9 Mayıs 2017 Salı

Yağ aldırmak kalıcı bir çözüm mü?

Liposuction ilk çözüm olmalı mı? Yağ aldırma kalıcı bir uygulama mı? Liposuction yaptırdıktan sonra beslenmede dikkat edilmesi gereken önemli noktalar olduğunu belirten Diyetisyen Cansu Temel, yağ aldırmanın kalıcı olması için yapılması gerekenleri anlattı.

Yağ aldırmak kalıcı bir çözüm mü? Liposuction yaptırdıktan sonra dikkat edilmesi gereken 8 şey
Hastalar hamilelik, doğum, aşırı kilo alıp verme ve yaşlanmaya bağlı sebeplerle karında aşırı sarkma, şekil bozuklukları, aşırı yağlanma şikayetleri ile yağ aldırmak kalıcı bir çözüm müdür?
Liposuction olarak bilinen yağ aldırma yöntemi özellikle kadınlar tarafından çok sık tercih edilen bir yöntem haline geldi. Ancak bu yönteme başvurulmadan önce yağ aldırmanın kilo verme amaçlı değil, bölgesel incelmeyi sağlayan bir yöntem olduğunun altını çizen Diyetisyen Cansu Temel, yağ aldırma konusunda hastaların dikkat etmesi gerektiğini söylüyor.
“Bir diyetisyen olarak liposuction yöntemine başvurmak isteyen danışanlarıma ilk olarak uygun beslenme programını uygulayarak fazla yağlarını yakmaları gerektiğini; daha sonra gerek duyulursa bu yöntemi tercih etmelerini vurguluyorum.
Yağ aldırma işleminden sonra o bölgedeki yağ hücrelerinde azalmalar görülür. Ancak ilerleyen zamanlarda bu yağların geri alınmaması ve kilo artışının görülmemesi için sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanılmalıdır. İşlem sonrasında bir diyetisyen yardımının alınması ve bireye özgü hazırlanan beslenme programının uygulanması önemlidir.” diyor.

YAĞ ALDIRMA İŞLEMİNDEN SONRA NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
1-Bu işlemi geçirenlerde en sık görülen şikayet vücuttaki ödem artışıdır. Bunun engellenmesi ya da en aza indirilmesi için tuz tüketimi azaltılmalı ve turşu, salamura besinler ve konserveler gibi tuz içeriği yüksek besinler tüketilmemelidir.
2-Operasyon sonrasında bazı kişilerde gaz ve şişkinlik şikayetleri görülmektedir. Özellikle karın bölgesinden yağ aldıran bireylerin o bölgede gerginliğin sağlanmasına dikkat etmeleri gerekmektedir. Bazı besinlerin bir süre tüketilmemesi ile bu şikayetler önlenebilir. Kurubaklagiller, brokoli, karnabahar, turp, lahana gibi sebzeler ve süt tüketimine dikkat edilmelidir. Süt tüketmesi gereken bireyler ise, şişkinlik yapmaması için laktozsuz süt tercih edebilir.
3-İşlem sonrasında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bireyin ideal kilosuna indikten sonra bu kiloyu korumasıdır. Bunun için sağlıklı beslenme programı yaşam şekli haline gelmelidir.
4-Şok diyet uygulamalarından ve tek yönlü beslenmeden kaçınılması gerekir. Vücut için gerekli olan bütün besin ögelerinin karşılanması için 4 temel besin grubundaki besinler gün içinde tüketilmelidir.
5-Tüketilen besinlerin satın alma, saklama ve pişirme aşamalarının hijyen şartlarına uygun olması gerekmektedir.
6-Metabolizma hızının düşmemesi ve gerekli besin ögelerinin karşılanması için öğün atlanmamalıdır. Ana ve ara öğünlerin atlanmadan yapılması tokluk hissinin uzun kalmasını sağlayarak öğünlerde fazla besin tüketiminin önüne geçer. Aynı zamanda kan şekerinin dengede kalmasını sağlar.
7-Tokluk hissi yemek yedikten hemen sonra oluşmamaktadır. Fazla besin tüketimin engellenmesi ve tokluk hissinin oluşması için yemek yeme süreleri uzatılmalıdır.
8-Vücut için gerekli sıvının alınması ödem oluşumunun engellenmesi için de önemlidir. Gün içerisinde 2-2,5 litre su mutlaka tüketilmelidir. Sözcü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder