Bikini mevsimi için geri sayım başladı... Her gün düzenli olarak yapacağınız bu egzersizlerle sahillerde göz kamaştırabilirsiniz.
Fit bir bikini vücuduna sahip olmak ve yazın keyfine varmak için spor salonlarına yazılıp, zorlu egzersiz programları uygulamanıza gerek yok. Düzenli olarak yapacağınız bikini egzersizleriyle bunu kolayca başarabilirsiniz!
Şınav Çekme Hareketi: Bikini vücudu için, mümkün olduğu kadar çok kası aynı anda çalıştıran hareketlerden ilki şınav çekme hareketi. Bunun için avuç içleriniz yere bakacak şekilde yüzüstü yere uzanın ve bileklerinizden destek alarak vücudunuzu yukarı doğru kaldırın. Daha sonra vücudunuzu yere indirin ve tekrar kalkın. Bu hareketi 15-20 kez tekrarlayın.
Mekik Çekme Hareketi: Mekik çekme hareketi karın bölgenizdeki kasların çalışmasını ve böylece düz bir karna sahip olmanızı sağlar. Bu hareket için, sırtüstü yere uzanın ve ellerinizi ensenizin arkasında kenetleyin. Dizlerinizi yerden hafif yüksekte tutun ve bu pozisyonda vücudunuzu yukarı kaldırıp tekrar yere yatın. Bir süre sonra karın kaslarınız ağrımaya başlayacak; bu hareketiniz işe yarıyor demektir!
Dağa Tırmanma Hareketi: Bu hareket için şınav pozisyonuna gelin ve üst gövdenizi hiç bükmeden sağ dizinizi karnınıza doğru çekin ve 2-3 saniye bu şekilde bekleyin. Aynı işlemi sol dizinizle de yapın. Her bir diziniz için 20’şer kez bu hareketi tekrarlayın.
İp Atlamak: İp atlamak, vücudunuzdaki birçok kası çalıştırdığı ve çok fazla kalori harcamanızı sağlayacağı için bikini vücudu konusunda size en çok yardımcı olarak hareketlerden biridir.
Plank Hareketi: Plank hareketi için şınav pozisyonu alın ve daha sonra dirseklerinizi yere değdirip vücudunuzu ayak parmak uçlarınızı gererek kaldırın. Bu şekilde 30 saniye kadar bekleyin. Vücudunuzu bu harekete alıştırdıktan sonra, aynı hareketi bacaklarınızı indirip kaldırarak da yapabilirsiniz.
Köprü Hareketi: Köprü hareketi karın, basen ve bacak kasları için oldukça faydalı bir harekettir. Bu hareket için düz ve sert bir zemine sırtüstü uzanın. Daha sonra dizlerinizi bükün ve vücudunuzun ağırlığını omuzlarınıza vererek, karın kaslarınızı sıkın ve basen bölgenizi yukarı doğru kaldırın. 3-4 saniye bu şekilde bekledikten sonra vücudunuzu yere bırakın ve tekrar kaldırın.
25 Mayıs 2017 Perşembe
22 Mayıs 2017 Pazartesi
Kilo vermek isteyenlerin yaptığı 4 hata
Yaz kapıyı aniden çalmadan herkes kilo verme derdine düştü. Her ne kadar da sağlıklı beslenmeye dikkat etseler de özellikle çalışan kadınların ne olursa olsun dışarıdan yemek yemeyi keskin bir şekilde hayatlarından çıkarıyorlar. Ancak dikkat etmedikleri nokta evde yapılan yemekler kilo verme konusunda ne kadar etkili? İşte sırf kilo verme adına evde yemek yapan kadınların sıkça yaptığı 4 hata:
1- Yemek yaparken bir taraftan da atıştırmak
“Yemek yaparken doymak” diye bir söz vardır acaba yemek yaparken bir yandan da homini gırtlak mideye bir şeyler götürdüğünüzden olmasın? Yemek yapanların pek çoğu hazırlık aşamasında yani malzemeleri çıkarırken bile bir şeyler atıştırmaya başlıyor. Farkında olmadan kendisi minik olsa da kalorisi yüksek pek çok besin maddesini yemek yaparken yemek size fazladan kilo aldırabilir.
2- Tatlıya gerçekten ihtiyacınız var mı?
Pek çok kişi akşam yemeğinden sonra tatlı yeme ihtiyacı hissediyor. Ancak bir kaşıkla kalmayacak olan bu tatlı yeme alışkanlığı kilo vermek isteyenler için hiç de bir ihtiyaç değil, tam aksine.
Tatlı yemek insanlar için, daha çok kendilerini ödüllendirme gibi bir histen kaynaklanıyor. Eğer sizin için de durum bu ise, yemeklere odaklanmak yerine duygulara odaklanın. Ve duygusal gereksinimlerinizi yiyeceklerden çıkartmak yerine başka sağlıklı yollar arayın. Kendinizi şımartmak için illa ki tatlı bir şeyler yemenize gerek yok.
3- Aşırı karbonhidrattan kaçınmak gerek
Sağlıklı beslenmeye çalışan pek çok kişi beyaz ekmeği, makarnayı ve nişastalı yiyecekleri bırakıyor ve kinoa, yabani pirinç, mercimek gibi sağlıklı besinlere yöneliyor. Bu besinler arası takas harika ancak süper gıdalar için fazla yendiği zaman kilo aldırdığı gerçeği hâlâ mevcut. Karbonhidrat alımının tamamen durması gerekmiyor.
Önemli olan aldığınız karbohidratı harcamanız, yani önemli olan gerektiği kadar yemeniz. Mesela akşam saatlerinde çok fazla hareket etmiyorsanız, geç saatlerde çok fazla karbonhidratlı şeyler yemeyin. Hacim olarak yarım fincan ya da bir tenis topu büyüklüğünde yeterlidir. Yanında sebze ve proteinli yiyecekler de alındığında yeterli olacaktır. Menülerde ana besin sebze olmalı, karbonhidratlı besinler tadımlık olmalı diyebiliriz.
4- Peynir düşündüğünüz kadar kilo dostu olmayabilir
Evde yemek yiyen ve yapan insanlar nedense peynire aşık gibi davranır ve her yerde bolca kullanır. Ancak evde yapılan yemeklere çok fazla peynir katılması kalori artırıyor. Peynir sadece protein kaynağı olarak görüldüğü için çok fazla tüketiliyor oysaki yağ oranı yüksek bir gıda. Peyniri tamamen hayatlardan çıkarmak gerekmiyor ancak azaltabilirsiniz.
1- Yemek yaparken bir taraftan da atıştırmak
“Yemek yaparken doymak” diye bir söz vardır acaba yemek yaparken bir yandan da homini gırtlak mideye bir şeyler götürdüğünüzden olmasın? Yemek yapanların pek çoğu hazırlık aşamasında yani malzemeleri çıkarırken bile bir şeyler atıştırmaya başlıyor. Farkında olmadan kendisi minik olsa da kalorisi yüksek pek çok besin maddesini yemek yaparken yemek size fazladan kilo aldırabilir.
2- Tatlıya gerçekten ihtiyacınız var mı?
Pek çok kişi akşam yemeğinden sonra tatlı yeme ihtiyacı hissediyor. Ancak bir kaşıkla kalmayacak olan bu tatlı yeme alışkanlığı kilo vermek isteyenler için hiç de bir ihtiyaç değil, tam aksine.
Tatlı yemek insanlar için, daha çok kendilerini ödüllendirme gibi bir histen kaynaklanıyor. Eğer sizin için de durum bu ise, yemeklere odaklanmak yerine duygulara odaklanın. Ve duygusal gereksinimlerinizi yiyeceklerden çıkartmak yerine başka sağlıklı yollar arayın. Kendinizi şımartmak için illa ki tatlı bir şeyler yemenize gerek yok.
3- Aşırı karbonhidrattan kaçınmak gerek
Sağlıklı beslenmeye çalışan pek çok kişi beyaz ekmeği, makarnayı ve nişastalı yiyecekleri bırakıyor ve kinoa, yabani pirinç, mercimek gibi sağlıklı besinlere yöneliyor. Bu besinler arası takas harika ancak süper gıdalar için fazla yendiği zaman kilo aldırdığı gerçeği hâlâ mevcut. Karbonhidrat alımının tamamen durması gerekmiyor.
Önemli olan aldığınız karbohidratı harcamanız, yani önemli olan gerektiği kadar yemeniz. Mesela akşam saatlerinde çok fazla hareket etmiyorsanız, geç saatlerde çok fazla karbonhidratlı şeyler yemeyin. Hacim olarak yarım fincan ya da bir tenis topu büyüklüğünde yeterlidir. Yanında sebze ve proteinli yiyecekler de alındığında yeterli olacaktır. Menülerde ana besin sebze olmalı, karbonhidratlı besinler tadımlık olmalı diyebiliriz.
4- Peynir düşündüğünüz kadar kilo dostu olmayabilir
Evde yemek yiyen ve yapan insanlar nedense peynire aşık gibi davranır ve her yerde bolca kullanır. Ancak evde yapılan yemeklere çok fazla peynir katılması kalori artırıyor. Peynir sadece protein kaynağı olarak görüldüğü için çok fazla tüketiliyor oysaki yağ oranı yüksek bir gıda. Peyniri tamamen hayatlardan çıkarmak gerekmiyor ancak azaltabilirsiniz.
19 Mayıs 2017 Cuma
GAPS Diyeti nedir? Sindirim sistemini koruyan 9 besin
Bağırsak sağlığının psikolojik sağlığı dahi etkilediğini belirten Beslenme Danışmanı Uzman Diyetisyen Yeşim Temel Özcan, sindirim sisteminin daha iyi çalışmasını sağlayan GAPS diyetini anlattı.
İkinci beyin olarak nitelendirilen bağırsaklardaki sorunlar, metabolik rahatsızlıklardan psikolojik hastalıklara kadar etki gösteriyor. Peki bu sistemi nasıl koruyabiliriz? Memorial Hastanesi Beslenme Danışmanı Uzman Diyetisyen Yeşim Temel Özcan, sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasını sağlayan GASP diyeti hakkında bilgiler verdi.
TOKSİNLERİ ENGELLEMEYE YARDIMCI
GAPS diyeti olarak bilinen diyetin ise sindirim sisteminin daha sağlıklı çalışmasını sağladığını belirten Özcan sızıntılı bağırsak sendromuna dikkat çekti ve şunları söyledi, ‘Bağırsaklardaki en önemli sindirim sorunu, “leaky gut syndrome” yani sızıntılı bağırsak sendromudur. Bu tabloda, ince bağırsak duvarında hasar ve geçirgenlik görülmektedir. Toksinler, sindirilmeyen besinler, ağır metaller ve böcek ilacı gibi kimyasallar bağırsak çeperinden kana geçmektedir. Bunu engellemek üzere yapılan beslenme programı da GAPS tedavisi olarak adlandırılır. Aksi halde toksinler ve kimyasallar bağırsak duvarını aşarak, kan dolaşımına geçip vücuda saldırmaktadır.
BAĞIRSAK FLORASINI KORUYOR
Bağırsak sağlığının psikolojiyi etkileyebildiğini de belirten Özcan sözlerine şöyle devam etti, ‘Bu denklemi sağlamak için de beslenmeye dikkat edilmesi gerekir. Bağırsak florasını koruyarak sindirim sisteminin daha sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olan GAPS diyeti, ruh ve beden uyumunu tamamlayan en önemli beslenme şekillerinden biridir. Böylece kişi hem sağlıklı bağırsaklara, hem de ruhsal açıdan huzurlu bir yaşama kavuşabilir. Bağırsak sağlığı için ilk ve en temel nokta, bağırsak florasının bakteri dengesini sağlamaktır. Düzenli çalışan bir bağırsakta probiyotik adı verilen faydalı bakterilerin oranının yüksek, hastalık yapıcı patojen bakterilerin ve mantarların oranının düşük olması gerekir. GAPS hastalarında ise patojenik flora oranı yüksekken, bağırsak florası anormalliği bulunmaktadır. Bağırsağın hasarlı olma durumunu ifade eden bu tablo nedeniyle, GAPS beslenmesinde probiyotik sağlayan fermente gıdalarla hazır probiyotikler büyük önem taşımaktadır. Bu diyet ile bağırsak florası korunarak, sindirim sisteminin sağlıklı çalışması amaçlanmaktadır.’
Anksiyete, otizm, şizofreni, epilepsi, depresyon, bipolarve obsesifkompulsif bozukluk, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi rahatsızlıkların varlığında da GAPS diyetinin destekleyici olarak uygulanabildiğini belirten diyetisyen Özcan, ‘Ayrıca akne, alerji, anemi, demir eksikliği, bellek problemleri, çölyak, gluten intoleransına bağlı bozukluklar, diyabet, egzama, eklem ağrıları, MS, migren, Parkinson, romatoidartrit, sedef ile sistit durumunda ise bu beslenme protokolü sayesinde şikayetleren aza indirilmekte hatta ilacabağımlılık ortadan kalkabilmektedir’ dedi.
BAĞIRSAK FLORASINA ZARAR VEREN ETKENLERDEN UZAK DURUN
Bağırsak florasına zarar veren etkenlerden uzak durulması gerektiğini söyleyen Özcan, kullanılan antibiyotiklerin bağırsak florasına önemli zararlar verdiğini ve buradaki faydalı bakterileri öldürdüğünü belirtti ve şunları söyledi,
‘Antibiyotikler,bağırsak florasını doğrudan sıfırlamaktadır. Ağrı kesici, steroid, doğum kontrol hapları, uyku ilaçları, antidepresan ve antiasit içeren birçok ilacın bilinçsiz kullanımı da bağırsak florasını olumsuz etkiler. İşlenmiş şekerli ve karbonhidratlı gıdalarla birlikte yanlış beslenme alışkanlıkları da bağırsağa büyük zarar vermektedir. Son olarak da viral ve bakteriyel enfeksiyonlar ile kişinin yönetemediği fiziksel veya psikolojik baskılar bağırsak florası için uygun değildir.’
GAPS DİYETİ İÇİN 9 ÖNEMLİ BESİN
Bu programa başlamak için mutlaka bu konuda uzman bir beslenme uzmanına danışılmalı ve sorunun kaynağına göre uygun bir tedavi planlaması yapılmalı diyen Özcan GAPS diyeti için 9 önemli besini de şöyle sıraladı, kemik suyu, ev yapımı yoğurt, ev yapımı turşu, hindistan cevizi yağı, avokado, tatlı patates, balkabağı, kırmızı pancar, yer elması.
Sözcü
İkinci beyin olarak nitelendirilen bağırsaklardaki sorunlar, metabolik rahatsızlıklardan psikolojik hastalıklara kadar etki gösteriyor. Peki bu sistemi nasıl koruyabiliriz? Memorial Hastanesi Beslenme Danışmanı Uzman Diyetisyen Yeşim Temel Özcan, sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasını sağlayan GASP diyeti hakkında bilgiler verdi.
TOKSİNLERİ ENGELLEMEYE YARDIMCI
GAPS diyeti olarak bilinen diyetin ise sindirim sisteminin daha sağlıklı çalışmasını sağladığını belirten Özcan sızıntılı bağırsak sendromuna dikkat çekti ve şunları söyledi, ‘Bağırsaklardaki en önemli sindirim sorunu, “leaky gut syndrome” yani sızıntılı bağırsak sendromudur. Bu tabloda, ince bağırsak duvarında hasar ve geçirgenlik görülmektedir. Toksinler, sindirilmeyen besinler, ağır metaller ve böcek ilacı gibi kimyasallar bağırsak çeperinden kana geçmektedir. Bunu engellemek üzere yapılan beslenme programı da GAPS tedavisi olarak adlandırılır. Aksi halde toksinler ve kimyasallar bağırsak duvarını aşarak, kan dolaşımına geçip vücuda saldırmaktadır.
BAĞIRSAK FLORASINI KORUYOR
Bağırsak sağlığının psikolojiyi etkileyebildiğini de belirten Özcan sözlerine şöyle devam etti, ‘Bu denklemi sağlamak için de beslenmeye dikkat edilmesi gerekir. Bağırsak florasını koruyarak sindirim sisteminin daha sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olan GAPS diyeti, ruh ve beden uyumunu tamamlayan en önemli beslenme şekillerinden biridir. Böylece kişi hem sağlıklı bağırsaklara, hem de ruhsal açıdan huzurlu bir yaşama kavuşabilir. Bağırsak sağlığı için ilk ve en temel nokta, bağırsak florasının bakteri dengesini sağlamaktır. Düzenli çalışan bir bağırsakta probiyotik adı verilen faydalı bakterilerin oranının yüksek, hastalık yapıcı patojen bakterilerin ve mantarların oranının düşük olması gerekir. GAPS hastalarında ise patojenik flora oranı yüksekken, bağırsak florası anormalliği bulunmaktadır. Bağırsağın hasarlı olma durumunu ifade eden bu tablo nedeniyle, GAPS beslenmesinde probiyotik sağlayan fermente gıdalarla hazır probiyotikler büyük önem taşımaktadır. Bu diyet ile bağırsak florası korunarak, sindirim sisteminin sağlıklı çalışması amaçlanmaktadır.’
Anksiyete, otizm, şizofreni, epilepsi, depresyon, bipolarve obsesifkompulsif bozukluk, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi rahatsızlıkların varlığında da GAPS diyetinin destekleyici olarak uygulanabildiğini belirten diyetisyen Özcan, ‘Ayrıca akne, alerji, anemi, demir eksikliği, bellek problemleri, çölyak, gluten intoleransına bağlı bozukluklar, diyabet, egzama, eklem ağrıları, MS, migren, Parkinson, romatoidartrit, sedef ile sistit durumunda ise bu beslenme protokolü sayesinde şikayetleren aza indirilmekte hatta ilacabağımlılık ortadan kalkabilmektedir’ dedi.
BAĞIRSAK FLORASINA ZARAR VEREN ETKENLERDEN UZAK DURUN
Bağırsak florasına zarar veren etkenlerden uzak durulması gerektiğini söyleyen Özcan, kullanılan antibiyotiklerin bağırsak florasına önemli zararlar verdiğini ve buradaki faydalı bakterileri öldürdüğünü belirtti ve şunları söyledi,
‘Antibiyotikler,bağırsak florasını doğrudan sıfırlamaktadır. Ağrı kesici, steroid, doğum kontrol hapları, uyku ilaçları, antidepresan ve antiasit içeren birçok ilacın bilinçsiz kullanımı da bağırsak florasını olumsuz etkiler. İşlenmiş şekerli ve karbonhidratlı gıdalarla birlikte yanlış beslenme alışkanlıkları da bağırsağa büyük zarar vermektedir. Son olarak da viral ve bakteriyel enfeksiyonlar ile kişinin yönetemediği fiziksel veya psikolojik baskılar bağırsak florası için uygun değildir.’
GAPS DİYETİ İÇİN 9 ÖNEMLİ BESİN
Bu programa başlamak için mutlaka bu konuda uzman bir beslenme uzmanına danışılmalı ve sorunun kaynağına göre uygun bir tedavi planlaması yapılmalı diyen Özcan GAPS diyeti için 9 önemli besini de şöyle sıraladı, kemik suyu, ev yapımı yoğurt, ev yapımı turşu, hindistan cevizi yağı, avokado, tatlı patates, balkabağı, kırmızı pancar, yer elması.
Sözcü
18 Mayıs 2017 Perşembe
14 Mayıs 2017 Pazar
Canan Karatay: Zeytinle açılacak oruç, hurma nereden çıktı?
Kocaeli 9. Kitap Fuarı'na katılan Canan Karatay, orucun zeytinle açılması gerektiğini belirterek, "Zeytinle açılacak oruç. Hz. Muhammet zeytinle açardı. Hurma nereden çıktı? Hurma tamamen endüstriyeldir. Hurma nereden geliyor İsrail'den, Tunus'tan. Aklınızı başınıza alın. 'Kutsal kutsal' diyerek, bizi sömürüyorlar" dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Kocaeli 9. Kitap Fuarı’na katılan Canan Karatay, ‘Sağlıklı Beslenme’ konulu söyleşiye katıldı. Canan Karatay sayesinde 3 yılda 30 kilo verdiğini söyleyen Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, “Hocam sizin sayenizde son 3 yılda tam 20 kilo verdim doğal beslenerek. Bütün yapay, katkılı şeylerden mümkün olduğu kadar uzak kalıyorum. Doğal beslenme, sağlıklı beslenme bir, ikincisi de hareket. Spor yapıyorum. 65 yaşındayım ama gençler benimle yürüyemiyor. Benimle koşamıyor. Ben hocamın talebesiyim. Onun dediklerine uyduğum için tam anlamıyla enerjim arttı. Gözüm açıldı” dedi.
Canan Karatay ise “Çok gençleşmişsiniz maşallah. Hiç 65 yaşında gözüküyor mu? Ben de sizden 10 yaş büyüğüm, ablanız sayılırım. 75 yaşındayım. Sağlık diliyorum. Sayın başkanımız canlı örnek. Ben kötü bir şey mi söylüyorum sayın başkanım? Kötü bir şey söylemiyorum. Yalnız endüstriler için kötü oluyor. Her türlü savaş, her türlü mücadele bana karşı. Bu da beni mutlu ediyor” diye konuştu.
20-30 YAŞINDAKİ GRUPTA KISIRLIK ÇOK FAZLA
Yanlış beslenmeden dolayı 20-30 yaş grubunda kısırlığın fazla olduğunu söyleyen Canan Karatay, “Siz sanmayın ki şeker hastalığı genetiktir. Şeker hastalığı genetik değildir, önlenebilir. Şeker hastalığı başlatılmayabilir. Babam şeker hastasıydı. Annem bize çocukluktan itibaren çaya, şekere, süte şeker koydurtmadı. Biz öyle büyüdük, yağ yiyerek, zeytinyağı içerek büyüdük. Ben böyle söyleyince tabi yeni yetmeler çok yeni bir şeymiş gibi, özellikle 1980’den sonraki jenerasyon hepsi AVM çocuğu, hayatları AVM’de geçiyor, yemekleri AVM’de geçiyor. Anneler okulda, kantinde yemek yiyorlar, bütün hastalıkların temeli o zaman atılıyor ve bu anneler hamile kalamıyorlar. 20 ve 30 yaşındaki grupta kısırlık çok fazla. Neden, yanlış beslenmeden. Biz tıp okurken hanımlara nasıl korunulacak diye ders anlatırdık. Şimdi kıyamet kopuyor tüp bebek diye. Tüp bebek merkezleri açılmış. Neden, çünkü erkeğin de kadının da vücudunda annenin de babanın da vücutlarında sağlıklı tohum gelmiyor” diye konuştu.
RAMAZAN PİDESİNİN SAĞLIKLI OLDUĞUNU SANMAYIN
Ramazan’a şimdiden bol su içerek hazırlanmak gerektiğini ifade eden Canan Karatay şöyle konuştu:
“Sahura kalktığınız zaman çok güzel bir Karatay kahvaltısı yapacaksınız. İki üç tane yumurta yiyebilirsiniz az pişmiş tereyağında. 30-40 tane zeytin yiyebilirsiniz. Bol ceviz yiyeceksiniz. Ama şimdi pide geliyor önünüze, Ramazan pidesi. Ramazan pidesinin sağlıklı olduğunu sanmayın. Bunu söylüyorum ama yemeden de yapamayacağınızı biliyorum. O pideyi avucunuzun içi kadar açacaksınız. Yarısına bol köy tereyağı koyacaksınız zararını azaltmak için veya zeytinyağı varsa ona batırarak yiyebilirsiniz. Ramazan’a şimdiden bol su içerek hazırlanmamız gerekiyor. Çünkü Ramazan’da akşama doğru ortaya çıkan baş ağrısı susuzluktan dolayıdır. Onun için şimdiden bu vücudu, bu toprağı iyi sulandırmaya başlayın. Son dakikada çok su içmek önemli değil. Çünkü bütün vücudun içine sağlıklı su girmesi lazım. Bunu benimsememiz lazım. İkincisi bağırsaklarınızın çok iyi çalışması lazım. O zaman acıkmıyorsunuz. O zaman baş ağrımıyor.”
HURMA TAMAMEN ENDÜSTRİYEL
Canan Karatay orucun zeytinle açılması gerektiği belirterek, şu açıklamada bulundu:
“Zeytinle açılacak oruç. Hz. Muhammet zeytinle açardı. Hurma nereden çıktı? Hurma tamamen endüstriyeldir. Hurma nereden geliyor, İsrail’den, Tunus’tan geliyor. Aklınızı başınıza alın. Kutsal kutsal diyerek, kutsallığı kullanarak bizi sömürüyorlar. Gözümüzü açacağız. Zeytin çok önemlidir. Zeytinle açılır, hafif su içilir, çay içilir şekersiz olmak şartıyla. Biraz peynir, biraz zeytin, sonra bir çorba. Ondan sonra da ne pişirildiyse o yenir. Bir de bu ilanlarda ben söyleye söyleye galiba kalktı. İftar sofrasında nur yüzlü neneler dedeler. Ortada bir tane gazlı içecek. Nereden çıktı kardeşim? Gelenek olan bu mudur? Böyle bir şey var mı, ayıptır günahtır. Bizim mercimek çorbamız var, soğuk ayranımız var, ayran çorbamız var taze naneyle yapılan, buğdayla yapılan. Bizim tarhanamız var. Bunlar dururken o koca şişele senelerce satıldı.”
DHA
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Kocaeli 9. Kitap Fuarı’na katılan Canan Karatay, ‘Sağlıklı Beslenme’ konulu söyleşiye katıldı. Canan Karatay sayesinde 3 yılda 30 kilo verdiğini söyleyen Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, “Hocam sizin sayenizde son 3 yılda tam 20 kilo verdim doğal beslenerek. Bütün yapay, katkılı şeylerden mümkün olduğu kadar uzak kalıyorum. Doğal beslenme, sağlıklı beslenme bir, ikincisi de hareket. Spor yapıyorum. 65 yaşındayım ama gençler benimle yürüyemiyor. Benimle koşamıyor. Ben hocamın talebesiyim. Onun dediklerine uyduğum için tam anlamıyla enerjim arttı. Gözüm açıldı” dedi.
Canan Karatay ise “Çok gençleşmişsiniz maşallah. Hiç 65 yaşında gözüküyor mu? Ben de sizden 10 yaş büyüğüm, ablanız sayılırım. 75 yaşındayım. Sağlık diliyorum. Sayın başkanımız canlı örnek. Ben kötü bir şey mi söylüyorum sayın başkanım? Kötü bir şey söylemiyorum. Yalnız endüstriler için kötü oluyor. Her türlü savaş, her türlü mücadele bana karşı. Bu da beni mutlu ediyor” diye konuştu.
20-30 YAŞINDAKİ GRUPTA KISIRLIK ÇOK FAZLA
Yanlış beslenmeden dolayı 20-30 yaş grubunda kısırlığın fazla olduğunu söyleyen Canan Karatay, “Siz sanmayın ki şeker hastalığı genetiktir. Şeker hastalığı genetik değildir, önlenebilir. Şeker hastalığı başlatılmayabilir. Babam şeker hastasıydı. Annem bize çocukluktan itibaren çaya, şekere, süte şeker koydurtmadı. Biz öyle büyüdük, yağ yiyerek, zeytinyağı içerek büyüdük. Ben böyle söyleyince tabi yeni yetmeler çok yeni bir şeymiş gibi, özellikle 1980’den sonraki jenerasyon hepsi AVM çocuğu, hayatları AVM’de geçiyor, yemekleri AVM’de geçiyor. Anneler okulda, kantinde yemek yiyorlar, bütün hastalıkların temeli o zaman atılıyor ve bu anneler hamile kalamıyorlar. 20 ve 30 yaşındaki grupta kısırlık çok fazla. Neden, yanlış beslenmeden. Biz tıp okurken hanımlara nasıl korunulacak diye ders anlatırdık. Şimdi kıyamet kopuyor tüp bebek diye. Tüp bebek merkezleri açılmış. Neden, çünkü erkeğin de kadının da vücudunda annenin de babanın da vücutlarında sağlıklı tohum gelmiyor” diye konuştu.
RAMAZAN PİDESİNİN SAĞLIKLI OLDUĞUNU SANMAYIN
Ramazan’a şimdiden bol su içerek hazırlanmak gerektiğini ifade eden Canan Karatay şöyle konuştu:
“Sahura kalktığınız zaman çok güzel bir Karatay kahvaltısı yapacaksınız. İki üç tane yumurta yiyebilirsiniz az pişmiş tereyağında. 30-40 tane zeytin yiyebilirsiniz. Bol ceviz yiyeceksiniz. Ama şimdi pide geliyor önünüze, Ramazan pidesi. Ramazan pidesinin sağlıklı olduğunu sanmayın. Bunu söylüyorum ama yemeden de yapamayacağınızı biliyorum. O pideyi avucunuzun içi kadar açacaksınız. Yarısına bol köy tereyağı koyacaksınız zararını azaltmak için veya zeytinyağı varsa ona batırarak yiyebilirsiniz. Ramazan’a şimdiden bol su içerek hazırlanmamız gerekiyor. Çünkü Ramazan’da akşama doğru ortaya çıkan baş ağrısı susuzluktan dolayıdır. Onun için şimdiden bu vücudu, bu toprağı iyi sulandırmaya başlayın. Son dakikada çok su içmek önemli değil. Çünkü bütün vücudun içine sağlıklı su girmesi lazım. Bunu benimsememiz lazım. İkincisi bağırsaklarınızın çok iyi çalışması lazım. O zaman acıkmıyorsunuz. O zaman baş ağrımıyor.”
HURMA TAMAMEN ENDÜSTRİYEL
Canan Karatay orucun zeytinle açılması gerektiği belirterek, şu açıklamada bulundu:
“Zeytinle açılacak oruç. Hz. Muhammet zeytinle açardı. Hurma nereden çıktı? Hurma tamamen endüstriyeldir. Hurma nereden geliyor, İsrail’den, Tunus’tan geliyor. Aklınızı başınıza alın. Kutsal kutsal diyerek, kutsallığı kullanarak bizi sömürüyorlar. Gözümüzü açacağız. Zeytin çok önemlidir. Zeytinle açılır, hafif su içilir, çay içilir şekersiz olmak şartıyla. Biraz peynir, biraz zeytin, sonra bir çorba. Ondan sonra da ne pişirildiyse o yenir. Bir de bu ilanlarda ben söyleye söyleye galiba kalktı. İftar sofrasında nur yüzlü neneler dedeler. Ortada bir tane gazlı içecek. Nereden çıktı kardeşim? Gelenek olan bu mudur? Böyle bir şey var mı, ayıptır günahtır. Bizim mercimek çorbamız var, soğuk ayranımız var, ayran çorbamız var taze naneyle yapılan, buğdayla yapılan. Bizim tarhanamız var. Bunlar dururken o koca şişele senelerce satıldı.”
DHA
Sıkı kalçalar için harekete geçin
Vücudumuzdaki en güçlü kaslar aslında kalçalarımızda bulunur ama çalışmayan kas gevşer, söner. Sıkı bir kalça ve daha kalkık bir popo istiyorsanız bugünkü tavsiyelerim yaz gelmeden imdadınıza yetişecek…
Kaslardaki güçsüzlük, kalçalarınızın sarkmasına ya da gevşemesine sebep olur. Ancak biraz bakım ve egzersiz kalçalarınızın forma girmesini ve seksi bir görünüm almasını sağlayabilir. Kalçaların bakımlı ve sıkı görünmesi, gençliğin ve güzelliğin en önemli belirtileridir. Sıkı ve biçimli bir kalçaya bıçak altına yatmadan kavuşmak mümkün…
Bol su için
Suyun yararları saymakla bitmiyor. Cilt üzerinde olumlu etkileri olan suyu asla ihmal etmeyin. Günde 8-10 bardak su içmeyi alışkanlık haline getirin.
Masaj yapın
Masaj kalçalar için de çok yararlı. Banyoda kese yapmak da bu bölgedeki kan dolaşımını hızlandırarak vücutta biriken toksin ve yağların atılmasını sağlar.
Sağlıklı beslenin
Ne kadar yağlı, tuzlu gıdalar tüketirseniz, kalçalarınızda o kadar yağlanma olacaktır. Bunun sonucunda da gevşek ve sarkık bir doku ile sağlıksız görünümlü kalçalara sahip olursunuz. Bu gibi istenmeyen durumları önlemek için, tuzu mümkün olduğunca azaltın. Yağlı gıdalardan, kızartmalardan uzak durmaya çalışın.
Profesyonel yardım alın
Artık kalçalarınızı inceltip yükseltirken, bir taraftan da selülitlerinizi de yok eden yepyeni bir teknoloji var; adı TriPolar radyofrekans. Trilipo uygulamaları girişimsel olmayan vücut şekillendirme ve deri sıkılaştırma amaçlı en gelişmiş çözümlerdir. Sonuçları ilk uygulamadan hemen sonra görülür. Ancak kesin sonucu almak için birkaç seans gerekir.
Radyofrekans enerjisi cildi zarar vermeden ısıtarak, yağ hücrelerinin eritilmesini ve kolajen üretimini tetikler. Bu sayede cilt elastikiyet ve sıkı bir görünüm kazanır. Sonuçlar ilk tedaviden itibaren görülür. Kol içi bacak içi sıkılaştırma, bölgesel incelme, kas güçlendirmede de etkilidir.
Kaslardaki güçsüzlük, kalçalarınızın sarkmasına ya da gevşemesine sebep olur. Ancak biraz bakım ve egzersiz kalçalarınızın forma girmesini ve seksi bir görünüm almasını sağlayabilir. Kalçaların bakımlı ve sıkı görünmesi, gençliğin ve güzelliğin en önemli belirtileridir. Sıkı ve biçimli bir kalçaya bıçak altına yatmadan kavuşmak mümkün…
Bol su için
Suyun yararları saymakla bitmiyor. Cilt üzerinde olumlu etkileri olan suyu asla ihmal etmeyin. Günde 8-10 bardak su içmeyi alışkanlık haline getirin.
Masaj yapın
Masaj kalçalar için de çok yararlı. Banyoda kese yapmak da bu bölgedeki kan dolaşımını hızlandırarak vücutta biriken toksin ve yağların atılmasını sağlar.
Sağlıklı beslenin
Ne kadar yağlı, tuzlu gıdalar tüketirseniz, kalçalarınızda o kadar yağlanma olacaktır. Bunun sonucunda da gevşek ve sarkık bir doku ile sağlıksız görünümlü kalçalara sahip olursunuz. Bu gibi istenmeyen durumları önlemek için, tuzu mümkün olduğunca azaltın. Yağlı gıdalardan, kızartmalardan uzak durmaya çalışın.
Profesyonel yardım alın
Artık kalçalarınızı inceltip yükseltirken, bir taraftan da selülitlerinizi de yok eden yepyeni bir teknoloji var; adı TriPolar radyofrekans. Trilipo uygulamaları girişimsel olmayan vücut şekillendirme ve deri sıkılaştırma amaçlı en gelişmiş çözümlerdir. Sonuçları ilk uygulamadan hemen sonra görülür. Ancak kesin sonucu almak için birkaç seans gerekir.
Radyofrekans enerjisi cildi zarar vermeden ısıtarak, yağ hücrelerinin eritilmesini ve kolajen üretimini tetikler. Bu sayede cilt elastikiyet ve sıkı bir görünüm kazanır. Sonuçlar ilk tedaviden itibaren görülür. Kol içi bacak içi sıkılaştırma, bölgesel incelme, kas güçlendirmede de etkilidir.
13 Mayıs 2017 Cumartesi
İşte göbek yağlarını eriten formül
Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, göbek yağlarını eritmenin formülünü anlattı.
Kilo alan kişilerde yağlanmanın göbek ve bel bölgesinde oluşmaya başladığını anlatan Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, “Yapılan araştırmalara göre; orta dereceli kalori kısıtlaması yapılan, az yağlı bir diyetin uygulandığı kişiye özel beslenme programında, günde 2 bardak süt tüketmek yağ yakımı için yeterli oluyor.
Uzmanlar tarafından yapılan çalışmalarda, sütün içindeki kalsiyumun vücuttaki yağlanmayı azaltarak kilo kontrolü sağlamaya yardımcı olduğu ortaya konmuş.
Süt, içerdiği kaliteli protein ve lioneik asit gibi yağ molekülleri ile kilo kontrolüne yardımcı oluyor. Güçlü kemikler için birebir.
Mineral açısından son derece zengin olan süt aynı zamanda zengin bir kalsiyum kaynağı. 1 litre süt içinde bulunan kalsiyum; 10 kilo et, 5.2 ekmek, 12,6 kilo patates, 17 kilogram elma, 3,2 kilo marul ya da 2,4 kilogram havuçta bulunan kalsiyuma eş değer oluyor. Bu nedenle sağlıklı kemikler için süt içmemiz şart” diye konuştu.
Tarçının bilinen en eski baharatların başında geldiğini söyleyen Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, “Bu baharat genelde tatlandırıcı olarak kullanılır.
Yurt dışında yapılan araştırmalarda gösteriyor ki 6 hafta boyunca bir çay kaşığının çeyreği kadar tarçın tüketmek,kandaki glikoz miktarını ve kötü kolestrolü azaltıyor.
Ayrıca şekeri metabolize etme yeteneğinizi de artırıyor. Şeker hastaları için faydalı olan tarçın, metabolizmayı hızlandırır ve kilo verilmesine yardımcı olur.
Yağ dokularını kolayca eritir. Karın bölgesindeki yağlardan kurtulmak için Tarçın oldukça etkilidir. Tarçının içerisindeki enzimler, karın bölgesindeki kan damarlarını uyararak özellikle karın zayıflaması ve göbek eritme sürecini hızlandırmaktadır” diye konuştu. cnntürk
Kilo alan kişilerde yağlanmanın göbek ve bel bölgesinde oluşmaya başladığını anlatan Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, “Yapılan araştırmalara göre; orta dereceli kalori kısıtlaması yapılan, az yağlı bir diyetin uygulandığı kişiye özel beslenme programında, günde 2 bardak süt tüketmek yağ yakımı için yeterli oluyor.
Uzmanlar tarafından yapılan çalışmalarda, sütün içindeki kalsiyumun vücuttaki yağlanmayı azaltarak kilo kontrolü sağlamaya yardımcı olduğu ortaya konmuş.
Süt, içerdiği kaliteli protein ve lioneik asit gibi yağ molekülleri ile kilo kontrolüne yardımcı oluyor. Güçlü kemikler için birebir.
Mineral açısından son derece zengin olan süt aynı zamanda zengin bir kalsiyum kaynağı. 1 litre süt içinde bulunan kalsiyum; 10 kilo et, 5.2 ekmek, 12,6 kilo patates, 17 kilogram elma, 3,2 kilo marul ya da 2,4 kilogram havuçta bulunan kalsiyuma eş değer oluyor. Bu nedenle sağlıklı kemikler için süt içmemiz şart” diye konuştu.
Tarçının bilinen en eski baharatların başında geldiğini söyleyen Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, “Bu baharat genelde tatlandırıcı olarak kullanılır.
Yurt dışında yapılan araştırmalarda gösteriyor ki 6 hafta boyunca bir çay kaşığının çeyreği kadar tarçın tüketmek,kandaki glikoz miktarını ve kötü kolestrolü azaltıyor.
Ayrıca şekeri metabolize etme yeteneğinizi de artırıyor. Şeker hastaları için faydalı olan tarçın, metabolizmayı hızlandırır ve kilo verilmesine yardımcı olur.
Yağ dokularını kolayca eritir. Karın bölgesindeki yağlardan kurtulmak için Tarçın oldukça etkilidir. Tarçının içerisindeki enzimler, karın bölgesindeki kan damarlarını uyararak özellikle karın zayıflaması ve göbek eritme sürecini hızlandırmaktadır” diye konuştu. cnntürk
Etiketler:
diyet,
göbek yağlanma,
kilo,
zayıflama
12 Mayıs 2017 Cuma
Uykusuzluk obezite yapıyor
Çağımızın en büyük sağlık problemlerinden biri olan obezite ile mücadelede önemli bir bulgu ortaya çıktı. İngiltere'de yapılan araştırma, normalden az uyumanın insanların hormonlarını etkilediğini ve kişinin kendisini daha aç hissettiğini ortaya çıkardı.
İngiltere'deki londra "kings college" araştırmacıları, "az uyumak iştahı açıyor,, insanda doyma hissini engelliyor" ifadelerini kullandı.
Yapılan araştırma geceleri 7 saatten az uyuyan insanlazın obez ve tip 2 diyabet hastası olma ihtimallerinin arttığını ortaya koydu.
Uzmanlar, az uyumanın iştah hormonlarını etkilediğini ve tokluk hissini engellediğini söylüyor.
Gece uyanık kalan insanların salgıladığı stres hormonlarının, sonraki günkü kan şekerini etkilediği ifade ediliyor. Bu kişilerde kan şekeri normalin altına düşüyor.
Tatlı şeyler yemek isteyen bu insanların kan şekeri aniden yükseliyor. Uykusuz kalan insanların kan şekeri oranlarının diyabet hastalarınınki kadar yükseldiği görülmüş.
Doktorlar az uyuyan bir kişinin, normalden yüzde 20 daha fazla gıda tükettiğini söylüyor. Bu kaloriler vücutta birikerek kilo alınmasına yol açıyor. Hormon dengesinin düzelmesi içinse birkaç gece iyi uyumak gerekiyor.
Uykunun çocukların gelişimi için önemine vurgu yapan doktorlar, doktorlar teknoloji ve internet sebebiyle giderek daha az uyuyan insanlığın obezleştiğini söylüyor. ntvmsnc
İngiltere'deki londra "kings college" araştırmacıları, "az uyumak iştahı açıyor,, insanda doyma hissini engelliyor" ifadelerini kullandı.
Yapılan araştırma geceleri 7 saatten az uyuyan insanlazın obez ve tip 2 diyabet hastası olma ihtimallerinin arttığını ortaya koydu.
Uzmanlar, az uyumanın iştah hormonlarını etkilediğini ve tokluk hissini engellediğini söylüyor.
Gece uyanık kalan insanların salgıladığı stres hormonlarının, sonraki günkü kan şekerini etkilediği ifade ediliyor. Bu kişilerde kan şekeri normalin altına düşüyor.
Tatlı şeyler yemek isteyen bu insanların kan şekeri aniden yükseliyor. Uykusuz kalan insanların kan şekeri oranlarının diyabet hastalarınınki kadar yükseldiği görülmüş.
Doktorlar az uyuyan bir kişinin, normalden yüzde 20 daha fazla gıda tükettiğini söylüyor. Bu kaloriler vücutta birikerek kilo alınmasına yol açıyor. Hormon dengesinin düzelmesi içinse birkaç gece iyi uyumak gerekiyor.
Uykunun çocukların gelişimi için önemine vurgu yapan doktorlar, doktorlar teknoloji ve internet sebebiyle giderek daha az uyuyan insanlığın obezleştiğini söylüyor. ntvmsnc
9 Mayıs 2017 Salı
Yağ aldırmak kalıcı bir çözüm mü?
Liposuction ilk çözüm olmalı mı? Yağ aldırma kalıcı bir uygulama mı? Liposuction yaptırdıktan sonra beslenmede dikkat edilmesi gereken önemli noktalar olduğunu belirten Diyetisyen Cansu Temel, yağ aldırmanın kalıcı olması için yapılması gerekenleri anlattı.
Yağ aldırmak kalıcı bir çözüm mü? Liposuction yaptırdıktan sonra dikkat edilmesi gereken 8 şey
Hastalar hamilelik, doğum, aşırı kilo alıp verme ve yaşlanmaya bağlı sebeplerle karında aşırı sarkma, şekil bozuklukları, aşırı yağlanma şikayetleri ile yağ aldırmak kalıcı bir çözüm müdür?
Liposuction olarak bilinen yağ aldırma yöntemi özellikle kadınlar tarafından çok sık tercih edilen bir yöntem haline geldi. Ancak bu yönteme başvurulmadan önce yağ aldırmanın kilo verme amaçlı değil, bölgesel incelmeyi sağlayan bir yöntem olduğunun altını çizen Diyetisyen Cansu Temel, yağ aldırma konusunda hastaların dikkat etmesi gerektiğini söylüyor.
“Bir diyetisyen olarak liposuction yöntemine başvurmak isteyen danışanlarıma ilk olarak uygun beslenme programını uygulayarak fazla yağlarını yakmaları gerektiğini; daha sonra gerek duyulursa bu yöntemi tercih etmelerini vurguluyorum.
Yağ aldırma işleminden sonra o bölgedeki yağ hücrelerinde azalmalar görülür. Ancak ilerleyen zamanlarda bu yağların geri alınmaması ve kilo artışının görülmemesi için sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanılmalıdır. İşlem sonrasında bir diyetisyen yardımının alınması ve bireye özgü hazırlanan beslenme programının uygulanması önemlidir.” diyor.
YAĞ ALDIRMA İŞLEMİNDEN SONRA NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
1-Bu işlemi geçirenlerde en sık görülen şikayet vücuttaki ödem artışıdır. Bunun engellenmesi ya da en aza indirilmesi için tuz tüketimi azaltılmalı ve turşu, salamura besinler ve konserveler gibi tuz içeriği yüksek besinler tüketilmemelidir.
2-Operasyon sonrasında bazı kişilerde gaz ve şişkinlik şikayetleri görülmektedir. Özellikle karın bölgesinden yağ aldıran bireylerin o bölgede gerginliğin sağlanmasına dikkat etmeleri gerekmektedir. Bazı besinlerin bir süre tüketilmemesi ile bu şikayetler önlenebilir. Kurubaklagiller, brokoli, karnabahar, turp, lahana gibi sebzeler ve süt tüketimine dikkat edilmelidir. Süt tüketmesi gereken bireyler ise, şişkinlik yapmaması için laktozsuz süt tercih edebilir.
3-İşlem sonrasında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bireyin ideal kilosuna indikten sonra bu kiloyu korumasıdır. Bunun için sağlıklı beslenme programı yaşam şekli haline gelmelidir.
4-Şok diyet uygulamalarından ve tek yönlü beslenmeden kaçınılması gerekir. Vücut için gerekli olan bütün besin ögelerinin karşılanması için 4 temel besin grubundaki besinler gün içinde tüketilmelidir.
5-Tüketilen besinlerin satın alma, saklama ve pişirme aşamalarının hijyen şartlarına uygun olması gerekmektedir.
6-Metabolizma hızının düşmemesi ve gerekli besin ögelerinin karşılanması için öğün atlanmamalıdır. Ana ve ara öğünlerin atlanmadan yapılması tokluk hissinin uzun kalmasını sağlayarak öğünlerde fazla besin tüketiminin önüne geçer. Aynı zamanda kan şekerinin dengede kalmasını sağlar.
7-Tokluk hissi yemek yedikten hemen sonra oluşmamaktadır. Fazla besin tüketimin engellenmesi ve tokluk hissinin oluşması için yemek yeme süreleri uzatılmalıdır.
8-Vücut için gerekli sıvının alınması ödem oluşumunun engellenmesi için de önemlidir. Gün içerisinde 2-2,5 litre su mutlaka tüketilmelidir. Sözcü
Yağ aldırmak kalıcı bir çözüm mü? Liposuction yaptırdıktan sonra dikkat edilmesi gereken 8 şey
Hastalar hamilelik, doğum, aşırı kilo alıp verme ve yaşlanmaya bağlı sebeplerle karında aşırı sarkma, şekil bozuklukları, aşırı yağlanma şikayetleri ile yağ aldırmak kalıcı bir çözüm müdür?
Liposuction olarak bilinen yağ aldırma yöntemi özellikle kadınlar tarafından çok sık tercih edilen bir yöntem haline geldi. Ancak bu yönteme başvurulmadan önce yağ aldırmanın kilo verme amaçlı değil, bölgesel incelmeyi sağlayan bir yöntem olduğunun altını çizen Diyetisyen Cansu Temel, yağ aldırma konusunda hastaların dikkat etmesi gerektiğini söylüyor.
“Bir diyetisyen olarak liposuction yöntemine başvurmak isteyen danışanlarıma ilk olarak uygun beslenme programını uygulayarak fazla yağlarını yakmaları gerektiğini; daha sonra gerek duyulursa bu yöntemi tercih etmelerini vurguluyorum.
Yağ aldırma işleminden sonra o bölgedeki yağ hücrelerinde azalmalar görülür. Ancak ilerleyen zamanlarda bu yağların geri alınmaması ve kilo artışının görülmemesi için sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanılmalıdır. İşlem sonrasında bir diyetisyen yardımının alınması ve bireye özgü hazırlanan beslenme programının uygulanması önemlidir.” diyor.
YAĞ ALDIRMA İŞLEMİNDEN SONRA NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
1-Bu işlemi geçirenlerde en sık görülen şikayet vücuttaki ödem artışıdır. Bunun engellenmesi ya da en aza indirilmesi için tuz tüketimi azaltılmalı ve turşu, salamura besinler ve konserveler gibi tuz içeriği yüksek besinler tüketilmemelidir.
2-Operasyon sonrasında bazı kişilerde gaz ve şişkinlik şikayetleri görülmektedir. Özellikle karın bölgesinden yağ aldıran bireylerin o bölgede gerginliğin sağlanmasına dikkat etmeleri gerekmektedir. Bazı besinlerin bir süre tüketilmemesi ile bu şikayetler önlenebilir. Kurubaklagiller, brokoli, karnabahar, turp, lahana gibi sebzeler ve süt tüketimine dikkat edilmelidir. Süt tüketmesi gereken bireyler ise, şişkinlik yapmaması için laktozsuz süt tercih edebilir.
