Aslında zaman zaman çok duyarız. Hele de dolar kurunda kıpırdanmalar yaşandığı dönemlerde... ‘Reel sektörün açık pozisyonu’, bankalar borçlarını roll eder mi...’ cümleleri analistlerin dilinden düşmez. Peki ya bu kavramlar gerçekten ekonomik verilere mi dayanır? Kısacası doğru analizler midir? İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali’nin bu konuda Gürcistan’ın Tiflis kentinde yaptığı yorum ekonomi dünyasında yeni bir tartışma başlatacağa benzer. Türk bankacıların yabancılar nezdinde kendilerini daha objektif hissettirebilmek için Türkiye’ye dair konuları subjektif bir şekilde yabancılara taşıdığını belirten İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali onların da buna göre yorum yaptığını söyledi.
Gürcistan’ın başkenti Tiflis’teki şube açılışı öncesinde basın mensupları ile bir araya gelen Bali inşaat yatırımlarının finansmanında çekince yaşayıp yaşamadıkları sorusu üzerine şunları söyledi:
“Biz risk belirlemede kendi metodolojimiz çerçevesinde yürüyoruz. Yapılan değerlendirmelerde işaret edilen olumsuzlukların portföyümüzde karşılığının olmadığını görüyoruz. Ben şahsen bu tür konuların da çok yeteri kadar sayısal veriye, analize imkân verecek kadar donanımlı yapıldığı kanaatinde değilim. Kanallar üzerinden yapılıyor bu tartışmalar, bir nevi dönemsel olarak ikide bir türeyen bir tartışmadır. Mesela biri “reel sektörün açık pozisyonu”, bir tanesi ‘bankalar roll edebilir mi borçlarını’… Bunlar böyle dönem dönem servis olur yeniden konuşulur. İçinde rakam yoktur, doğru dürüst bir tahlil yoktur. Severiz o konuları. Türk bankacıların da yabancılar nezdinde kendilerini daha objektif hissettirebilmek için memlekete dair ne varsa, aslında kendilerinin de bir kısım subjektif olan algılarını çırılçıplak taşırlar oraya. Onlar ‘Türk bankacılar böyle söylüyorsa doğrudur’ der onlar da sonra onların yeniden söylediğine biz yeniden inanmaya başlarız. Böyle çoğaltıla çoğaltıla yürür.”
YÜKSEK FAİZ BİZE ZARAR
Adnan Bali son dönemde tartışma konusu haline gelen faiz lobisinin olup olmadığı ile ilgili olarak da şunları söyledi:
”Türk bankacılık sisteminin öteden beri yapısal bir özelliği olarak aktifin vadesi pasifin vadesinden uzundur. Çünkü Türkiye’de kredi talep edenler daha uzun vadeli kredi kullanmak isterler. Buna karşılık yüksek enflasyon dönemlerinden kalma hafıza yüzünden de mevduatların vadesi bir türlü uzamaz. Onun için faaliyetine devam etmekte olan bir kuruluşun faiz yükselişinden zarar görmesi söz konusudur, fayda değil. Önemli olan faizin yüksekliği ya da düşüklüğü değil, net faiz marjının genişliği ve darlığıdır. Bu anlamda bakıldığında da faizler aşağıya doğru giderken bankacılık sistemi en yüksek kârları yazar. Ben matematiğini anlattım. Bunun üzerine lobi olur mu olmaz mı onu da size bırakıyorum.”
