda da karın bölgesinde daha fazla yağ depolanmasına sebep oluyorlar. Bu nedenle şeker tüketiminiz ne kadar az olursa, göbek bölgesindeki yağlanmanız da o kadar az olacaktır.

Süt tüketimi yağ kaybını hızlandırıyor!

Kalsiyumun karın bölgesi yağları üzerine etkili olduğu bilimsel çalışmalarca kanıtlanmıştır. Günde 2 su bardağı süt veya süt ürünü tüketenlerin tüketmeyenlere göre karın bölgelerinde daha az yağlanma olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca spor yapanlarda spor sonrası tüketilen light süt, karın bölgesinden yağ kaybını hızlandırmaya yardımcı oluyor.

Patatesin de pirincin de sıcağına dikkat!

Sıcak tüketilen patates, beyaz un ve pirinç gibi bazı gıdaların glisemik indeksi yüksektir. Glisemik indeksi yüksek olan bu yiyecekler aynı beyaz şekere benzer bir etki yaratarak, kan şekerini hızla yükseltip düşürür. O nedenle bu tür gıdaların beslenme düzeninde daha az yer almasına dikkat edilmesi gerekir.

Her şeye rağmen incelemiyorsanız insülin direnciniz olabilir

Dikkatli ve düzenli beslenmeye özen gösterdiğiniz halde göbeğinizin boyutunda hiçbir değişiklik fark edemiyorsanız, insülin direncinizin olup olmadığını kontrol ettirmek için mutlaka bir dâhiliye uzmanına başvurmalısınız.

(mahmure,com.tr)