3-İşlem sonrasında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bireyin ideal kilosuna indikten sonra bu kiloyu korumasıdır. Bunun için sağlıklı beslenme programı yaşam şekli haline gelmelidir.
4-Şok diyet uygulamalarından ve tek yönlü beslenmeden kaçınılması gerekir. Vücut için gerekli olan bütün besin ögelerinin karşılanması için 4 temel besin grubundaki besinler gün içinde tüketilmelidir.
5-Tüketilen besinlerin satın alma, saklama ve pişirme aşamalarının hijyen şartlarına uygun olması gerekmektedir.
6-Metabolizma hızının düşmemesi ve gerekli besin ögelerinin karşılanması için öğün atlanmamalıdır. Ana ve ara öğünlerin atlanmadan yapılması tokluk hissinin uzun kalmasını sağlayarak öğünlerde fazla besin tüketiminin önüne geçer. Aynı zamanda kan şekerinin dengede kalmasını sağlar.
7-Tokluk hissi yemek yedikten hemen sonra oluşmamaktadır. Fazla besin tüketimin engellenmesi ve tokluk hissinin oluşması için yemek yeme süreleri uzatılmalıdır.
8-Vücut için gerekli sıvının alınması ödem oluşumunun engellenmesi için de önemlidir. Gün içerisinde 2-2,5 litre su mutlaka tüketilmelidir. Sözcü
Etiketler:
diyet,
kilo,
lipocustion,
metabolizma,
ödem,
zayıflama
5 Mayıs 2017 Cuma
17 saatlik oruç süresinde nelere dikkat edilmeli?
Ramazan ayında vücudumuzun alıştığı tempodan farklılaşması üzerine dengesiz bir beslenme de eklenince; yorgunluk, unutkanlık, dikkatsizlik, dalgınlık, kabızlık gibi olumsuz sonuçlar gözleniyor. Bütün bunların yanı sıra en çok duyulan şikayetlerden biri ise kilo alımı. Diyetisyen Emre Uzun, 17 saatlik oruç süresini en iyi şekilde atlatmamız için önerilerde bulunuyor.
Diyetisyen Emre Uzun’dan Ramazanda kilo almamıza engel olacak 12 ipucu
Yemekler iyice çiğnenip yenmeli, böylece daha erken bir tokluk hissedip az yemek tüketmiş olacaksınız.
Su alımına dikkat edilmeli , iftar ile sahur arası sık sık su tüketilmeli. Yine bu dönemde hazmı kolaylaştıran ıhlamur, rezene ,papatya gibi çayları şekersiz tüketebilirsiniz. İftar ile sahur arasında 1 adet maden suyu tüketilmesi ihtiyacımız olan mineralleri sağlamaya yardımcı olacaktır. Asitli içecekler yerine kompostoları veya sizi daha uzun süre tok tutup bağırsak fonksiyonlarımızda yardımcı olacak ayran, kefir gibi içecekleri tercih etmelisiniz.
Tatlı olarak tercihlerinizi yaz aylarına uyarlayarak daha az kalori alımını sağlayabilirsiniz. Örneğin 3 dilim baklava yiyerek alacağınız 430 kalori yerine 2 avuç kiraz tüketerek sadece 56 kalori alabilirsiniz. Yaz boyunca farklı meyvelerden faydalanmak size çeşitli vitamin kazanımı sağlayacaktır. Tatlı tercihlerinizi meyveden yana yapamıyorsanız şerbetli veya kalorili tatlılar yerine sütlü tatlılara yönelin.
İftar yemeğini biraz fazla yediyseniz tatlıyı 2 saat sonra yiyeceğiniz porsiyonunuz yarısını tercih ederek telafi edebilirsiniz.
İftarda mutlaka salatanızı hazırlayın. Bu durum sizin tok kalmanızı sağlayarak diğer besinleri az tüketmenizi sağlayacaktır. 1 tatlı kaşığı yağ ile hazırlanan salata vitamin alımı için yeterlidir. İlave edeceğiniz her 1 tatlı kaşığı yağ için 45 kalori fazladan alacağınız unutulmamalıdır.
Yine tükettiğiniz besinler kadar onları pişirirken uyguladığınız işlemler de sizin kalori alımınızı ve sağlığınızı etkileyebilir. Ramazan boyunca kızartma ve kavurma işlemleri yerine ızgara, fırın, haşlama veya buğulama yöntemlerini kullanabilirsiniz.
İftarı hurma ile açmak kan şekerimizi dengeli bir şekilde yükseltir. Ayrıca yüksek potasyum kalsiyum, magnezyum, fosfor minerallerine sahiptir. Fakat içerdiği yüksek kalori için miktarı sınırlandırmalısınız. İftarda 1 veya 2 adeti geçmeden tüketeceğiniz hurma size olumlu faydalar sağlayacaktır.
Özellikle sahurda ramazan pidesi tüketimi yerine kepekli, tam buğday veya çavdar ekmeğini tercih etmeniz hem daha uzun süre tokluk sağlayacak hem de alınan kaloriyi azaltacaktır. 1 bütün ramazan pidesinin yaklaşık 8 ince dilim ekmek içerdiği unutulmamalıdır.
Yemeklerin suyunu tüketmeyerek daha az kalori alımını sağlayacaksınız. Çünkü yemek suları yağ içermektedir.
İftardan sonra mümkün olduğunca hareketli bir yaşam tercih etmelisiniz. Özellikle iftarda fazla yemek yiyenler 2 saat sonra 30 dakikalık bir yürüyüşe çıkmalı.
Sahura kalkmayı mutlaka alışkanlık haline getirin böylece metabolizma hızınızdaki azalmanın önüne geçebilirsiniz.
Ramazanda bir başka önemli konu ise misafirlikler. Bazen o kalabalık sofralarda çok sayıda yemek seçeneği olur. Bu gibi durumlarda porsiyon kontrolüne gitmelisiniz. Yemek istediğiniz çeşit sayısı arttıkça porsiyonlarınızda küçültmelisiniz.(cnntürk)
Diyetisyen Emre Uzun’dan Ramazanda kilo almamıza engel olacak 12 ipucu
Yemekler iyice çiğnenip yenmeli, böylece daha erken bir tokluk hissedip az yemek tüketmiş olacaksınız.
Su alımına dikkat edilmeli , iftar ile sahur arası sık sık su tüketilmeli. Yine bu dönemde hazmı kolaylaştıran ıhlamur, rezene ,papatya gibi çayları şekersiz tüketebilirsiniz. İftar ile sahur arasında 1 adet maden suyu tüketilmesi ihtiyacımız olan mineralleri sağlamaya yardımcı olacaktır. Asitli içecekler yerine kompostoları veya sizi daha uzun süre tok tutup bağırsak fonksiyonlarımızda yardımcı olacak ayran, kefir gibi içecekleri tercih etmelisiniz.
Tatlı olarak tercihlerinizi yaz aylarına uyarlayarak daha az kalori alımını sağlayabilirsiniz. Örneğin 3 dilim baklava yiyerek alacağınız 430 kalori yerine 2 avuç kiraz tüketerek sadece 56 kalori alabilirsiniz. Yaz boyunca farklı meyvelerden faydalanmak size çeşitli vitamin kazanımı sağlayacaktır. Tatlı tercihlerinizi meyveden yana yapamıyorsanız şerbetli veya kalorili tatlılar yerine sütlü tatlılara yönelin.
İftar yemeğini biraz fazla yediyseniz tatlıyı 2 saat sonra yiyeceğiniz porsiyonunuz yarısını tercih ederek telafi edebilirsiniz.
İftarda mutlaka salatanızı hazırlayın. Bu durum sizin tok kalmanızı sağlayarak diğer besinleri az tüketmenizi sağlayacaktır. 1 tatlı kaşığı yağ ile hazırlanan salata vitamin alımı için yeterlidir. İlave edeceğiniz her 1 tatlı kaşığı yağ için 45 kalori fazladan alacağınız unutulmamalıdır.
Yine tükettiğiniz besinler kadar onları pişirirken uyguladığınız işlemler de sizin kalori alımınızı ve sağlığınızı etkileyebilir. Ramazan boyunca kızartma ve kavurma işlemleri yerine ızgara, fırın, haşlama veya buğulama yöntemlerini kullanabilirsiniz.
İftarı hurma ile açmak kan şekerimizi dengeli bir şekilde yükseltir. Ayrıca yüksek potasyum kalsiyum, magnezyum, fosfor minerallerine sahiptir. Fakat içerdiği yüksek kalori için miktarı sınırlandırmalısınız. İftarda 1 veya 2 adeti geçmeden tüketeceğiniz hurma size olumlu faydalar sağlayacaktır.
Özellikle sahurda ramazan pidesi tüketimi yerine kepekli, tam buğday veya çavdar ekmeğini tercih etmeniz hem daha uzun süre tokluk sağlayacak hem de alınan kaloriyi azaltacaktır. 1 bütün ramazan pidesinin yaklaşık 8 ince dilim ekmek içerdiği unutulmamalıdır.
Yemeklerin suyunu tüketmeyerek daha az kalori alımını sağlayacaksınız. Çünkü yemek suları yağ içermektedir.
İftardan sonra mümkün olduğunca hareketli bir yaşam tercih etmelisiniz. Özellikle iftarda fazla yemek yiyenler 2 saat sonra 30 dakikalık bir yürüyüşe çıkmalı.
Sahura kalkmayı mutlaka alışkanlık haline getirin böylece metabolizma hızınızdaki azalmanın önüne geçebilirsiniz.
Ramazanda bir başka önemli konu ise misafirlikler. Bazen o kalabalık sofralarda çok sayıda yemek seçeneği olur. Bu gibi durumlarda porsiyon kontrolüne gitmelisiniz. Yemek istediğiniz çeşit sayısı arttıkça porsiyonlarınızda küçültmelisiniz.(cnntürk)
4 Mayıs 2017 Perşembe
İştahınızı azaltacak 5 gıda
Bazı besinler beyninize sinyal gönderir ve iştahınızın azalmasına yardımcı olur. İşte iştahınızı azaltacak gıdalar…
1- Avokado
Avokadonun içerisinde bulunan sağlıklı yağlar ve lifler tok kalmanıza yardımcı olur. Ayrıca en iyi yağ yakan meyvelerden biri olmasıyla kilo vermede etkilidir.
2- Yoğurt
Proteini yüksek besinler arasında yer alan yoğurdu ara öğünlerde veya yemeklerin yanında düzenli olarak tüketebilirsiniz. Yoğurt, uzun süre tok kalmanızı sağlar ve iştahınızı azaltır.
3- Brokoli
Lif yönünden zengin olan brokoli hem kalorisi düşük hem de oldukça sağlıklı gıdalardan. Brokoli açlık hissinizi yok eder ve sizi tok tutar.
4- Badem
En faydalı kuruyemişlerden biri olan badem sayesinde iştahınızı kontrol altına alabilirsiniz. Ara öğünlerinizde günde bir avuç bademi tüketebilirsiniz.
5- Acı biber
Acı biberin içerisinde yer alan kapsaisin maddesi iştahınızı kontrol altına alır. Yemeklerinizde veya salatalarınızda acı biberi sık sık tüketebilirsiniz.
1- Avokado
Avokadonun içerisinde bulunan sağlıklı yağlar ve lifler tok kalmanıza yardımcı olur. Ayrıca en iyi yağ yakan meyvelerden biri olmasıyla kilo vermede etkilidir.
2- Yoğurt
Proteini yüksek besinler arasında yer alan yoğurdu ara öğünlerde veya yemeklerin yanında düzenli olarak tüketebilirsiniz. Yoğurt, uzun süre tok kalmanızı sağlar ve iştahınızı azaltır.
3- Brokoli
Lif yönünden zengin olan brokoli hem kalorisi düşük hem de oldukça sağlıklı gıdalardan. Brokoli açlık hissinizi yok eder ve sizi tok tutar.
4- Badem
En faydalı kuruyemişlerden biri olan badem sayesinde iştahınızı kontrol altına alabilirsiniz. Ara öğünlerinizde günde bir avuç bademi tüketebilirsiniz.
5- Acı biber
Acı biberin içerisinde yer alan kapsaisin maddesi iştahınızı kontrol altına alır. Yemeklerinizde veya salatalarınızda acı biberi sık sık tüketebilirsiniz.
2 Mayıs 2017 Salı
Ünlüler nasıl formda kalıyor?
Milyonların adım adım takip ettiği en popüler mankenlerin nasıl fit kaldığını merak ediyor musunuz? İşte birbirinden ünlü isimlerin ilham verici antrenman programları...
1- Adriana Lima
Adriana Lima, modeller arasında bu kadar popüler olmadan önce (14 yıl) başladığı boks antrenmanının favorisi olduğunu söylüyor. Kendi gücünüzü keşfetmenize izin verdiği için boksu yararlı buluyor. Üstelik bu spor sayesinde şişmeden de etkileyici kaslar yapabilirsiniz.
2- Izabel Goulart
Karın kaslarına baktığımızda tam bir egzersiz fanatiği olduğunu anladığımız Goulart, Instagram paylaşımlarında sıklıkla paylaştığı- ağırlık egzersizlerinden kardiyoya; pek çok antrenman deniyor.
3- Gigi Hadid
Gigi Hadid, saatler süren bir boks programıyla; antrenörü Rob Piela ile birlikte çalışıyor. Boksu çok sevdiğini söyleyen Hadid, ekliyor; ” Mental açıdan iyi hissediyorsunuz ve spor yaptığınızı unutuyorsunuz. 1 saatin sonunda her zaman daha fazlasını istiyorsunuz.”
4- Karlie Kloss
Karli Kloss tam bir Pilates hayranı. Esnerken ve kasları güçlendirirken aynı zamanda bel bölgesindeki yağlanmayı da engelleyen bu sporun bir diğer ünlü bağımlısı da Lindsey Ellingson.
5- Rosie Huntington-Whiteley
Rosie; Los Angeles’lı antrenörü Simone De La Rue’nun Body by Simone adlı programını uyguluyor. Program tüm vücudu çalıştıran bir dans-kardiyo çalışmasından oluşuyor.
6- Emily DiDonato
DiDonato, Bosu topu üzerinde tek ayak üzerinde deadlift egzersizi yapıyor.
7- Heather Marks
Marks, kusursuz fiziğini yoga ile koruyor.
8- Jasmine Tookes
Tookes, Victoria’s Secret meleği olmasını sağlayan fiziğini; kollarını, vücudunu ve karnını çalıştıran Bosu topu egzersizlerine borçlu.
9- Chanel Iman
Chanel Iman spor salonunda barları hepsini kullandığı güce dayalı antrenmanlar yapıyor.
1- Adriana Lima
Adriana Lima, modeller arasında bu kadar popüler olmadan önce (14 yıl) başladığı boks antrenmanının favorisi olduğunu söylüyor. Kendi gücünüzü keşfetmenize izin verdiği için boksu yararlı buluyor. Üstelik bu spor sayesinde şişmeden de etkileyici kaslar yapabilirsiniz.
2- Izabel Goulart
Karın kaslarına baktığımızda tam bir egzersiz fanatiği olduğunu anladığımız Goulart, Instagram paylaşımlarında sıklıkla paylaştığı- ağırlık egzersizlerinden kardiyoya; pek çok antrenman deniyor.
3- Gigi Hadid
Gigi Hadid, saatler süren bir boks programıyla; antrenörü Rob Piela ile birlikte çalışıyor. Boksu çok sevdiğini söyleyen Hadid, ekliyor; ” Mental açıdan iyi hissediyorsunuz ve spor yaptığınızı unutuyorsunuz. 1 saatin sonunda her zaman daha fazlasını istiyorsunuz.”
4- Karlie Kloss
Karli Kloss tam bir Pilates hayranı. Esnerken ve kasları güçlendirirken aynı zamanda bel bölgesindeki yağlanmayı da engelleyen bu sporun bir diğer ünlü bağımlısı da Lindsey Ellingson.
5- Rosie Huntington-Whiteley
Rosie; Los Angeles’lı antrenörü Simone De La Rue’nun Body by Simone adlı programını uyguluyor. Program tüm vücudu çalıştıran bir dans-kardiyo çalışmasından oluşuyor.
6- Emily DiDonato
DiDonato, Bosu topu üzerinde tek ayak üzerinde deadlift egzersizi yapıyor.
7- Heather Marks
Marks, kusursuz fiziğini yoga ile koruyor.
8- Jasmine Tookes
Tookes, Victoria’s Secret meleği olmasını sağlayan fiziğini; kollarını, vücudunu ve karnını çalıştıran Bosu topu egzersizlerine borçlu.
9- Chanel Iman
Chanel Iman spor salonunda barları hepsini kullandığı güce dayalı antrenmanlar yapıyor.
Etiketler:
egzersiz,
form,
kilo,
ünlüler zayıflama
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)