GÜRCİSTAN'DA BANKA KURUYOR
ALMANYA ve Rusya’da iki bankası olan İş Bankası, Gürcistan’da da banka kuracak. İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali “Şu anda Batum ve Tiflis’te birer şubemiz var. Ancak Gürcistan bizi banka olarak görmek istiyor. Şu andaki raporlamaları da banka olarak kabul ediyor. Biz de şu anda BDDK’dan bu yönde iznimizi, onayımızı almış durumdayız. Aynı olayı buradaki yerel otoriteden de almak suretiyle burada bir bankaya dönüşerek faaliyetlerimizi sürdüreceğiz” dedi. Bali, İş Bankası’nın Tiflis şubesinin resmi açılışı için gittiği Gürcistan’da stratejilerine ilişkin bilgiler verdi. Bali “Arkadaşlarımız 5 yıllık bir senaryo hazırladılar. Epeyce iddialı. Tabii artış oranları çok yüksek. Ama 2019 yılına vardığımızda bu projeksiyonlara göre, 800 milyon dolarlık aktif büyüklüğü, 490 milyon dolarlık kredi büyüklüğü, 200 milyon dolara yakın da mevduat büyüklüğü olan ilk 10 bankanın arasında yer almayı hedefliyoruz. 2019’a kadar 5-6 şubeye ulaşmayı planlıyoruz” dedi.
Gürcistan’da 19’u yabancı sermayeli 21 banka bulunduğunu belirten Bali, şunları söyledi: “Biz bu tablonun içinde kendimizi ayrıştıran bir piyasa pozisyonu elde etmeye çalışacağız. Göstergeler açısından bakıldığında örneğin Türkiye penetrasyon oranları açısından hâlâ cazibesini koruyor. Ama Gürcistan’da bu yönle kıyaslandığında aktiflerin GSYİH’ya oranı yüzde 54. Kredilerin GSYİH’ya oranı yüzde 30’lar civarında. Sistemin özellikle kurumsal bankacılık alanında yüksek batık kredi rasyonu var, yüzde 18 civarında. Bireysel bankacılık ve ticari segmentin daha alt gruplarında yüzde 4-4.5 civarında. Ülkenin bir başka özelliği de kayıt dışı olmaması. Bu ne demek? Veriye dayanarak, şeffaf bilançolardan giderek iş yapacaksınız. Düzenli piyasalarda, iyi düzenlenmiş mekanizmalarda çalışmak İş Bankası Grubu için hep önemlidir. Bunu biraz daha açayım isterseniz. Biz, Türkiye’de de yapılmakta olan düzenlemelerin hiçbirinden rahatsız olmadık. Şundan dolayı; düzenlemelerin olduğu yerde İş Bankası’nın iş yapma stilinin avantajları çıkar ortaya. Çünkü bize düzen lazım, hukuk lazım. Biz kaostan fayda göremeyiz, çünkü yapacağımız işleri, zaten düzenleme olmadığında da kendimiz uygun şekilde yapmanın derdinde oluyoruz. Bunun zaman zaman bize fırsat eşitsizliği olarak döndüğü olur, ama iyi düzenlenmiş piyasalarda, bütün oyuncular eşit şartlardaysa bu defa yetenekleri yarıştırırlar. O bakımdan bakıldığında tabii biz bu tür çağdaş düzenlemelere, normlara uygun piyasaların bizim için avantajlı piyasalar olduğunu düşünüyoruz.”
Gürcistan’daki bankalar hakkında da bilgi veren Bali “Piyasada ciddi bir temerküz var. İki banka Bank of Georgia ile TBC Bank’ın toplam aktifleri, mevduat ve kredileri sektörün yarısını oluşturuyor. İlk 5 bankanın sistemdeki payı yüzde 76. Türkiye’de bu oran yüzde 65-66 gibi... İlk üçü geçtikten sonra yüzde 5’lik pazar paylarına geçiyorsunuz... Sistemdeki bankaların yarısının pazar payı ise yüzde 1’in altında. Biz de onların arasındayız ama biz onların arasından sıyrılacağız diye düşünüyoruz” dedi.
Bali “Biz Türkiye’nin bankasıyız’ diyoruz ama bölge ülkelerinin hemen hemen tamamında yürüttüğümüz faaliyetlerimizle Türk işadamının, sermayedarının, girişimcisinin yanında olmak istiyoruz. İş Bankası’nın hiçbir zaman bu piyasalara gel geç politikalarla, kısa vadeli düşüncelerle, gördüğü fırsatı hemen bir an evvel realize edip sonra da elde ettiği kazançları transfer ederek çekilmeyi düşünen bir tarzı olmadı. Onun için de biz uzun dönem oyuncusu olarak, maraton koşucusu olarak ve o sırada da o uzun pistte neler oluyorsa onların hepsinin de sağlıklı bir şekilde yönetilmesine talip olarak bir politika izliyoruz” dedi. Azerbaycan’da banka alma sürecinin devam ettiğini belirten Adnan Bali “Uzunca bir süredin Azerbaycan’da bir banka alma maceramız da var, ama sabırlıyız, tahammüllüyüz, görüşmelerimiz sürüyor. Daha ileri safhalara geldiğini söyleyebilirim bu aşamalarda, ama kamuoyuna özellikle mevzuat açısından deklarasyon yapmayı gerektirecek aşamada değiliz” dedi.
BANK OF GEORGIA İLE İŞBİRLİĞİ
TÜRKİYE İş Bankası ile Gürcistan’ın aktif büyüklüğü açısından en büyük bankası Bank of Georgia arasında, işbirliğine yönelik bir mutabakat belgesi imzalandı. İmza töreni, İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali ve Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz Ertürk ile Bank of Georgia Genel Müdürü Irakli Gilauri ve Genel Müdür Yardımcıları Nikoloz Gamkrelidze ve Sulkhan Gvalia’nın katılımlarıyla gerçekleşti. İşbirliği mutabakatı içeren belge, iki banka müşterileri için karşılıklı olarak geniş kapsamlı bankacılık hizmetlerinin geliştirilebilmesine imkan tanıyor. Mutabakat belgesi uyarınca özellikle dış ticaretin finansmanı alanında iki banka arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi hedefleniyor. İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali “İmza ettiğimiz mutabakat belgesinin Bank of Georgia ile yeni işbirliği alanlarının yolunu açacağına ve Gürcistan ile ülkemiz arasındaki ticaretin artmasına katkıda bulunacağına inanıyoruz” dedi. Aktif büyüklük, öz kaynak, kredi ve mevduat hacmi bakımından Gürcistan bankacılık sektöründe üçte birden fazla paya sahip olan Bank of Georgia, 2013 yılsonu itibariyle yaklaşık 3.7 milyar dolar aktif büyüklüğe sahip.
IRAK'TA AYNEN DEVAM
ADNAN Bali, Irak’taki gelişmelerle ilgili şu bilgileri verdi: “Irak’ta son dönemde son derece beklenmedik hadiseler oldu. Bizzat Kuzey Irak’ta ya da Irak’ın tamamında iş yapan ve çok yakın iş ilişkilerimiz olan sermaye gruplarıyla yaptığımız temaslarda görüyoruz ki bu kadar sert, hızlı bir değişiklik hiç kimsenin tahayyülünde değildi. Oldu, fakat biz tavrımızı değiştirmedik. Çünkü biz, ikide bir de duruma bakıp aldığı pozisyonun doğru mu yanlış mı olduğunu yeniden düşünen bir grup değiliz. Biz bir yere prensip kararıyla giriyoruz. O işin içinde kendi iş grubumuz, ülkemiz, işadamlarımız açısından değer katacağımız imkânları uzun dönemli görüyorsak, oraya taahhüt koyuyoruz. Biz bu beklenmedik olaylardan çok kısa süre önce Duhok, Zaho, Süleymaniye ve Basra’da şube açma yönündeki planlarımızı sürdürüyorduk. Şimdi gelişmeler tabii ki bu planları etkiledi. Oturup yeniden değerlendirmeler yapacağız. Ama gördüğüm şu ki örneğin Erbil’de ticaret hayatının içine o kadar girebilecek bir varlığımız olmasaydı, bu süreçte belki daha telaşlı hale gelirdik.”
Bali “Bilmediğimiz, hissedemediğimiz piyasalar için riskleri olurundan daha fazla değerliyorsunuz her zaman. Yabancıların Türkiye ile ilgili risk algıları, bize nazaran çok daha yüksektir. Çok badireler üzerimizden geçtiği için, biz o bakımdan efsunlu bir milletiz. Ama söylemek istediğim şu: Bir piyasanın derinliğini kavradığınız zaman o piyasanın risklerini yönetmede de daha sağlıklı hareket ediyorsunuz, yapıcı da hareket ediyorsunuz. Nitekim Erbil’de de öyle oldu. Biz orada şu anda çok ayrışmış ve ayrı bir yerde konumlandırılmış bir bankayız. Türk Bankası özellikle İş Bankası ile çalışmak bir statü. Bu olaylar başladığında özellikle IŞİD’in Bağdat’a yöneldiği haberlerini hatırlarsanız o yoğunlaştığı sırada biz hemen THY ile temasta bulunarak bütün oradaki arkadaşlarımızı Türkiye’ye getirecek tedbirleri almaya çalıştık. Yerel personel de arzu etmesi halinde aileleri ile birlikte onları Türkiye’de ağırlarız dedik. Nitekim de getirdik de. Yerel personelden de bir aile geldi. Bir hafta kadar kalıp işlerinin başına döndüler. Şimdi bu yaklaşımla orada bu sadece bankacılık değil aynı tarzımızı oraya taşıdığımız için şu anda çok ciddi bir şekilde çalışan algısı da, müşteri algısı da farklı hale geliyor” dedi.
5 AYDA 10 KİLO VERDİREN
GENEL MÜDÜR DİYETİ
ADNAN Bali ile Tiflis’te nehir kenarında bir restoranda yemekteyiz. Karşılıklı sohbet sırasında söz verdiğimiz kilolara ve diyet uygulamalarına geliyor. Ben karbonhidrat diyeti ile yaklaşık 10 kilo verdiğimi anlatırken Adnan Bali’nin de 5 ayda 10 kilo birden eridiği öğreniyoruz. Onun diyeti ise kendine has çünkü bizzat kendisi hazırlamış.
Bali, kilo vermeye karar verdiği anda bankacılık refleksiyle analizlere dalmış. Kitap, internet, haftalarca mesai harcadıktan sonra özel BALİ DİYETİ ortaya çıkar.
Yüzlerce yiyeceğin tek tek araştırılması sonucunda ‘kırmızı, sarı ve yeşil’den oluşan bir liste oluşor.
Glisemik endeks ve kan şekerinde yükselme temalı ‘Bali Diyeti’ne göre pizza, sushi, patates, bira, ekmek ve daha birçok yiyecek hiç dokunulmayacak ürünler listesine girer.
Beş aydır bu diyeti sıkı sıkıya uygulayan ve listeye uygun beslenen Bali, diyete yürüyüşleri de ekleyerek bu sürede 10 kilo verir. Tiflis’teki yemekte de diyet bozulmaz.
Bali’nin verdiği kiloları görenlerin talebi üzerine Adnan Bey şu günlerde diyetini paylaşmakla meşgul. Bizim dışımızda, İş Bankası yönetim takımı, işadamları ve birçok bankacının telefonunda da artık Bali Diyeti yerini almış durumda. Bali’nin diyetini gönderdiği son işadamı ise Ali Sabancı.
(Aşağıdaki listedeki değerler 100’e yaklaştıkça yenilecek ürünün kilo aldrma tehlikesi de artıyor. Bazı ürünlerin değeri az olmasına rağmen insülin yükselmesine yol açtığı için tüketilmesi sakıncalı.)
Bu ürünlerin glisemik indeksleri yüksek olmakla birlikte, kan şekerinde ciddi yükselmelere yol açmazlar.
Süt ürünleri genelde orta-düşük glisemik indekse sahiptirler. Buna karşın ciddi insülin yükselmelerine neden olabilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder