29 Mayıs 2015 Cuma

Göbek ve kalça yağlarını eritmenin kuralları

Tek bir besinin yağları yakmayacağını belirten Diyet Uzmanı Gülşen Lükel, göbek ve kalça yağlarını etirmenin kurallarını açıkladı...

Göbek eriten diyet, karın yağlarından kurtaran 10 besin, basen eriten diyet, göbek eriten içecek, kalça ve basen eriten mucize diyet, basen eriten 5 süper yiyecek, kalça eriten çay karışımı, 7 günde göbek eriten mucize diyet… Bu başlıklara internet ve gazetelerde sıkça rastlıyoruz. Fazla kilo, göbek-basen gibi sorunlara sahipsek başlığa tıklayıp okumaya başlıyoruz. Ancak ne yazık ki ne sadece bir besin, bir içecek ne de popüler bir diyet sizi tek başına bu dertlerden kurtarmaz.

Tek bir besin yağları yakmaz

Hiçbirimiz sadece yeşil çay içerek yağlarımızı yakamayız, sadece günde 10-20 mekik çekerek göbeğimizi eritemeyiz, yemeklere acı biber eklediğimizde metabolizmamız hızlanıp bizi zayıflatmaz. Bunlar sağlıklı yeme düzeni ve sporla birlikte yapılırsa bir parça fayda sağlar o kadar.

İşte göbek- basen eritmek için uymanız gereken 4 basit temel kural:

Sağlıklı bir kahvaltıyla güne başlamak
3-4 saatte bir kendinize uygun miktar ve çeşitte ara öğünler tüketmek
Öğle-akşam yemeklerinizi geçiştirmeden doğru öğünler yapmak
Günde en az yarım saat düzenli yürüyüş veya egzersiz yapmak
Bu 4 temel maddeye uyarak hem fazla kilolarınızdan hem de sizi rahatsız eden göbek-basen gibi sorunlarınızdan kurtulabilirsiniz.
Tabi bunları yaparken size engel olmayacak sağlık sorununuz olmadığından emin olmalısınız. Yani kan şekeriniz sağlıklı aralıkta mı, insülin direnciniz var mı, troid hormonlarınız yeterince salgılanıyor mu, kolesterol değerleriniz normal mi. Bunları da yaptıracağınız rutin kan tahlilleriyle öğrenebilirsiniz.

Kan değerlerinizin normal aralığa gelmesini sadece ilaç tedavileriyle sağlayamazsınız. Diyetisyen eşliğinde yapacağınız sağlıklı, size uygun diyet tedavisiyle hem sağlıklı kan değerlerine kavuşur hem de fazla kilo, kalça- basen gibi dertlerinizden kurtulmuş olursunuz.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülşen Lükel  / hürriyet

24 Mayıs 2015 Pazar

Kilo vermek hiç bu kadar kolay olmamıştı

Geri sayımdayız, yaza resmi olarak tam bir hafta kaldı. Kışın günahlarından, o günahların oramıza buramıza yapıştırdığı fazla yağlardan kurtulma zamanı...


Ama unutmayın, mesele ne kadar fazla kilonuz olduğu değil, onları vermek için ne kadar vakte ihtiyacınız olduğu... Alanlarında dünyaca üne sahip beş uzman size bu konuda yardımcı olabilecek harika beslenme programları hazırladı. Aralarında günlük tavsiye halinde olan da var, iki haftalık askeri nizam talimatları da. Hangisi kolayınıza geliyorsa, hangisiyle daha sağlıklı sonuç alabileceğinize inanıyorsanız onu takip edin. Şimdiden kolay gelsin ve afiyet olsun!

Gelsin tavuk, gitsin sosis

PIERRE DUKAN İLE 14 GÜNLÜK DİYET

Dr. Dukan spot diyetleri çok tavsiye etmiyor. Ama kilo vermek istiyorsanız başarının tek anahtarının, dört kademeli (atak, seyir, güçlendirme, koruma) programının tümünü uygulamak olduğunu söylüyor. Bu programla 5 kiloya kadar verebileceğimizi söylüyor. İdeal kilo hesaplama için www.regimedukan.com.tr sitesinden ücretsiz yararlanabilirsiniz.

1, 2 ve 3’üncü Gün

Kahvaltı:

Dukan krepi: 1/2 yemek kaşığı yulaf kepeği, bir yumurta, 1/2 yemek kaşığı yoğurdu karıştırıp yağsız tavada krep yapın. İçine isteğe göre bol tarçın ve tatlandırıcı ya da dereotu, maydanoz parçacıkları koyulabilir.
Hindi ya da tavuk fume, haşlama sosis
Haşlama yumurta (Birden fazlası için limitsiz beyaz tüketilebilir.)

Öğle

Somon ızgara veya ekmeksiz köfte Süzme yoğurt
Dukan su muhallebisi: 1/2 kilo süt, bir yemek kaşığı mısır nişastası, bir tatlı kaşığı tatlandırıcıyı katılaşana kadar pişirin. Dibine su dökülmüş bir tabağa boşaltın, buzdolabında üç saat bekletin. Karelere kesip üzerine toz tatlandırıcı veya gülsuyu ekleyin.

Akşam

Izgara yağsız et veya omlet
Yoğurt içine zencefil, tarçın ya da isteğe göre aroma katarak...
İlk üç gün sadece birinci gün programı, balık ve et ya da tavuk çeşitleri değiştirilerek uygulanmalıdır.

4. Gün

Kahvaltı

Bir Dukan krepi + domates-salatalık, altı zeytin
Hindi ya da tavuk füme

Öğlen

Karışık salata + ızgara tavuk, ekmeksiz
köfte veya somon
Cacık
Krem karamel
(Tatlandırıcıyla yapılacak.)

Akşam

1/2 ızgara tavuk. (Derisi yenmeyecek.)
Bir enginar
Yoğurt içine zencefil, tarçın ya da isteğe göre aroma katarak...

5 ve 6’ncı günler: 1’inci gün programı
7 ve 8’inci günler: 4’üncü gün programı
9 ve 10’uncu günler: 1’inci gün programı
10 ve 11’inci günler: 4’üncü gün programı
12 ve 13’üncü günler: 1’inci gün programı
14’üncü gün: 4’üncü gün programı ama öğlen şeker kullanımı hariç her şey serbest.


Gelsin köfte gitsin pirzola!

CANAN KARATAY’IN 24 SAAT DİYETİ

01:00 Uyku önemli. Vücudunuzun gecenin karanlığından faydalanmasına izin verin.

02:00 Siz uykunun derinliklerine dalarken zayıflatan hormon leptin uyanıyor ve en yüksek düzeyde salgılanmaya başlıyor.

03:00 Organizmada görev yapan bütün hormonlar arasında en son keşfedilen leptin hormonu, bir gemiyi yüzdüren birinci kaptanın görevini yürütür. Birikmiş olan yağlarımızın yakıt olarak yakılması ve enerji sağlayabilmesi için, leptin hormonunun salgılanması şarttır.

04:00 Sağlık için son derece önemli olan bir yapı taşı da kolesteroldür.

05:00 Kolesterol kuvvetli bir antioksidandır. Hücreleri serbest oksijen radikallerinin tahribatına karşı koruyarak; kalp damar hastalıkları, kanser hastalıkları ve dejeneratif hastalıkların gelişmesini önler. Beynimizde bulunan ‘serotonin’ (mutluluk hormonu) reseptörlerinin normal bir şekilde çalışmaları kolesterol sayesindedir. Aynı zamanda bütün ‘seks’ hormonları ve ‘stres’ hormonlarının yapımında da kolesterol kullanılır.

06:00 Bu diyetle doğru bildiğiniz yanlışları düzelteceksiniz...

07:00 Kahvaltı vakti... İki yumurta, hem de tereyağında! Yanında 8-10 adet zeytin, bir avuç içiniz kadar beyaz peynir, bir çay bardağı ceviz içi, arzu edildiği kadar domates, biber, salatalık, turp, maydanoz, nane, roka veya tere ve limonlu çay.

08:00 Herhangi bir ekmek, poğaça, simit vb. yenmeyecek!

09:00 Kuvvetli, bol protein ve sağlıklı yağ (tereyağı) içeren bir kahvaltının hızlandırdığı metabolizma sonucu harcanan kalori miktarı, dört-beş kilometrelik bir koşuda harcanan kalori-enerji miktarına eşdeğerdir.

10:00 Ara öğün şart değil! Şekersiz bitki çayıyla birlikte bir avuç içi kadar ceviz içi yenebilir.

11:00 Her gün bir antioksidan vitamin ile birlikte mutlaka iki-üç gram katkısız omega-3 tüketilmelidir.

12:00 Öğle yemeği... Bir tabak zeytinyağlı taze yeşilfasulye, üç-dört adet ızgara köfte, bir kâse yoğurt, turp ve havuç ile hazırlanmış salata ve bir tatlı kaşığı keten tohumu.

13:00 Tüm salatalara doğal sirke, limon, az miktarda kristal kaya tuzu ve sızma zeytinyağı ilave edilebilir. Geleneksel usulde hazırlanmış sirke, mide hazmını ve de midenin boşalmasını yavaşlatır. Bu nedenle son derece faydalıdır.

14:00 Öğle yemeği sonrası işe başlamadan önce 15-20 dakika yürümek, siz çalışırken yağlarınızın yakılmasını, göbeğinizin erimesini ve selülitlerinizin yok olmasını kolaylaştırır.

15:00 Ara öğün şart değil! Taze limon eklenmiş su ya da şekersiz çayla birlikte bir elma ve bir avuç tuzsuz yerfıstığı yenebilir.

16:00 Her gün iki-üç litre sıvı almaya dikkat edilmeli. Öğünler arasında bol limonlu su, limonlu şekersiz çay ve ayran içilebilir.

17:00 Üzerinde diyet yazsa dahi kurabiye, bisküvi, çikolata, şeker vb. yenilmeyecek. Hiçbir şekilde gazlı içecekler kullanılmayacak. İnsülin ve leptin direncini başlatır ve giderek arttırırlar.

18:00 Akşam yemeği... Üç-dört kalem kuzu pirzola, mevsim salatası, zeytinyağlı enginar.

19:00 Yemeklerde ve salatalarda ısıl işlem görmemiş soğuk sıkım zeytinyağı kullanılabilir. Mısırözü ve ayçiçeği yağları yemek pişirme ve kızartmalarda kesinlikle kullanılmayacak! Margarin haline dönüştürülmüş olan sıvı yağlarda da fazla miktarda trans yağ meydana gelmektedir. Bu sebeple margarin kullanılmayacak!

20:00 Bu saatten sonra meyve dahil her şey yasak! Şekersiz bitki çayı, limonlu suya izin var.

21:00 Aşırı miktarda meyve ve meyve suyu tüketildiğinde, vücudumuzun kan şekerinde aşırı miktarda yükselme görülür. Kan şekerleri, kan yağlarına dönüşür ve yağ olarak birikirler. Selülit nedenidirler. Selülit, insülin ve leptin direncinin önemli bir belirtisidir.

22:00 Sakın bir şeyler atıştırmayın! İnsülini yükseltmeyin. Leptin hormonunun salgılanmasını engellemeyin!

23:00 Yatmadan önce 30 dakikalık bir yürüyüş harika olur.

24:00 Eğer kilo vermek ve verdiğiniz kiloda kalmak istiyorsanız; kilo verirken halsizlik, bitkinlik, isteksizlik ve yorgunluk hissetmeden, mutlu ve enerjik bir şekilde yaşamayı arzuluyorsanız; unutkanlık şikâyetlerinizden kurtulmayı, düşüncelerinizin berraklaşmasını ve yaptığınız işe kolaylıkla konsantre olmayı hedefliyorsanız, Karatay Diyeti tam size göre.


Gelsin ızgara balık gitsin tonbalığı

TAYLAN KÜMELİ’YLE YEDİ GÜNLÜK DİYET

Önemli not: Her sabah uyanınca bir bardak sıcak su + bir dilim elma + bir dilim limon + bir parça kabuk tarçın + bir çorba kaşığı elma sirkesi.

1. GÜN:

KAHVALTI

Bir adet haşlanmış taze patates, domates, biber
2 saat sonra: 5 badem

ÖĞLEN

Doyana kadar semizotu yemeği (semizotu, domates, bir küçük soğan ve bir yemek kaşığı yağ ile hazırlanmış), bir kâse probiyotik sade yoğurt
2 saat sonra: 5 badem
2 saat sonra: Bir kâse meyveli probiyotik yoğurt

AKŞAM

Öğlen yemeğinin aynısı
2 saat sonra: 5 badem

2.GÜN

KAHVALTI:

Bir haşlanmış yumurta, taze nane, maydanoz, kırmızıbiber
2 saat sonra: 5 zeytin

ÖĞLEN:

İki adet haşlanmış tavuk baget (limon ve kimyonla tüketiniz), semizotu salatası (domates ve semizotu)
2 saat sonra: 5 zeytin
2 saat sonra: 30 gram light peynir

AKŞAM:

Öğlen yemeğinin aynısı
2 saat sonra: Bir çay bardağı diyet kefir

3. GÜN

KAHVALTI:

Bir elma, 10 adet çilek, iki yemek kaşığı dondurulmuş vişne ya da taze karadut, 1/2 çay bardagı diyet süt veya kefir ya da bir adet probiyotik sade yoğurt, bir çay kaşığı toz tarçın (tüm malzemeler blender’dan geçecek)
2 saat sonra: İki adet mısır pirinç patlağı

ÖĞLEN:

Sabah kahvaltısının aynısı
2 saat sonra: İki adet mısır pirinç patlağı
2 saat sonra: İki adet mısır pirinç patlağı

AKŞAM:

Sabah kahvaltısının aynısı
2 saat sonra: İki adet mısır pirinç patlağı

4. GÜN

KAHVALTI:

Üç yemek kaşığı haşlanmış karabuğday, bir kâse probiyotik sade yoğurt, salatalık, nane, pulbiber
2 saat sonra: Salatalık ya da bir kâse yeşil erik

ÖĞLEN:

Sabah kahvaltısının aynısı
2 saat sonra: Salatalık ya da bir kâse yeşil erik
2 saat sonra: Salatalık ya da bir kâse yeşil erik

AKŞAM:

Sabah kahvaltısının aynısı
2 saat sonra: Salatalık ya da bir kâse yeşil erik

5. GÜN

KAHVALTI:

İki dilim taze ananas, 10 adet çilek, 30 gram light peynir
2 saat sonra: Bir ceviz içi veya 10 fındık ya da beş badem

ÖĞLEN:

Bir kâse probiyotik sade yoğurt, iki dilim taze ananas, iki yemek kaşığı yulaf, çorba kaşığı toz tarçın
2 saat sonra: Bir ceviz içi veya 10 fındık ya da beş badem
2 saat sonra: 1 dilim taze ananas

AKŞAM:

Öğlen yemeğinin aynısı
2 saat sonra: 1 dilim taze ananas

6.GÜN

KAHVALTI:

Dört yemek kaşığı haşlanmış kinoa, domates, salatalık
2 saat sonra: 1/2 çay bardağı diyet süt ilave edilmiş kahve

ÖĞLEN:

Sekiz yemek kaşığı kinoalı yeşil salata
2 saat sonra: 1/2 çay bardağı diyet süt ilave edilmiş kahve
2 saat sonra: 1/2 çay bardağı diyet süt ilave edilmiş kahve

AKŞAM:

Sekiz yemek kaşığı yeşil mercimek yemeği, salata
2 saat sonra: 1 çay bardağı diyet kefir

7. GÜN

KAHVALTI:

İki dilim hindi füme, 30 gram light dil peyniri, domates, salatalık
2 saat sonra: Bir fincan kahve

ÖĞLEN:

190 gram tonbalığı veya ızgara balık, salata
2 saat sonra: Beş kaju
2 saat sonra: Bir kâse probiyotik sade yoğurt

AKŞAM: 

Öğlen yemeğinin aynısı
2 saat sonra: Bir çay bardağı diyet kefir



Gelsin humus gitsin turşu

MEHMET ÖZ’LE 14 GÜNLÜK DİYET

İşte size iki haftada en sağlıklı yoldan yaklaşık dört kilo vermenize yardımcı olacak şahane bir program. Programdaki tüm öğünler her gün aynı şekilde tüketilerek otomatikleştirilebilir ve önceden hazırlanabilir. İstatistikler, diyet programını siteme koymamın hemen ardından iki milyon kişinin fazla kilolarından kurtulmak için bu diyeti uyguladığını söylüyor...
1. Güne yarım limon sıkacağınız bir bardak sıcak suyla başlayın.
2. Kahvaltıda smoothie
Malzemeler: İki yemek kaşığı pirinç protein tozu, iki yemek kaşığı çekilmiş keten tohumu, 50 gram dondurulmuş orman meyveleri, yarım muz, bir fincan şeker ilavesiz vanilya aromalı badem sütü.
Hazırlanışı: Bütün malzemeleri istenen kıvam elde edilinceye kadar blender’dan geçirin.
3. Yeşil çay: Tercihen organik
4. Protein: Günde 170 gram et (tavuk, hindi veya balık)
5. Karbonhidrat: 120 gram haşlanmış esmer pirinç (Bunun dışında başka karbonhidrat / nişasta alınmayacak)
6. Yağ: Ölçülü oranda sağlıklı yağlar (zeytinyağı, avokado yağı gibi)
7. Süt ürünleri: Günde bir kâse yüzde 2 yağlı süzme yoğurt (Bunun dışında hiçbir süt ürünü alınmayacak)
8. Sebze çorbası
Malzemeler: (Bu tariften 8 kâse çıkıyor) 2700 ml su, bir büyük boy doğranmış soğan, iki adet dilimlenmiş havuç, 50-60 gram büyük küpler halinde doğranmış balkabağı, 50-60 gram kök sebzelerden herhangi biri (Turp, yabanihavuç ya da tatlandırmak için sarı şalgam), 100-120 gram doğranmış yeşillik (karalahana, maydanoz, pancar yaprakları, kıvırcık lahana, pazı, karahindiba), iki adet kereviz sapı, 50 gram lahana, dört adet (birer santimlik) taze zencefil dilimi, iki diş tam sarmısak (dövülmemiş!), deniz tuzu (tat vermek için)
Hazırlanışı: Bütün malzemeleri haşlamak için aynı anda kısık ateşteki tencereye koyun. Yaklaşık bir saat kadar pişirin. Bu süre duruma göre biraz uzayabilir. Bu durumda haşlamaya biraz daha devam edin. Ocaktan aldıktan sonra pişmiş sebzeleri çıkarın ve soğutup ağzı sıkıca kapatılabilen cam bir kapta buzdolabında saklayın. Günde üç-dört kâse, ısıtarak bu çorbayı için.
9. Ara öğünler: Humus, turşu, bir avuç çiğ kuruyemiş


‘Fevkaladenin fevkinde’ listesi

Programı uygularken her gün bunları yapmaya özen gösterin:
Sabahları probiyotik alın.
Multivitamin alın
(Yarısını sabah yarısını akşam içebilirsiniz)
Her gece detoks banyosu yapın (Küveti iki fincan ingiliztuzu ve bir fincan sodyumbikarbonatlı suyla doldurun)


Bu program boyunca diyetinizden çıkarmanız gerekenler:

Buğday yok! (1/2 fincan esmer pirinç dışında)
Yapay tatlandırıcı yok! (Tüm diyet gazlı içecekler dahil)
Beyaz şeker yok!
Alkol yok!
Kafein yok! (Sadece yeşil çay)
Süt ürünü yok! (Sadece süzme yoğurt)
Ekstra egzersiz yok!
Akşam 8 ile sabah 8 arası herhangi bir öğün yok!


Gelsin erik, gitsin muz

DİLARA KOÇAK’LA BEŞ GÜNLÜK DİYET

Ünlü diyetisyen yeryüzündeki tüm insanların parmak izi gibi metabolizmalarının da farklı olduğunu söylüyor: “Bu yüzden herkesin en doğru diyeti farklıdır. Ancak ideal olarak haftada yarım ile bir kilo yağ kaybından söz edebiliriz.” Yine de uyarıyor: “Uygulamadan önce hekiminiz veya beslenme uzmanınıza danışmanız en doğrusu...” Bununla birlikte bu diyette, şekersiz çay-kahve içilebilir, öğünler yer değişterebilir ama her gün iki-iki buçuk litre su tüketilmeli.

1. GÜN

İki bardak limonlu tarçınlı ılık su
Bir haşlama yumurta, üç ceviz, bir kivi, maydanoz, domates
İki zeytinyağlı enginar (garnitürsüz), salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı), bir dilim tam buğday ekmeği
Bir bardak kefir, 10 fındık, 10 beyaz leblebi
Izgara balık, bir tatlı kaşığı zeytinyağı, üç yemek kaşığı sebze
15 yeşil erik
İki bardak limonlu tarçınlı ılık su

2. GÜN

İki bardak limonlu tarçınlı ılık su
Bir bardak smoothie: Bir bardak süt, yarım muz, yarım elma, bir yemek kaşığı yulaf, bir çay kaşığı vanilya ve tarçın
Bir su bardağı kepekli makarna, iki dilim peynir veya yoğurt, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı)
10 çilek, bir hurma
Üç yemek kaşığı haşlanmış karabuğdayla karıştırılarak 100 gram lor peyniri, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı)
Bir yeşil elma (tarçınlı), üç tam ceviz
İki bardak limonlu tarçınlı ılık su

3. GÜN

İki bardak limonlu tarçınlı ılık su
Bir dilim tam buğday çavdar ekmeği, bir dilim az yağlı beyaz ya da dil peyniri, dört-beş zeytin, domates-salatalık, şekersiz çay
Dört adet ızgara köfte, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı), bir bardak ayran
Bir tost kepekli ve yağsız
Yağsız kıyma ve bulgurla yapılmış iki biber dolma, cacık, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı)
Bir taze meyve, 10 badem veya fındık
İki bardak limonlu tarçınlı ılık su

4. GÜN

İki bardak limonlu tarçınlı ılık su
İki kepekli grissini, bir dilim az yağlı kaşar, domates, maydanoz
Mercimek çorbası, beyaz beynir veya mozarella, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı ve limon), bir dilim tam buğday ekmeği
Bir muz, bir bardak tarçınlı süt
150 gram tavuk, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı), dört yemek kaşığı sebze veya sebze çorbası
Bir kutu meyveli light yoğurt, iki ceviz
İki bardak limonlu tarçınlı ılık su

5. GÜN

İki bardak limonlu tarçınlı ılık su
Üç dilim ananas veya iki kivi, bir kâse probiyotik yoğurt ve tarçın, bir yemek kaşığı yulaf
Izgara balık veya 160 gram tonbalığı, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı)
Bir kepekli yağsız tost, domates, biber
Sınırsız vicdan çorbası (tarifi altta), bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı), 50 gram lor peyniri
Üç kuru kayısı, üç tam ceviz
İki bardak limonlu tarçınlı ılık su

6. GÜN

İki bardak limonlu tarçınlı ılık su
Bir dilim tam buğday ekmeği, bir dilim peynir, iki-üç zeytin, domates, maydanoz
Altı yemek kaşığı zeytinyağlı fasulye, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı), bir kase yoğurt, üç yemek kaşığı bulgur pilavı
20 gram bitter çikolata, 10 çiğ badem
İki yemek kaşığı yulaf, üç yumurta beyazı ve bir tam yumurtayla yapılmış omlet, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı)
Bir avuç beyaz leblebi, 10 fındık
İki bardak limonlu tarçınlı ılık su

7. GÜN

İki bardak limonlu tarçınlı ılık su
Yarım simit, iki dilim light kaşar, dört-beş zeytin, domates, salatalık, şekersiz çay
5 yemek kaşığı haşlama mercimek, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı ve limon), yarım avokado veya üç ceviz
İki adet kuru meyveli, yulaflı kurabiye (tarifi altta)
Izgara et veya köfte, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı), bir kase yoğurt
Bir taze meyve
İki bardak limonlu tarçınlı ılık su


Vicdan çorbası

Malzemeler: İki kabak, iki soğan, iki domates, iki yemek kaşığı bulgur, iki-üç diş sarmısak, bir tatlı kaşığı zeytinyağı, bir demet nane, bir demet maydanoz, bir demet dereotu, kimyon, karabiber, kırmızı pul biber
Yapılışı: Kabak, soğan, domates küp küp doğranır. Sarımsaklar bıçak yardımıyla hafifçe ezilir. Nane maydanoz ve dereotu çok ince olmayacak şekilde doğranır veya elle parçalanabilir. Tüm malzeme, bir tatlı kaşığı zeytinyağıyla hafifçe sotelenir. Üzerine iki-üç bardak su ilave edilerek sebzeler yumuşayıncaya değin pişirilir. Dilerseniz blender yardımıyla püre haline gelebilir veya taneli olarak da içilebilir.

Yulaflı kurabiye

Malzemeler: İki adet yumurta, bir buçuk kâse yulaf ezmesi, bir kâse yabanmersini, kuru kayısı, kuru erik karışımı, bir paket vanilya, bir çay bardağı light yoğurt, 1/2 çay bardağı sıvı yağ, 1/2 paket kabartma tozu, 1-2 çay bardağı kepekli un, tarçın

Yapılışı: Sıvı yağ, un, yumurta ve yoğurdu karıştırın. Sonrasında diğer malzemeleri ekleyerek yoğurun. İsteğe göre şekillendirdikten sonra önceden ısıtılmış fırına koyup 15-20 dakika pişirin.

(Savaş Özbey / hürriyet.com.tr)

23 Mayıs 2015 Cumartesi

Ünlülerin zayıflama uzmanından 20 kural

Yayımlandığı yıl New York Times’ın ve Amazon.com’un “En Çok Satanlar” listesine 1 numaradan giren ve haftalarca zirvede kalan “Sıskalık Kuralları” artık Türkçe’de.


Hollywood Ünlülerinin Özel Uzmanı

Türkiye’de de “Yeni Bir Hayat” ismiyle yayınlanan ABD’nin reality programı “The Biggest Loser” da onlarca aşırı kilolu insanı zayıflatan dünyaca ünlü fitness koçu Bob Harper’ın imzasını taşıyan Sıskalık Kuralları, hiçbir egzersize gerek duymadan sağlıklı ve kalıcı bir şekilde kilo vermek isteyenlerin uyması gereken basit ve güvenilir 20 kuralı okuyucularına sade bir dille anlatıyor.


Tahminlere değil uygulamaya dayalı olan Sıskalık Kuralları, bir aylık menü planı ve 90'ın üzerinde lezzetli ve kurallara uygun kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği ve atıştırmalık tarifleriyle kilo vermek isteyenlere hem pişirme hem de yeme konusunda sağlıklı yöntemler sunuyor.

Bob Harperayrıca buzdolabınıza neler stoklayacağınızdan tutun, yemek yapmaya vakit bulamayacağınız günlerde hafta sonundan nasıl hazırlık yapacağınıza kadar bir sürü muhteşem ipucunu da sizlerle paylaşıyor.

Mehmet Öz ve Oprah Winfrey’nin de Desteğini Aldı

ABD’nin en çok izlenen reality programlarından olan “The Biggest Loser”da 8 yıldır gösterdiği performans ile kendi takımının yarışmacılarına en fazla kilo verdirerek adının duyulmasını sağlayan Harper, ABD’nin ünlü talk-show sunucusu Oprah Winfrey ve Türk cerrah Prof. Dr. Mehmet Öz’ün de desteğini aldı. Mehmet Öz’ün programına dahil edilerek ekibin en önemli isimlerinden biri haline gelen Harper, Hollywood çevresinden de birçok isme özel antrenörlük yaptı.

Kadın ve Erkek için Farklı Menüler

Yazar Bob Harper’ın kitabını diğer Kitaplardan ayıran en önemli farklılıklardan biri de kitapta anlatılan basit tariflerin erkek ve kadın için ayrı ayrı sunulması. Harper, “Kadın ve erkeğin metabolizmaları, yiyeceklere verecekleri reaksiyonlar, vücut kimyaları farklı olduğu için ikisinin de aynı miktarda yiyerek Diyet uygulaması fiziksel olarak mümkün değil. Dolayısıyla bu kitapta erkek ve kadın, kendileri için oluşturulan ayrı yöntem ve tariflerle daha sağlıklı kilo veriyor ve bir süre sonra bu artık hayat tarzına dönüşerek verdiği kiloyu geri alması çok zorlaşıyor.” diyor.

Hedeflediğiniz kiloya en hızlı ve doğru yoldan ulaşmanızı sağlayacak işte o 20 basit kural:

KURAL 1: Her Öğünden Önce Bir Büyük Bardak Su İç – Mazeret Yok!

KURAL 3: Her Öğün Protein Tüket – Ya da Aç ve Huysuz Kal

KURAL 6: Her Gün Elma ve Üzümsü Meyve Ye. Her Gün!

KURAL 7: Öğle Yemeğinden Sonra Karbonhidrat Almak Yok

KURAL 11: Patatesten Uzak Dur

KURAL 14: Sıkı Bir Kahvaltı Yap

KURAL 15: Yemeğini Kendin Pişir

KURAL 18: Yatağa Aç Git

BOB HARPER KİMDİR?

Dünyaca ünlü bir fitness koçuolan Bob Harper aynı zamanda ABD’de 15.sezonunu tamamlayan The Biggest Loser programınınyıldızıdır. Birçok Hollywood ünlüsüne de antrenörlük yapın Harper’ın ilk kitabı Are You Ready! (Hazır mısınız?) 2008 yılında yayımlandı. Harper’ın ikinci kitabı olan Sıskalık Kuralları, ABD’de yayımlandığı hafta New York Times gazetesinin “En Çok Satanlar” listesinde (tavsiye kitapları kategorisinde) ilk sıraya yükseldi ve uzun süre listede kaldı. Kitap ayrıca online alışveriş sitesi Amazon.com’da “Sağlık” kategorisinde “En Çok Satanlar” listesinin ilk sırasına yerleşti.

Piyasada çok satan fitness DVD'leri, kendi adını taşıyan ürünleriveonline fitness kulübü olanHarper’ın bu kadar ilgi görmesinde, Twitter sayfasından 548 bin takipçisiyle her gün paylaştığı ve olumlu tepkiler aldığı zayıflama ipuçları da etkili oldu.


Ödem atıcı karanfil çayı

Dr. Gönül Ateşsaçan, ödemlerden kurtulmak için karanfil çayı önerisinde bulundu.


 “Ödem kadınlarda sıkça görülen, vücutta sıvı birikimi olarak tanımlanan bir durumdur” diyen Dr.Gönül Ateşsaçan, “Vücutta anormal miktarda su toplanması olarak da tanımlanabilir. Göz kapaklarında, ellerde ve ayaklarda şişmeler olur.

Yüzük takılamaz, ayakkabı giyilemez hale gelinir” dedi,

'Neden Açım Neden Şişmanım' kitabının da yazarı olan Dr. Gönül Ateşsaçan, “Deri altı dokusunda şişlik belirginse, bastırdığımız zaman içine çökme ve çukurlaşma gözleniyorsa vücutta ödem olduğu düşünebilir” diye konuştu.

Vücutta ödem olduğunu nasıl anlarız?

Dr.Gönül Ateşsaçan, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Deri altı dokusunda şişlik belirginse, bastırdığımız zaman içine çökme ve çukurlaşma gözleniyorsa vücutta ödem olduğu düşünebilir. Bu durumda mutlaka doktora başvurulmalı, gereken tahlil ve tetkikler yaptırılmalı. Eğer, tetkikler sonucunda ödem ciddi bir hastalık nedeni değilse, idiyopatik (nedeni bilinmeyen) ödem olarak adlandırılır.

Ödem riskini azaltmak için neler yapmalısınız?

İdeal kiloya inmelisiniz; Düzenli olarak su tüketmelisiniz; Tuzu mutlaka azaltmalısınız; Karbonhidratlı yiyeceklerden uzak durmalısınız; Posalı beslenmeye özen göstermelisiniz; Alkol ve asitli içecekleri ise tüketmemelisiniz.”

Dr.Gönül Ateşsaçan ödemlerden ve toksinlerden kurtulmanız için size özel bir tarif verdi; İşte size ödem söktürücü içeceğin tarifi:

Malzemeler:

 2 bardak su, 1 tutam Mısır püskülü, 1 tutam kiraz sapı , 5-6 sap maydonoz , yarım tatlı kaşığı ya da 1 poşet yeşil çay, 2 adet karanfil.

Hazırlanışı:

Kaynayan suyun içine tüm malzemeleri koyup 4 dk beklettikten sonra süzün. Karışım ılık hale gelince tüketebilirsiniz. Dilerseniz buz da ilave edebilirsiniz.

(kaynak:pembenar.com.tr)

15 Mayıs 2015 Cuma

Karın yağlarından kurtaran tarif

Yaz kapıda! İşte size karın yağlarından kurtaran tarif...


Bu karışımdan günde 1 bardak içerek karın yağlarından kurtulmak mümkün...

Malzemeler
1 adet orta boy avokado 2 yemek kaşığı kakao 2 yemek kaşığı bal 1 adet orta boy muz 1 su bardağı badem sütü veya yağsız süt

Hazırlanışı
Avokadonun çekirdeğini çıkarıp soyun. Muzu da daha önceden buzlukta dondurun. Son olarak bütün malzemeleri blender yardımı ile sıvı kıvama getirin. 1 bardağı 306 kalori Bu tarif Uzman Diyetisyen Merve Tığlı Çınar'a aittir.


14 Mayıs 2015 Perşembe

Ofiste doğru beslenmenin püf noktaları neler?

Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci, ofiste doğru şekilde beslenmenin püf noktaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Çağımızın en büyük sorunlarından biri olan obezitenin özellikle hareketsiz yaşam tarzı ve sürekli atıştırmalık ara öğünler tüketilmesi nedeniyle oldukça büyük sağlık problemlerini beraberinde getirdiğini söyleyen Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci, “Obezitenin en büyük komplikasyonlarından biri şeker hastalığı, hareketsiz yaşam tarzı ve sağlıksız ara öğünler şeker hastalığı başta olmak üzere, kalp ve benzeri hastalıkları da tetikliyor. Özellikle ofis çalışanları için yapılan araştırmalar da bu sorunun daha büyük bir problem olduğuna dair veriler sunulmakta. Ofis çalışanları, hareketsiz iş hayatı, sürekli oturarak çalışmak ve ofiste tüketilen sağlıksız ara öğünler nedeni ile obeziteye yakalanma riski en yüksek olan gruplardan biri olarak belirlendi” diye konuştu.

Ofis çalışanlarının kilo almadan sağlıklı yaşamaya devam etmek ve hastalıklardan kurtulmak için yapılması gerekenleri sıralayan Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci, şöyle devam etti:
“Öncelikle sağlıksız ara öğünleri, ofise dışardan getirilen tatlı, baklava ve çikolata gibi yağ oranı ve şeker oranı yüksek olan besinleri raflara kaldırmalı ya da hiç tüketmemeliyiz. Bu besinler sonrasında daha fazla acıkmamıza neden olacak kan şekerimizi düşürecek ve fazla yemek yeme isteğini tetikleyecektir. Özellikle ofis çalışanlarının, galeta peynir ya da 1 porsiyon süt ve yoğurt grubu yanında 1 orta boy meyve ya da 1 avuç karışık kuruyemiş ya da kuru meyve tarzında sağlıklı ara öğünler tüketmeleri gerekmektedir. Oturdukları masadan ya da bilgisayar başından kalkarak biraz hareket etmeleri ya da asansör yerine merdiven kullanmaları hareketsiz geçen iş günlerinin de toparlanmasına yardımcı olacaktır. Özellikle ofislerde iş verimliliği ve mutlu bir çalışma ortamının oluşabilmesi için kişilerin kendilerini iyi hissetmeleri ve tükettikleri besinlere dikkat etmeleri başlıca unsurdur. Yapılan araştırmalar, masa başı çalışan kişilerde kilo almak ve kilo koruyamamak durumlarının iş verimliliği ve çalışma şekillerini etkilediğini belirlemiştir.

Özellikle öğle yemeğini ofis içerisinde tüketen çalışanların, ortak çıkan yemeklerdeki yağ ve tuz miktarını bilemediklerinden ağır yemekler sonrası evde akşam yemeklerini hafif bir şekilde geçirmeleri gerekmektedir. Yağlı ve şekerli öğün tüketenler gün içerisinde hem yürüyüş yapmalı hem de akşam yemeğini salata ya da hafif zeytinyağlı bir sebze yemeği yanında 1 kase yoğurt ile geçirebilirler bu durum kontrol edilemeyen beslenme düzenini toparlamaya yardımcı olur.”  (medyafaresi.com.tr)

13 Mayıs 2015 Çarşamba

İbrahim Saraçoğlu'ndan öksürüğü kesen soğan kürü tarifi

İbrahim Saraçoğlu'ndan soğan kürü tarifi


Malzemeler:

1 adet kabuğu sağlam soğan
Saf su

Yapılışı:

Öncelikle soğanın kabuklarını ayıklayın. Bir tencerenin içine su koyun ve kaynamaya başladıktan sonra kuru soğanı 4 parçaya bölerek suyun içine atın. 5 dakika kaynattıktan sonra soğan kürünüz hazır olacaktır. İbrahim Sraçoğlu'nun soğan kürünü hazırladıktan sonra ılık bir halde tüketmeniz önerilmektedir.

Soğan kürünün diğer faydaları nelerdir?

    Kadınlarda meydana gelen çikolata kisti (endometriosis) ve miyom oluşumlarına karşı tedavi edicidir.
    Polikistik over sendromu tedavisinde faydalıdır.
    Kadınların yaşadığı adet düzensizliğini ortadan kaldırmaya oldukça etkilidir.
    Menopoz şikayetlerini azaltmak için içilmelidir.

Vajinal akıntılarda kullanılmalıdır.
    Kıl dönmelerinde fayda sağlayacaktır.
    Hamile kalmak isteyenlerin, sorunlarına çare olacaktır.
    Ciltte çıkan iltihaplı sivilce ve aknelerde tedavi edicidir.
    İçeriğindeki sulfosid nedeniyle antibiyotik özelliğine sahiptir.

Dolaşım sistemini düzenler.
    Bağışıklık sistemini güçlendirici etkileri bulunmaktadır.
    Vücutta meydana gelen yağlanmayı azaltacağından, zayıflamaya yardımcı olur.

Stres giderici ve balgam söktürücü etkileri vardır.
    Prostatta oluşan iltihapları azaltıcı etkileri nedeniyle, ağrıların azalmasına yardımcıdır.
    Çiğ soğan tüketimi, yemek sonrasında kandaki total gliserit oranını düşürür.
    Sinüzit rahatsızlığının ilerlemesini önler.

12 Mayıs 2015 Salı

Vücudunuzdaki iltihabı atan süper besinler

Besinlerdeki antioksidanlar sayesinde vücuttaki iltihabın atıldığını söyleyen Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı bu besinleri listeledi.

Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı, besinlerdeki antioksidanların vücutta iltihabın azaltılmasına yardımcı olduğunu kaydetti. Kandıralı, “İnflamasyon vücudun bağışıklık yanıtının önemli bir işlevi olup vücudun strese karşı verdiği tepkidir. Kronik düşük dereceli bakteriyel, viral ve mantar enfeksiyonlar, kronik düşük düzeyde gıda alerjileri veya gıda intoleransları, fiziksel veya duygusal stresin kortizol seviyelerini yükseltmesi, çevreden toksisite (metaller ve su, hava ve diğer kirler), diyetle gelen toksisite (çok fazla yağ, şeker, protein, alkol) vücutta inflamasyona neden olur. Belli düzeyde sorun oluşturmaz ancak kontrolden çıktığı zaman ciddi hasara neden olabilir.

İnflamasyon Alzheimer hastalığı, artirit, kanser, diyabet, kalp hastalığı ve yaşlanma belirtileri ile ilişkilidir. Bir çok besin doğal olarak anti inflamatuardır. Besinlerdeki antioksidanlar hücreleri serbest radikallere karşı korur ve vücutta iltihabın azaltılmasına yardımcı olur” diye konuştu.

Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı, doğal anti inflamatuar besinleri şöyle açıkladı:

Pancar: Kıpkırmızı rengi ile güçlü bir antioksidan ve anti inflamatuar besindir. Enerjinizi arttırıp, kan basıncınızı düşürebilir. Hipertansiyon Dergisi 2008 sayısında 500 ml’lik bir pancar suyunun kan basıncını 10.4/8 mm düşürdüğü gösterilmiştir. Pancarlar nitrattan zengindir. Avrupa Uygulamalı Fizyoloji Dergisi Aralık 2012’ de yayınlanan bir çalışmada bir porsiyon pancar suyu atletik performansı %1-3 arasında arttırdığı saptanmıştır.

Yaban mersini: Hayvanlar üzerinde yapılan çoğu çalışmada inflamasyonu azalttığı gösterilmiştir. İnsanlar üzerinde yapılan çalışmalarda örneğin Amerikan Bilim Degisi Ocak/Şubat 2011 sayısında beyin sağlığı için iyi bir besin olduğu belirtilmiştir. Berrie grubu meyveleri boyutlarından ötürü yıkamak zor olduğundan organik tüketilmesi tavsiye edilmektedir.

Brokoli: Detoksifiye edici antioksidanlar ile doludur. Kaempferol ve izotiyosiyanatlardan zengindir, her ikisi de anti inflamatuar fitonutrientler (bitkisel besin öğeleri)dir. İnflamasyon Araştırma Dergisi, Kasım 2010’da yayınlanan çalışmada kaempferolün vücutta alerji oluşumuna neden olan maddelerin etkisini azalttığını göstermiştir. Brokoli belirgin miktarda iyi bilinen bir antiinflamatuar olan omega-3 yağ asidi de içermektedir.

Keten tohumu yağı: Omega-3 ve omega- 6 yağ asidi dengesini içerir. Omega-3 yağ asidi inflamasyonu azaltır. Anti Kanser Araştırması 2001’de yayınlanan bir çalışmada lignanların prostat kanseri hücrelerinin büyümesini yavaşlattığı gösterilmiştir. Lignanlar aynı zamanda meme kanseri tanısı alan binlerce kadın üzerinde yapılan çalışmalarda (Göğüs kanseri araştırma ve tedavisi Temmuz 2010, Nisan 2012 ve Klinik Onkoloji Dergisi Ekim 2011) meme kanserinden hayatta kalmayı da arttırmada önemli bir rol üstlenmektedir.

Yeşil çay: Çok sayıda anti inflamatuar flavonoid içerir. İmmünoloji Dergisi 2002’deki bir çalışmada en bol kateşin bulunan yeşil çayın tedavi edici potansiyeli olan güçlü bir antiinflmatuar bileşik olduğu saptanmıştır. Antioksidan içeriği etkili olan yeşil çay meme kanseri gelişme riskinde %22 (Karsinojenez temmuz 2006) , prostat kanseri gelişme riskinde %48 (Amerikan Epidemiyoloji dergisi 2007) ve kolorektal kanser gelişme riskinde % 57 (Kanser epidemiyolojisi belirteçler ve önleme haziran 2007) azalma kaydetmiştir.

Sarımsak: İnflamasyonu azaltmaya yardımcıdır. Washington State Üniversitesi Mayıs 2012’de yapılan bir çalışmada sarımsağın bağırsak hastalıklarının nedenlerinden olan Campylobacter bakterisi ile mücadele eden iki antibiyotikten 100 kat daha etkili olduğu bulunmuştur.

Zencefil: İnflamasyonu azaltır ve kan şekerini kontrol eder. Zencefil çayı bir diyete ilave edilebilecek büyük bir ektir. Artirit Dergisi 2012’de yayınlanan bir çalışmada zencefil ve ağrı kesiciler karşılaştırılmış ve zencefilin ağrıyı azaltmada çok daha etkili olduğu bulunmuştur.

Sızma zeytinyağı: İltihapla mücadelede yardımcı olur. Zeytinyağ kalp ve kan damarlarını koruyan polifenollerden oldukça zengindir.

Soğan: Kuersetin içerir, vücudun inflamasyonlarla mücadelesine yardımcı olabilecek güçlü bir antioksidandır. Solunum yollarını uyarır ve balgam söktürücüdür. Soğan, kanıtlanmış antioksidan içeren bir besindir, özellikle kolon kanseriyle tedavide yardımcı olduğu (Kimya ve İlaç Araştırmaları Dergisi 2010) saptanmıştır.

Yosun: Fukoidan isimli kompleks karbonhidratları içerir, inflamasyonu azaltır. Deniz yosunları sütten ağırlık olarak 14 kat daha fazla kalsiyum içerir. Kelp, kombu, wakame, arame yosunun iyi kaynaklarıdır.

Ispanak: Yüksek besin yoğunluğuna sahip besinlerden biridir. Fitonutrientlerden (bitkisel besin öğeleri) eşsiz bir karışım içerir, antioksidanlardan zengindir ve hücre hasarına karşı koruyan anti inflamatuar bileşenler içerir.

Zerdeçal: Anti inflamatuar özelliklere sahiptir ve anti inflamatuar ilaçlardan daha etkili olduğu çalışmalarca gösterilmiştir. Kurkumin aktif bileşeni moleküler düzeyde inflamatuar yolda birden fazla adımda iyileştirici özelliğe sahiptir.

(hürriyet.com.tr)

11 Mayıs 2015 Pazartesi

Kiraz sapı zayıflatıyor

Pek çok derde deva olan kiraz ve sapı, idrar söktürücü özelliğiyle böbreklerimizin dostu olarak vücudumuzu zararlı maddelerden koruyor. Sadece bu özelliğiyle sağlığımıza faydalı olmuyor, diğer tüm olumlu etkilerini Diyetisyen Gülhan Koca anlatıyor.


Kiraz sapı, böbreklerde çok etkili bir hareket sağlıyor. Vücuttaki fazla suyun atılmasıyla, dolaylı olarak zayıflamaya yardımcı oluyor.

Kiraz, birçok hastalığı önlüyor

Kiraz ürik asit ve ürat tuzlarının vücuttan atılmasını sağladığı için artrit (romatizma), gut hastalığı, eklem kireçlenmesi ve damar sertliğinin tedavisinde de etkili oluyor. Ayrıca böbreklerin taş ve kum yapmasını önlemeye, mevcut olanların ve safra kesesi taşının da dökülmesine yardımcı oluyor.

İçeriğindeki “Antosiyanin“ sayesinde kalp ve damar hastalıkları riskinin azalmasını sağlıyor. Aynı zamanda içeriğindeki “melatonin “sayesinde de vücudun doğal uyku düzenini sağlıyor, hafıza kaybını önlemeye ve yaşlanma sürecini geciktirmeye yardımcı oluyor. Yine içeriğindeki “beta karoten” doku ve organ yapısında ve kanserin önlenmesinde önemli bir rol oynuyor.

Yapılan bir araştırmada, kirazın kalp sağlığına faydalarıyla ilgili yeni kanıtlar ortaya konmaktadır. Çalışmada kirazla zenginleştirilmiş diyetle beslenenlerde karında yağlanma, vücut ağırlığı artışı, enfeksiyon, diyabet ve kalp hastalıkları risk faktörlerinin azaldığı da görülmüştür. (hürriyet.com.tr)

8 Mayıs 2015 Cuma

Kanserli hücrelerin büyümesini önlüyor

Uzmanlara göre, kuru incirin faydaları saymakla bitmiyor.


İçerdiği yüksek orandaki protein, vitamin ve minerallerle hücrelerin yenilenmesini sağlayarak,gribal enfeksiyonlar başta olmak üzere birçok hastalıktan koruyor. Kuru incir, sindirimi kolaylaştırarak bağırsakların düzenli çalışmasını, içerdiği ‘benzaldehit’ maddesiyle kanserli hücrelerin büyümesini önlüyor. İncir cildi güzelleştiriyor,sinir sistemini yatıştırıyor.

Uğur Şirketler Topluluğu güvencesiyle kuru incirde Türkiye’nin önde gelen markası haline gelen U’fresh yetkilileri, iç piyasada özellikle açıkta satılan ürünlere dikkat edilmesi gerektiğini ifade ettiler.

Vücudun ihtiyacı olan neredeyse tüm besin değerlerini içeren kuru incirin güvenilir markalardan temin edilmesi gerektiğini söyleyen yetkililer, ”Çok tercih edilmemizin sebebi yüksek sağlık standartlarına uygun üretim yapmamız ve incirin faydalarıdır. İncir içerdiği yüksek orandaki protein, vitamin ve minerallerle hücrelerin yenilenmesini sağlayarak birçok hastalıktan koruyor.

Kanserli hücrelerin büyümesini önlüyor, cildi güzelleştiriyor ve sinir sistemini yatıştırıyor. Kuru incir çok faydalı olduğu için halkımız artık bilinçli olarak daha çok tüketiyor” dedi.

Uyumadan önce ve sonra su içmenin faydaları

Gün içinde içtiğiniz suyun dışında, uyumadan önce ve uyandıktan sonra içtiğiniz bir bardak suyun önemi daha fazla.

Uyumadan önce:

- Suyun temel maddeleri

Kimyasal olarak su bir oksijen ve iki hidrojen atomlarından oluşur. Bunun yanı sıra fazla sayıda mineral ve besleyici madde içerir. Uyumadan önce içtiğimiz bir bardak su işlevsellik için vücudumuza yeterli besin maddelerini verir.

- Sıvı alma

Vücudumuzun ihtiyacı olan sıvıyı uyku saatinden önce aldığımızda, vücut suyu hücreleri yenilemek için kullanır.

- Kalori yakımı

Uyku zamanı su içmenin kalori yaktırdığı ve kilo kaybettirdiği bilinmektedir.

- Toksinsizleştirme

Uyumadan önce içtiğiniz su, sindirim sistemini ve idrardaki toksik maddeleri temizlemeye yardımcı olur.

Uyandıktan sonra:

- Sıvı alma

Uyumadan önce içtiğiniz su uyku sırasında depo edilir ve kullanılır. Bu nedenle uyandığınızda vücudunuz susuz kalmış olur. Bir bardak su ise susuzluğu gidermenin yanı sıra enerji verir ve özellikle beyin hücrelerini yeniler.

- Vücudu toksinlerden arındırır

Uyandıktan sonra içtiğiniz ılık su bağırsak hareketlerini artırır. Bu da kabızlığı önler.

- Alerji ve enfeksiyon

Bazı insanların uyandıktan sonra öksürme ve hapşırma gibi alerjileri vardır. Su, boğazı temizlemeye yardım eder ve enfeksiyon riskini azaltır.

- Baş ağrısı ve Sabah bulantısı

Su içmek sabah baş ağrılarını engeller ve özellikle hamilelerde olan sabah bulantılarını önlemeye yardımcı olur.

- Kilo kaybı

Vücut metabolizmasını hızlandırdığı için kalori yakımı sağlar.

Şeftali Diyeti ile 3 Günde 3 Kilo

3 günde 3 kilo verdiren diyet, diğer bir adıyla şeftali diyeti ile kilolarınızdan kolay bir şekilde kurtulacaksınız. Oldukça yararlı ve vitamin deposu olan şeftali, diyetimizin adından da anlaşılacağı üzere her öğünümüzde yer alıyor. A, B ve C vitamini içeren, minareş ve potasyum yönünden de zengin olan şeftali, kabızlığı önler, kansere karşı korur, idrar söktürür, sinirleri yatıştırır ve deprosyandan korur.


Daha önce de bildirdiğimiz gibi bu tür diyetleri doktorunuza başvurmadan uygulamayanız.

Şeftali Diyeti Listesi:

Kahvaltı

1 adet şeftali

1 kase yağsız yoğurt

1 fincan şekersiz kahve

Öğle Yemeği

1 adet şeftali

1 kase yağsız yoğurt

1 porsiyon fileto ızgara tavuk göğsü

Akşam Yemeği

1 adet şeftali

1 kase yağsız yoğurt

2 adet haşlanmış yumurta

Evet, uygulayacağınız şeftali diyeti ile 3 günde 3 kilo verebilmeniz mümkün. Diyeti uygularken bol miktarda su tüketmeyi de ihmal etmeyiniz. Günde en az 2-3 litre su tüketiniz.

7 Mayıs 2015 Perşembe

Ebru şallı ile göbek yağlarından kurtulma

Yağlanma denince vücudumuzun en fazla yağ toplanan bölgesi göbektir. Göbek yağlanmaları bu bölgede kas ve yağ dokusu açısından zayıf bir bölgedir. Göbek eritmek bu yüzden zorlaşır. Göbeğimiz vücudumuzun tam ortasında bulunduğu için kilo alımı nedeni ile bu bölge kişiyi çok kilolu gösterebilmektedir. ne kadar kendinizi normal hissetseniz de bu bölgenin yağlanmasından dolayı kilolu gösterirsiniz

bildiğiniz gibi düzgün fiziği ile özellikle bayanların gözlerini kamaştıran Ebru şallı ile pilates egzersizleri yaparak göbek yağlarından kurtulabilirsiniz.
Göbek eritmek istiyorsanız sadece 10 dakika ayırıp söylediklerimizi yaparsanız göbek yağlarından kurtulabilirsiniz.

Pilates yaparak göbek yağlarından kurtulun
Vereceğimiz bu egzersiz de dizlerinizi 90 derece açıyla bükünüz, ellerinizi enseye getirerek dirseklerinizi açarak karnınızı içeri çekiniz kaburgaları kapatınız.
Bu yapmış olduğunuz pozisyonda nefes verirken omuzlarınızı yerden kaldırarak dizlerinizi başınıza doğru yaklaştırın ve bu olayı 15 kez yapınız


Başak bir egzersiz olarak sırtüstü uzanın, bacaklarınızı masa pozisyonunda dizlerinizden bükünüz. elleriniz boyun arkasında olacak ve dirsekler açık pozisyonunda, çeneniz ise göğüsten uzak şekilde her nefes verişinizde bir bacağınız uzatırken diğer bacağın dizini çapraz dirseğe yaklaştırınız, bedenin üstünü hafifçe o yöne doğru döndürünüz ve bu hareketi her iki yöne 6 kez tekrarlayın.

Vereceğimiz bu egzersiz ise göbekteki yağlarınızı yakmaya yaramaktadır. Önce ellerinizle başınızı destekleyiniz. dirseklerinizi sonuna kadar açınız. Bacaklarınızı uzatınız. Nefes alır ve nefesi verirken baş ve dizleri birbirine yaklaştırınız. Nefes alırken bacağınız açık verirken kapalı olacak ve 15 kez tekrarlayın.

bu eksersiz karın kaslarınızın tümünü çalıştırır.ve belinizi inceltir. Kemiklerinizin üstüne oturmaya çalışın. Sırtınız düz ve kollarınızı birbirine paralel olacak şekilde ileride dizlerinize bakın. Bu pozisyondayken nefes alınız. Nefesinizi verirken kollarınızı yanlara açarak geriye dönünüz. eski pozisyonunuza dönüp diğer yöne aynısı uygulayın ve 15 kere yapınız

Obeziteyle mücadelede psikolojik faktör önemli

Uzman Psikolog Naciye Tokaç, obeziteyi sadece genetik ve fizyolojik faktörlerle açıklamanın yeterli olmadığını ifade ederek obezitenin üstesinden gelinmek isteniyorsa psikolojik faktörlerinde yadsınmaması gerektiğini belirtti.

Yemek yemenin sadece fizyolojik açlık ihtiyacını doyurmaktan öte olduğunu ifade eden Tokaç, “Yemek yemek aslında yaşamın devamını sağlayacak temel ihtiyaçlarımızdan fizyolojik ihtiyaçlarımız için gerekli olsa da bazen haz alma durumuna dönüşebiliyor. O zaman da sadece acıkan karnı doyurmanın ötesinde; yemeği yapma-seçme anından başlayarak hazırlama ve sonunda yeme anına kadar hepsinden ayrı bir haz alınabiliyor. Son yıllarda daha da arttığını gözlemlediğimiz televizyon yemek programları, telefon programları, yemekle ilgili internet sayfalarının yoğunluğu yemeğin sadece doymak ihtiyacından fazla; zevk haline geldiğini gösteren bir durumdur. Yemek yemenin kendisi başlı başına bir sorun olmamakta; ancak yemekle alınan enerji harcanan enerjiden fazla olduğunda sorunlar başlamaktadır. Günlük alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olması durumunda, harcanamayan enerji vücutta yağ olarak depolanmakta ve obezite oluşumuna neden olmaktadır.” dedi.

Araştırmalara göre son yıllarda gerek çocuklarda gerekse yetişkinlerde obezitenin arttığına dikkat çeken Uzman Psikolog Naciye Tokaç, şöyle konuştu:

“Her fazla kiloyu obez olarak nitelemek de doğru değildir. Bunun için vücut kitle endeksinin hesaplanması gibi belirli kriterler vardır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) obeziteyi, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır. Bu denli önemli olan ve sadece kilolu(!) olmaktan öte bir durum olan obezite ile nasıl baş edilmeli? Obeziteyi sadece genetik ve fizyolojik faktörlerle açıklamak yeterli olmamakta; eğer obezitenin üstesinden gelinmek isteniyorsa psikolojik faktörlerinde yadsınmaması gerektiğini düşünüyorum. Öncelikle yemenin insan için ne anlama geldiğini anlamaya çalışalım. Bilindiği gibi beslenme; anne karnında başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacıdır. Yemenin önemli olan noktası içe-almadır. İçe alma sadece ağız aracılığı ile değil, tüm duyu organları ile yapılmakla birlikte; en önemli bölümü ağız bölgesidir. İçe almak almak, elde etmektir. Yani kişi yeme işlevi sırasında sadece doymakla meşgul değildir, aynı zamanda almanın, elde etmenin de hazzını yaşamaktadır. Böylece yemek yemenin neden bu kadar zevk veren bir faaliyet olduğunu da anlayabiliriz. Bir diğer nokta ağız ve çevresinin insan için erojen bölge özelliği taşımasıdır. Bebek doğumdan birinci yılın sonuna kadar olan dönemde dışarıdan verilen bakıma bağımlıdır. Ağız ve dudaklar onun en önemli ihtiyacının giderildiği bölgeler olması nedeniyle haz duygusu o bölgelerde toplanmıştır. Emmek haz duyma amacıyla yapılmaktadır.

Bu dönemde oluşabilecek herhangi bir sorun, saplanma, travma bireyde bazı sorunlara yol açmakta; bağımlılık ve edilginlik gibi davranışlara neden olmaktadır. Obezite bu dönemde yaşanabilen bir saplanmanın ürünüdür. Obezite sorunu yaşayan bireylerin kişilik özelliklerine bakıldığında çoğunlukla bağımlı, edilgin özellikler görülebilmektedir. Bebeklik döneminde aşırı doyurulma veya yoksun bırakılmak ta ileride yeme sorunlarına yol açabilmektedir. Tüm bu bilgiler sonucunda obezitenin sadece sağlıklı beslenme ile ilgili bir konu olarak ele alınmaması gerektiği; önemli bir ruhsal sorunun varlığına da işaret edebileceği düşünülmelidir. Obezite varolan ruhsal sorunların sonucu olarak ortaya çıkabileceği gibi bazı psikolojik sorunlar da kişinin kilo artışı sonrası ortaya çıkmaktadır.

Obezite ile ilgili en önemli psikolojik sorun depresyondur. Çocuklarda depresyonun obeziteye neden olduğu bilinirken; yetişkinlerde ise obezite ardından depresyon durumu ortaya çıkmaktadır. Depresyon rahatsızlığını yaşayan birçok kişiden fazla yemeye başladığını duymuşsunudur. Obezitesi olanların yaklaşık yüzde 50’sinde klinik depresyon durumuyla karşılaşmaktayız. Depresyon sonrası kilo artışının genellikle rahatsızlığın tedavisi sonrası ortadan kalktığı görülmektedir. Kilo artışı ile birlikte kişinin kendi bedeninden hoşnutsuzluğu ortaya çıkmakta; kendisini daha az güzel/yakışıklı bulmakta, beğenilme kaygısı ortaya çıkmakta; giydiklerini kendisine yakıştırmamakta; içe çekilme görülmektedir. Bu durum da kişide depresyona davetiye çıkarmaktadır. Obezite durumunda tedavi aşamasında sadece diyet programının yeterli olmadığını birçok kişi kabul edecektir. Pazartesi karar verilen ve başlanan birçok diyet programı sadece birkaç gün ancak sürmektedir. Bunun nedeni kişinin yeme ile ilgili sorununa başka sorunların özellikle psikolojik sorunların da eşlik ettiğidir. Obezite tedavi programı uygulamak isteyen kişinin kendi yeme alışkanlıklarına uygun olabilecek bir diyet programı yanında psikolojik destek almasının da gerekli olduğunu düşünüyorum. Kişinin stresle baş etme becerisinin geliştirilmesi, kişilik özelliklerinin yeme alışkanlığı-davranışını nasıl olumsuz etkilediği, iş ve yaşam koşulları, çevresel-sosyal desteklerinin geliştirilmesi gibi birçok alanda desteğin kendisine fayda sağlayacağı kanaatindeyim. Bazı kişilerde doyma noktasının neredeyse olmadığı, yemeğin sonunun gelmediğini görmekteyiz. Bu durumda kişi aslında yemekle haz almakta, doyum sağlamaktadır. Tabiî ki bu sağlıklı bir doyum sağlama değildir. Kişi kendisini bu duruma iten nedenleri değerlendirmeli, gerçek doyum sağlama araçlarını bulmalıdır. Yeme davranışında bir diğer önemli nokta da kişiyi yemeye iten nedenlerin bulunmasıdır. Sadece açlık dürtüsü mü, yoksa dürtü kontrol sorunu mu?”

Arda Türkmen'den mükemmel et pişirmenin sırları

Sayısı hızla artan et lokantaları sağ olsun, hepimiz et meraklısı olduk çıktık. Peki, evde bu meşhur steak’çiler gibi et pişirmek mümkün mü?

NERESİNDEN NE YAPILIR?
KUZU ETİNİN...
PİRZOLAHer iki tarafını da birer dakika pişirmek yeter. Kafes diye adlandırılan bütün pirzola pişirmek içinse normalden daha uzun bir ızgaralama süreci ve hatta bazen de içini pişirebilmek için fırınlama sürecine ihtiyaç vardır.
SIRTPirzolayla bağıntılı bir bölgedir. Fileto olarak çıkartıldığında pirzoladan biraz daha sert olsa da oldukça karakterli bir ettir.
KOL YA DA BUTÖn bacaklar kol, arka bacaklar but olarak adlandırılır. Her ikisi de kemik üzerinde pişirilen etler cinsinde olduğu için uzun fırın pişirmelerinde mükemmel sonuç verirler.
İNCİKToynak üzerinden bileğe kadar olan kısım. Hareketli et olduğu için haşlaması ya da fırında uzun pişmiş hali enfestir.
GERDANBoyun kısmından çıkan bölüm. Bütün pişirmelerde kemik üzerinde kalacak şekilde yapılırsa sonuç muhteşem olur. İster çorbasını yapın, ister sebzeli yemeğini -ki mesela taze fasulye ile harika gider- yapabilirsiniz.
KÜŞLEMEKuzu etinin bonfilesidir, tavaya gösterip çekmek yeter. Lokum lezzetindedir, fazla pişirmeye gelmez.
DANA ETİNİN...
ANTRİKOT
Sırt bölümünün ön kısmındaki ettir, dana etinin sert ama en karakterli bölgesidir. Kalın bir dilimi izli tavada suyunu kaçırmadan pişirdiğinizde yiyebileceğiniz en doygun, en sulu eti antrikottan elde edersiniz. Antrikot seçerken, etin içinde mermersi bir görünüm olması çok mühim. Bu detay, et pişerken o mermersi dokudaki yapıların eriyip daha lezzetli bir sonuç elde etmedeki en önemli etkendir.
KONTRFİLE 
Sırt bölümünün arka kısmındaki et. İnce kesilip marine edildiğinde mangalda güzel sonuç verir.
BONFİLE
Aşırı yumuşak olduğu için biraz fazla pişerse kayış gibi olur. Kıvamında piştiğinde ağızda kayar gider. Düz ya da izli tava pişirmelerine gayet uygun.
SOKUM
24 saat marine ettikten sonra önce ızgarada, ardından fırında pişirerek sunarsanız, nefis bir lezzete ulaşırsınız.
İNCİK
Aynen kuzudaki gibi haşlama, ya da fırında uzun pişirmeye iyi gider. Haşlama sırasında kemik ve ilik bütün lezzetini suya geçirdiği için sebzelerle beraber mükemmel bir sonuç kaçınılmaz.
BOŞLUK
Kuzudaki gibi bu bölgeye de döş denir. Kıyma yapımında genellikle boşluk eti tercih edilir.
NUAR
Sokum etinin hemen altında kalan bölge. Fırında rosto olarak pişirmeye uygun.
GERDAN
Genellikle kuşbaşılık kullanılır. Bazen kıyma gibi çekilerek ve boşluk etiyle karıştırılarak kullanılır. Kuşbaşı gibi kullanılırsa tencere yemeklerinde iyi bir alternatif olur.
KOL YA DA BUT
Tam bir şölen yemeği. Fırında sebzelerle beraber pişirilip, kemikten ve etten çıkan özsuyuna güzel bir sos yapılırsa, en büyük sofraları bile dolduracak güzellikte bir görüntü ortaya çıkar.
SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
KUZU ETİNİ...
‘Kuzu eti kokar’ kaygısını yok etmenin yolu Türkiye’nin batı bölgelerinde yetişen küçükbaş hayvanların etini tercih etmekten geçer. İklim, doğuya göre daha ılıman olduğu için, hayvanların yağlanması da o ölçüde dengeli olur.
Başta kekik gibi doğal otlarla beslenen hayvanların eti doğu bölgesindekilere göre çok daha az kokuludur. En lezzetli dönemleri Nisan- Mayıs gibi iklimin batıda yumuşadığı, otların yeşerdiği aylardır.
Mutlaka dinlenmiş et seçin. Taze kesilmiş et, kanı ve suyu oturana kadar dinlenmiş ete göre daha serttir. Rengi parlak ama dinlenmiş etler seçmek önemli bir detay.
DANA ETİNİ...
Etin lezzeti hayvanın cinsine göre farklılıklar gösterebilir. Kasaptaki ete bakıp “Bu Holstein, bu Angus” diyecek teknik bilgiye sahip olmadığımız için dana etini de seçerken aynen kuzu etinde olduğu gibi dinlenmiş olan etleri tercih etmenizi öneririm. Rengi parlak, eti diri olması önemli.

5 Mayıs 2015 Salı

Masaj ile zayıflama ve kilo verme mümkün mü?

Zayıflamak için Masaj yapmanın önemi çok büyüktür.


Masaj yapmak bir yandan özellikle selülit ve yağlı bölgelerdeki kan dolaşımını hızlandırarak bölgesel zayıflama için metabolizma hızlandırıcı etki oluşturur. Diğer yandan da fazla yağlanma ve selülit sorunu olan bölgelerin tespit edilmesine yardımcı olur. Masaj ile birlikte kullanılan bir takım aromatik bitkisel yağlar selülit tedavisi için kullanılmaktadır.

Masaj yapmanın özellikle zayıflamak için çok farklı uygulama yöntemleri bulunmakla birlikte daha çok zayıflama ve masaj aletleri ile veya el ile masaj şeklinde iki ana gruba inceleyerek ayırmak mümkündür. Ayrıca üçüncü bir masaj yöntemi olarak bu iki grubun karma uygulaması ile yapılan masaj yöntemi de sayılabilir. Lenf drenaj yöntemi gibi modern yöntemler de bölgesel zayıflamak için faydaları olan bir masaj türü olarak aklınızda kalabilir.

Masaj nasıl yapılır?

İyi bir masaj seansı geçirerek zayıflama ve bölgesel incelme amaçlarınıza ulaşabilmeniz için her şeyden önce iyi bir masaj uzmanı na ihtiyacınız vardır. Masör adı verilen masajı yapan kişinin el mahareti ve hassasiyeti ne kadar iyi ise cilt altı dokuları ve kasları hissederek kan dolaşımını artıran etki oluşturması o derecede kolay olmaktadır.

Masaj özel bir takım ritmik ve devinimsel el hareketleri ile cildi tedavi etme şeklinde uygulanan bir yöntemdir. Görünüşte el ile yapılan özel bir takım ovalama ve ovma teknikleri aslında yıllar süren bir hassasiyetin ve tecrübenin, bilimsel bilginin harmanlamasıyla elde edilebilmektedir.

kalorisepeti.com

Diyetsiz kilo vermenin 10 formülü

Uzman Diyetisyen Serkan Tutar, mükemmel bir vücut için yapılması gerekenin yeterli ve doğru beslenmek olduğunu belirterek diyet yapmadan kilo vermenin püf noktalarını açıkladı.


1- Düzenli Uyuyun;

Düzenli uyku kilo vermenin temelidir. Vücudunuz için yeterli olmayan uyku saatleri ertesi günü vücudunuzda ödem birikmesine neden olur. Bu durumda tartı üstünde kilonuzu fazla görürsünüz. Ayrıca yapılan bilimsel çalışmalar gece geç saatlere kadar oturanlar bireylerin daha fazla kalori aldığını ve uzun vadeli daha fazla kilo aldığı görülmüştür.

2- Şekeri Azaltın Hatta Mümkünse Kesin;

Basit şekeri doğduğumuz andan itibaren vücudunuzun en büyük düşmanı olarak düşünebilirsiniz. Tüketmesi kesinlikle keyifli olan ama tüketim miktarı ve sıklığına her zaman dikkat etmek zorunda olduğunuz besindir. Şekeri tükettikçe vücudunuz daha fazla istemeye başlayacağını unutmayın. Bu durumda istenmeyen vücut şekline sahip olmanıza neden olacaktır. Eğer kilo vermek istiyorsanız ilk uzak durmanız gereken besinlerin başında şekerli besinler gelmektedir.

3-Yeşil Çay ve Bol Su İçin;

Yeşil çay içerisinde bulunan kateşin ile hem metabolizma hızlandırıcı etkisi hem de bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi bulunmaktadır. Yeşil çay bu etkisi ile hem iyi bir içecek alternatifidir hem de kilo vermenize yardımcı olacaktır.

Su hem vücudunuzda şişkinlik hissi veren hem de kilonuzun tartı üzerinde fazla çıkmasına neden olan ödemin dışarı atılması için temel içecektir. Aynı zamanda yağın vücuttan atılması için gereklidir. Günde ortalama 2-2,5 litre su içmeniz gereklidir. Eğer su içme alışkanlığınız yok ise bunun zaman içerisinde oluşacağını unutmayın ve su içmekten hemen vazgeçmeyin.

4-Yemekleri Yavaş Tüketin;

Yemek yerken ilk önce yemeğe başladığınız saate bakmalısınız. Ve yemeğinizi ortalama 20 dakikada tüketmelisiniz. Çünkü algılama hızı çok hızlı olan beynimizin tokluk hissini algılaması yaklaşık 20 dakika sürmektedir. Tempolu yenilen büyük porsiyonlar yerine keyifle yenilen küçük porsiyonları tercih etmeniz ve yavaş yemeniz daha az besin ile tokluk hissini yaşayarak masadan kalkmanızı sağlayacaktır.

5-Her gün Çorba İçin;

Öğle veya akşam yemeklerinin bir öğününde yemek öncesi çorba tercih edin. Lif içeriği yüksek sebze çorbaları veya klasik çorbalarımız olan tarhana, mercimek veya ezogelin çorbaları tokluk hissinizin daha çabuk olmasını sağlayacaktır. Özellikle uzun süre aç kaldıktan sonra yiyeceğiniz yemek öncesinde kesinlikle çorba tüketmeli direk olarak ana yemekten başlamamalısınız. Çorbada en önemli husus ise hazır olmaması ve içerisindeki tuz miktarının çok yüksek seviyelerde olmamasıdır.

6-Akşam Hafif Yemekler Tercih Edin;

Özellikle akşam yemeklerinde sebze gibi hafif besinleri tercih etmeniz Diyet yapmasanız dahi kilo vermenize yardımcı olacaktır. Yağ içeriği yüksek, soslu yemekleri tercih etmek yerine su ve lif içeriği yüksek kalorisi düşük mevsime uygun sebzeleri tercih etmeniz kilo kayıpları yaşamanızı sağlayacaktır.

7-Tam Tahıllıları Seçin;

Günümüzde bir çok ürüne alternatif bulunabilmektedir. Makarna, pirinç ve ekmek çeşitlerinde kepekli olanları (kansızlık probleminiz yok ise) tercih edebilirsiniz. Ayrıca ekmekte tam buğday, tam çavdarlı alternatiflerde yine tercih edilebilir. Bu şekilde hem daha az besin tüketimi yapmış hem de daha uzun süre tokluk hissini hissedebileceksiniz. Ayrıca bu alternatifleri tercih eden kolesterolü yüksek bireylerin kolesterol seviyelerinde zaman içerisinde düşmeler olduğu yapılan araştırmalar ile gösterilmiştir.

8-Doğru İçecekleri İlk Tercihiniz Olsun;

Evinimizde televizyon karşısında bir şeyler içme alışkanlığı hepimizde vardır. Özellikle akşam saatlerinde hareketsiz kaldığımız ve bol kalori aldığımızda kilo alımımızın olduğu görülür. Bunu engellemek için kendi içeceğimizi kendimiz hazırlayabiliriz. Az şeker eklenerek hazırlanmış limonata içerisine nane ve dondurulmuş çilek ekleyerek keyifli bir içecek hazırlayabilirsiniz.


Bu şekilde günde ortalama 450 kalori daha az almış olacak ve bir ay içerisinde alma riskiniz olan 2,5 kilodan kurtulmuş olacaksınız. Doğru içecek dışında doğru bardak seçimi de önemli ! Ülkemizde bardak konusunda herhangi bir standart bulunmamaktadır. Hazır içecekleri son zamanlarda daha büyük bardaklarda içmemiz günlük aldığımız kalorinin artmasına neden oldu. Uzun boylu ve sıska bardaklar yerine kısa ve geniş bardakları tercih etmelisiniz.

Cornell üniversitesinde yapılan çalışmada meyve suyu, soda, şarap veya diğer içecekleri bu bardak ile tüketmemiz içeceklerden aldığımız kalorinin \%25 ile \%30 arasında düştüğünü göstermektedir.

9-Daha dar kıyafetler tercih edin;

Mümkünse bedeninizi hafif sıkan kıyafetler tercih etmelisiniz. Az da olsa kilo aldığınızda bunu hissetmeniz çok önemlidir. Bu şekilde psikolojik olarak rahatsızlık hissiyatı olacağından yediklerinize hemen dikkat etmeye başlarsınız.

Her bedenden kıyafetiniz var ise bol olan kıyafetlerinizi ihtiyacı olan birilerine armağan edebilirsiniz. Bir diğer önemli husus sizi sıkan ve nefes aldırmayacak kadar küçük kıyafet giymeniz anlamına gelmemelidir. Bu şekilde çok dar kıyafet giyildiğinde vücudunuzun şekli zaman içerisinde istemediğiniz şekilde değişecektir.

10-Porsiyonları Küçültün;

Porsiyon küçültmek kilo vermek için yapabileceğiniz en pratik adımdır. Ama bu hep söylenen “yediklerinin yarısını ye kilo verirsin” gibi sağlıksız bir kavramla karıştırılmamalıdır. Porsiyon küçültme tabağınızdaki sağlıksız olan besinleri çıkarma, ayrıca gün içerisinde tükettiğiniz abur cuburdan uzak durma anlamına gelmelidir. Bu şekilde kilonuzun yavaş yavaş azaldığını göreceksiniz.

İştahı bastıran besinler

Harvard Üniversitesi'nden uzmanlar iştahı bastıran besinleri açıkladı.


Daily Mail'in haberine göre bazı yiyeceklerin içerisinde sirtüin aktivatörleri kas yapısını destekliyor ve iştahı bastırıyor. Ayrıca hafızayı destekliyor, kan şekeri seviyesini kontrol altında tutuyor ve kansere neden olan serbest radikallerin hücrelerin içerisinde birikmesini önlüyor.

Harvad Üniversitesi'nden beslenme uzmanı Prof. Frank Hu, "Sirtüin aktivatörleri açısından zengin besinler tüketerek kronik hastalıkların da önüne geçilebilmektedir. "

Bu maddeler belirli yiyeceklerde bulunur ve iştahı bastırdığı için zayıflamaya yardımcıdır.

Sirtüin aktivatörleri açısından zengin besinler arasında yeşil çay, kakao tozu, zerdeçal, zeytin, kıvırcık lahana, soğan ve maydanoz yer almaktadır.

Bu yiyecekleri beslenme düzeninin içerisine katarak ve ağırlığı bu besinlere vererek iştahınızı bastırabilirsiniz. (milliyet.com.tr)

4 Mayıs 2015 Pazartesi

Karatay diyeti

Karatay diyetinde önemli olan şey yememeniz gereken besin gruplarıdır....


Karatay diyetinde hiçbir zaman yiyeceğiniz yemeklerde miktardan söz etmez. Karatay diyetinde önemli olan şey yememeniz gereken besin gruplarıdır. Örneğin Karatay diyetinde kesinlikle yasak olan besin grubu karbonhidrattır. Karataya göre yağ olarak depolanan şey yağ değil, karbonhidrat grubudur. Yağ yediğinizde bu, vücudunuza yağ olarak girmez. Karataya göre insan vücudundaki yağın nedeni hareketsizlikten depolanması ve karbonhidrat grubudur. Ayrıca bilinenin aksine Karatay diyeti kuruyemişlerin faydalı olduğunu ileri sürer. Karataya göre ceviz, fındık, fıstık, bademi hiç çekinmeden tüketebilirsiniz. Karatayda uzak durulması gereken en önemli yiyecek ekmek, hamur işleri, şekerli gıdalar, işlenmiş gıdalardır. Vitamin açısından zengin olduğu bilinen meyveler Karatayda yasaklı olan yiyeceklerden. Çünkü meyvede meyve şekeri olan fruktoz bulunur ve bu fruktozun fazlası insülin direncine neden olmaktadır.Yaşam tarzı olan Karatay diyeti bir haftalık örnek reçete olarak şu şekilde ayarlayabilirsiniz:



Pazartesi

Kahvaltıda tereyağında 2 adet yumurta, istediğiniz kadar tuzsuz siyah ya da yeşil zeytin, tuzsuz peynir, kuru meyvelerden bir avuç, şekersiz çay ya da form çayları, bir avuç ceviz.
Öğle yemeğinde haşlanmış kırmızı et, bol yeşillikli zeytinyağlı salata, zeytinyağlı herhangi bir sebze yemeği, tuz içermeyen ayran, yemekten sonra istenirse yeşil çay.
Akşam yemeğinde ızgara balık, mevsimine göre bulunan yeşillikler içeren bol salata.

Salı

Kahvaltıda haşlanmış 2 adet yumurta, siyah-yeşil zeytin, labne peyniri, yeşil biber, roka, maydonoz,domates,içecek olarak süt, fındık, ceviz.
Öğle yemeğinde bir dolu tabak zeytinyağlı lahana yemeği ya da barbunya veyahut karnabahar yemeği, istediğiniz kadar yoğurt.
Akşam yemeğinde haşlanmış tavuk eti, bol salata, bir elma

Çarşamba

Kahvaltıda tereyağında ya da zeytinyağında 2 yumurtayla yapılmış menemen,labne peyniri, ceviz, fındık, Antep fıstığı, sevilen bir bitki çayı.
Öğle yemeğinde ızgara köfte, yoğurt, zeytinyağlı bir sebze yemeği, salata, ayran ya da su.
Akşam yemeğinde kuzu eti pirzolası ya da bonfile, zeytinyağlı bir sebze örneğin fasulye ya da enginar, bakla yemeği, bolsalata.

Perşembe

Kahvaltıda iki yumurtayla yapılmış omlet, labne peyniri ya da tuzsuz peynir, yeşil biber, siyah-yeşil zeytin, yeşillik, ceviz,fındık, badem, şekersiz çay.
Öğle yemeğinde bonfile ızgara, zeytinyağlı pırasa ya da kereviz, domates söğüş, yoğurt ve bir kaşık keten tohumu, su.
Akşam yemeğinde ızgara tavuk eti, zeytinyağlı barbunya, bol salata, rendelenmiş havuç, turp, ayran.

Cuma

Kahvaltıda haşlanmış iki adet yumurta, tuzsuz peynir, zeytin, maydonoz, kırmızı biber, roka, biber, ceviz, badem, fındık, fıstık, şekersiz çay.
Öğle yemeğinde ızgara kebap, közlenmiş yeşil biber, domates söğüş, rendelenmiş turp, ayran.
Akşam yemeğinde ızgara köfte, yoğurt, bol salata, zeytinyağlı semizotu yemeği, bol su.

Cumartesi

Kahvaltıda pastırmalı 2 adet yumurta, labne peyniri, yeşillik,nane, biber, zeytin, ceviz, fındık, bir bardak süt.
Öğle yemeğinde ızgara bonfile, yoğurtlu semizotu, bir kaşık keten tohumu.
Akşam yemeğinde ızgara balık, rendelenmiş turp, kırmızı soğan, bol yeşillikli salata, domates, bir elma.

Pazar

Kahvaltıda tuzsuz peynirle ve 2 yumurtayla yapılmış omlet, domates, zeytin,biber, roka, maydonoz, ceviz, badem, şekersiz çay.
Öğle yemeğinde şiş kebap, çoban salatası, zeytinyağlı bakla yemeği ya da lahana yemeği, bol su.
Akşam yemeğinde balık ızgara, taze yeşillklerle yapılmış salata, közlenmiş kırmızı biber, bol su.
Not: Akşamları 8den sonra kesinlikle hiçbir şey yenilmeyecek, her gün en az 2 litre su tüketilecek, her gün en az 30 dakika yürüyüş yapılacak. (mahmure.com.tr)

'Diyet savaşları'nda kime inanalım?

Popüler diyet savaşlarında insan hangi uzmana inanacağını şaşırdı...


Bugün'den Dilara Tahmaz'ın haberi... Ekranlardan çocuklarınıza ‘Türk kahvesi içirin’ çağrısı yapan Canan Hoca, diyet haplarını öven Mehmet Öz, alenen tek tip beslenmeye yönlendiren Dukan diyeti ve diğerleri…

Uzman doktorlar her biri adeta medya figürü haline gelen meslektaşlarının, televizyon ekranlarından milyonları yanlış yönlendirdiğini söylerken halk kime inanacağını bilemiyor. Peki popüler diyet savaşlarında son raund kimin olacak.

Söz konusu sağlıklı yaşam, beslenme ve diyet olunca ülkece aklımıza gelen birkaç isim var. Onlar her gün sabah programlarında tavsiyeler veriyor ya da dünyaca ünlü televizyon şovlarında rüştülerini ispat ediyorlar. Kimi yayın evlerinin PR çalışması neticesinde adeta bir medya figürüne dönüşürken kimi ABD’nin reyting rekortmeni programlarından çıkıp kendi şovlarıyla dünya çapında şöhrete kavuşuyor. Bazen Fransa’dan gelen diyet programlarına kendimizi kaptırıyor bazen çareyi zayıflama haplarında arıyoruz.

KİME İNANALIM, NE YAPALIM?

Bütün bu kargaşa içinde uzman diyetisyenler, doktorlar ve bakanlıklar; televizyondan insanlara beslenme tavsiyesi veren doktorların halkı yanıltığını, bu tavsiyelere rağbet edilmemesi gerektiğini söylüyor. Peki bu durumda nasıl bir yol izlememiz gerekiyor? Kime inanacak, kimin tavsiyelerine uyacağız? Uzmanlar araştırmadan ve hekim muayenesinden geçmeden kesinlikle diyet yapılmaması gerektiği konusunda ısrarlı. TV programlarından halka seslenen medya figürü doktorların genel-geçer tavsiyelerinin her bünyede farklı etki yapabileceğini, bu yüzden muhakkak alanında uzman isimlere görünülmesi gerektiğinin altını çiziyorlar.

DR. OZ SHOW FİTİLİ ATEŞLEDİ

Diyet savaşlarında fitili ateşleyen isimlerden biri Oprah Show sayesinde dünyaca ünlü bir televizyon yıldızına dönüştükten sonra kendi programı üzerinden izleyicilerine tavsiyeler veren Colombiya Üniversitesi Cerrrahi Profesörü Mehmet Öz oldu. Programında sık sık zayıflama haplarına övgü yapan Öz, ABD’li doktorların hedefi haline geldi. Colombiya Üniversitesi dekanına mektup yazan doktorlar, Mehmet Öz’ün tavsiyelerini zırva olarak nitelendirirken, prestijli bir üniversitenin akademik pozisyonunu işgal etmeye hakkı olmadıklarını savunuyorlardı.

YEŞİL KAHVE HAPINI ÖNERMEK KESİNLİKLE YANLIŞ

Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Kaya Tapan, Öz’ün diyet ilaçlarını ve yeşil kahve haplarını övmesini kesinlikle doğru bulmadığını söylüyor ve ekliyor: “Kapsüle sığdırılmış bu hapların kullanımı hiçbir şekilde destekleyemem. İçeriklerini ve bünyeye verecekleri tahribatı bilmiyoruz. İlerleyen yıllarda karaciğerde harabet yaratma olasılıkları çok yüksek. İncelemeden araştırılmadan bu ilaçların kullanımını doğru bulmuyorum.”

ÇOCUĞUMUZA KAHVE İÇİRELİM Mİ?

Canan Karatay’ın meslektaşları tarafından tepki toplayan bir başka açıklaması da ‘Çocuklarınıza Türk kahvesi içirin’ sözleri olmuştu. Beslenme ve Diyet Uzmanı Eda Honca’ya göre bu açıklaması sağlıklı bir öneri niteliği taşımıyor. Honca “Karatay’ın bu sözleri ‘Çocuğunuza süt yerine kahve içirin’ şeklinde anlaşılabilir. Oysa 5 yaşına kadar çocuklarda kafein tüketimi tavsiye ettiğimiz bir durum değil” sözleriyle konunun ciddiyetine vurgu yapıyor.

DUKAN DİYETİ ELEŞTİRİ OKLARININ HEDEFİNDE

Diyet konusunda milyonlarca insanın sağlığını riske atan bir başka program da Fransız Doktor Pierre Dukan’ın adını taşıyan Dukan diyeti olmuştu. Uzman Diyetisyen Banu Topalakçı Salman tarafından bu diyetin böbrekleri iflas ettirdiği, psikolojik sorunlara ve kalp hastalıklarına davetiye çıkardığı savunulmuş; ardından Salman’a meslektaşlarından tam destek gelmişti. Uzmanlar tek tip beslenmenin vücuda vereceği tahribatı gözler önüne sererken bu tarz popüler diyetlere hekim kontrolünden geçmeden kesinlikle rağbet edilmemesi yönünde uyarıyorlardı.

BU YENİR Mİ CANAN HOCA?

Son dönemde, sabah programlarının aranılan yüzü Kalp ve İç Hastalıkları Profesörü Canan Karatay da eleştiri oklarına hedef olan bir başka isim. Karatay’ın radikal diyet tavsiyeleri Endokrinoloji Derneği tarafından hakkında suç duyurusunda bulunulmasına neden olmuş, Sağlık Bakanlığı da profesörün açıklamalarını çürütecek yönde açıklamalar yapmıştı.

KARDİYOLOGLAR DEĞİL DİYETİSYENLER LİSTE YAPAR

Uzman Diyetisyen Aysu Bekçi’ye göre alanında uzman olmayan hekimlerin beslenme tavsiyeleri vermeleri bir yere kadar kabul edilebilir ancak beslenme programı yapma işini kesinlikle diyetisyenlere bırakmaları gerekiyor. Bekçi “Ne kardiyoloji ne de başka bir alanın doktoru diyet listesi yazmamalı. Çünkü bu bilginin yoğunlaştırılmış kısmını biz diyetisyenler biliyoruz. Özellikle farklı alanlardan doktorların televizyonlarda beslenme programları oluşturmaları çok yanlış. Halkın geneline hitap eden bu tarz yayınların yeterli bilinç düzeyine erişmemiş kesim tarafından yanlış algılanması ve geri dönülmeyecek sonuçlar meydana getirmesi mümkün” sözleriyle tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor.

'EKMEĞİ KESİN' TAVSİYESİ İÇ YAĞLANMAYI ARTIRIR

Bekçi, Karatay Hoca’nın verdiği ‘ekmeği kesin’ tavsiyesini de doğru bulmadığını açıklıyor: “Kişi yeterli karbonhidratı alamazsa bu durum ona kas kaybı olarak geri dönecektir. Direkt olarak ‘Ekmek tüketmeyin’ diye bir tavsiye veremezsiniz insanlara. Her şeyden önce Türk toplumunun yemek kültüründe ekmek var. Beyaz ekmek kesilip yerine çavdar yenilebilir. Ancak ekmeğin tamamen kesildiği diyetlerde hızlı kilo kaybıyla protein direnci oluşuyor. Bu dengesizlik de vücuttaki iç yağlanmayı artırıyor.”

3 Mayıs 2015 Pazar

Kate Upton'un diyet sırları

Verdiği her röportajda kıvrımlı vücut hatlarından her zaman mutlu olduğunu olduğunu dile getiren Kate Upton'ın bu kusursuz görüntüsünün formülünü öğrenmek ister misiniz?


22 yaşındaki modelin bugüne kadar pek gün yüzüne çıkmayan beslenme sırlarını ele geçirdik.

Kate Upton'ın yaptığı diyet son derece sağlıklı bir beslenme listesine dayanıyor.

Sabah kahvaltısını çok erken yapan Kate, ara öğünlerini de asla ihmal etmiyor. İşte Kate'in bir günük beslenme listesi...

Kahvaltı, saat 07.00: 1 adet yumruta ve 1 adet yumurta beyazından yapılmış ıspanaklı omlet ve yeşil çay.

Ara öğün, saat 10.00: 10 adet çiğ badem ve yeşil içecek.

Öğle yemeği: Izgara tavuklu kinoa ve ızgara sebzeler.

Ara öğün, saat 16.00: Protein bar

Akşam yemeği, saat 19.00: Kajulu ve somonlu kara lahana salatası.

Kate Upton, bir dergiye verdiği röportajda uyguladığı bu diyetin yanı sıra önemli bir fotoğraf çekimi öncesi 48 saat boyunca sıvı diyeti yaptığını da söylüyor.

Vücudunu toksinlerden arındıran Kate, fotoğraflarda daha güzel çıkmak için yapıyor bunu.

Sağlıklı beslenme listesine hafta sonları küçük kaçamaklar ekleyen Kate, kızarmış ya da tuzlu yiyecekler tüketerek kendini ödüllendiriyor. (mynet)

Stres oburluğuna dikkat!

Aç mısınız stresli mi? İkisinin arasında çok fark var..


Kilo almamızın en önemli sebeplerinden birisi olan stres, bizi çoğu zaman yaşamdan değil yemekten zevk alan insanlar haline dönüştürüyor. Ancak bir süre sonra kilolar artmaya başlıyor ve bu sefer yemek stres kaynağı oluyor.

Strese bağlı kilo alımında hormonal denge büyük rol oynuyor. Vücutta stres hormonu olarak bilinen kortizol salınımı gergin anlarımızda artıyor. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki kortizolün neden olduğu kilo, kişinin kalçadan çok karın bölgesinde depolanıyor.


Günümüzde çoğu kişi stres altındayken sağlıklı yeme alışkanlığını sürdüremiyor. Normalde sağlıklı beslenirken, duygusal stres altında sağlıklı yiyecekler hazırlanamıyor ya da fast food türü gıdalar tüketiliyor. Stres altındayken kilo alımında hormonal dengenin büyük payı olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Elab Laboratuvarları Uzm. Dr. Tuğba Özülkü; “Vücudumuzda yer alan kortizol birçok alanda rolü olan kritik bir hormondur.

Normalde, kortizol adrenal bezlerden salgılanır ve gün içindeki seviyesi zamana bağlı olarak değişiklik gösterir. Kortizol Sabah erken saatlerde en yüksek, gece en düşük seviyede salgılanır ve kan basıncının ve vücut için enerjinin sağlanmasında önemlidir.

Hızlı enerji temini için kortizol, yağ ve karbohidrat metabolizmasını uyarır, insülinin salınımını sağlar ve kan glukoz değerini arttırır. Tüm bunlar ise iştahın artmasına yol açar” dedi.  Kilo alımı veya kaybı; metabolik hız, gıda alımı, yapılan egzersiz, tüketilen gıda türü gibi birçok etkene bağlı oluyor. Genetik faktörlerin de metabolizmamızı etkilediği göz önünde bulundurularak bazı insanların diğerlerine göre daha kolay kilo alıp verdiği bu şekilde açıklanıyor.

Stresliyken Alınan Kilolar Kalçadan Çok Karın Bölgesinde Toplanıyor
Stresin, kortizol seviyesinde ve dolayısıyla kilo alımında artışa neden olup olmayacağı önceden tahmin edilemiyor. Strese cevap olarak dolaşıma salınan kortizol miktarı kişiye göre değişiyor ve bazı kişiler stresli olaylar karşısında daha hassas oluyorlar. Kadınlar üzerinde yapılan bir çalışmadan bahseden Uzm. Dr. Özülkü; “Çalışmalar, stres nedeniyle artan kortizolün neden olduğu kilonun kalçadan çok karın bölgesinde depolandığını göstermektedir.

Bu kilo alım şekli de ‘toksik ’ olarak adlandırılmakta ve kalp krizi ve inme gibi kardiyovasküler olaylara neden olmaktadır. Strese yüksek kortizolle cevap veren kadınların stres altında daha az kortizol salınımı olan kadınlara göre çok daha fazla yediklerini ve kilo aldıklarını göstermektedir.

Diğer bir çalışmada da, karın bölgesinde kilo birikimi gösteren kadınların çok daha yüksek kortizol seviyesine sahip oldukları gösterilmektedir.” açıklamasında bulundu.

Stres Neden Çok Yememize Neden Oluyor? Stresten Nasıl Korunuruz?
Yapılan çalışmalar sonucu kilo alımının stresle ilişkili olduğunu ve her kilolu 4 kişiden birinin 10 puanlık stres skalasında 8 veya daha yüksek stres seviyesine sahip olduğunu gösteriyor. Bu duruma en uygun cümle ‘stres oburluğu’ oluyor. Fiziksel ve duygusal stresin yağ ve şekerden zengin gıda alımında artışa neden olduğunu gösteriyor. Yüksek kortizol değerleri, yüksek insülin değerleriyle beraber bu durumun sorumlusu şeklinde görülüyor.

Ghrelinin (açlık hormonu) de burada rolü bulunuyor. Stres altındaki kadınlar daha çok yemeğe, erkekler ise daha çok Alkol ve sigaraya yöneliyor. Stres oburluğuna karşı neler yapılması gerektiği konusunda bilgilendirme yapan Uzm. Dr. Özülkü; “Çok sayıda çalışma meditasyonun stresi azalttığını göstermektedir. Bunun yanı sıra ağır egzersiz kısa süreliğine kortizol seviyesini yükseltir fakat hafif yapıldığında düşürür ve böylece stresin negatif etkilerini giderir. Ayrıca arkadaşlar ve aile kişinin hissettiği stresin etkisini azaltır” dedi.

Kronik Stres Vücut ve Akıl Sağlığınızı Bozuyor, Stresinizi Kontrol Altına Alın
Her gün iş stresi, aileyi koruma ve geçindirebilme, ilişkilerin bitmesi gibi çeşitli stres kaynaklarıyla baş etmek zorunda kalınıyor. Bir tehditle karşı karşıya kalındığında hipotalamus vücutta alarm sistemini fitilliyor.

Sinir ve hormonal sistemler birlikte adrenal bezleri uyarıyor ve adrenalin ve kortizolun salınmasına yol açıyor. Adrenalin, kalp hızını arttırıyor, kan basıncını yükseltiyor ve gerekli enerjiyi sağlıyor. Kortizol, ana stres hormonu olarak vücudu, adrenalin ile birlikte ‘savaş-ya da-kaç’ durumuna hazır hale getiriyor. Sindirim sistemini ve üreme sistemini baskılıyor.

Bu durum tüm bu alarm sistemleri beynin motivasyonunu ve savaşmasını sağlıyor. Kortizol ve diğer stres hormonlarının uzun süreli sentezi tüm vücudun dengesini bozduğuna ve çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Özülkü; “Stres kilo almanın yanı sıra anksiyete, depresyon, sindirim sorunları, kalp hastalıkları, uyku problemleri, hafıza ve konsantrasyon kaybı yaratıyor” dedi. Stres yönetme stratejileri arasında sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve kaliteli uyuma yer alıyor. Stresi yönetebilmek daha uzun ve sağlıklı yaşayabilmeyi sağlıyor.