28 Ağustos 2015 Cuma

Zayıflamak isterken kalbinizden olmayın

Fazla kilolarından kolayca kurtulmak isteyenlerin sıklıkla kullandığı zayıflama hapları ve zayıflama çayları konusunda uzmanlar uyarıyor: Bu ürünler karaciğer ve böbreklere zarar verebilir, kalp hastalıklarına yol açabilir.

Zayıflama hapları ve çaylarının özellikle karaciğer ve böbrekleri etkelidiğini ve ciddi kalp hastalıklarına neden olabildiğini vurgulayan Diyetisyen Gizem Atabağsoy, kontrolsüzce satılan ve bilinçsizce kullanılan bu ürünlerin önemli sağlık sorunlarına yol açtığını vurguladı.

İnsanların zayıflama umutlarını kullanarak ‘tamamen bitkisel’,’Yüzde 100 doğal’ gibi ifadelerle masum gösterilen hap ve çayların etkin bir şekilde pazarlandığını belirten Atabağsoy, bu ürünlerin içerikleri bilinmediği gibi üretiminde yüksek oranda zararlı kimyasal maddeler kullanılması nedeniyle insan sağlığına zarar vereceğinin altını çizdi.

Atabağsoy’a göre, kontrolsüzce satışı yapılan ve kullanılan zayıflama çayları ve hapları olumsuz etkisini hemen göstermese de uzun vadede karaciğer ve böbrek hasarına, su ve elektrolit dengesizliklerine, kalp ritim bozukluklarına, sinir sisteminin harap olmasına neden olabiliyor.

OBEZİTE BİR HASTALIKTIR

Kilo almanın sadece fazla besin tüketmekten kaynaklanmayacağı dikkat çeken Atabağsoy, şunları dile getirdi: ”Kilolar bir nevi hastalıklar için alarm mekanizması durumunda. Fazla kilonun altında birçok hastalık yatıyor olabilir. Hormonal bozukluklar, metabolik rahatsızlıklar, beslenme alışkanlığını etkileyen psikolojik sorunlar gibi birçok neden kilo alımında etkili olabiliyor. Bu nedenle zayıflama sürecinin diyetisyenler ve doktorların takım çalışması ile birlikte yürütülmesi hem hastalıkların tedavisinde hem de istenilen kiloya inilmesinde tek güvenilir ve doğru yoldur. Obezitenin bir hastalık olduğu unutulmamalı ve beslenme uzmanlarından yardım alınmalıdır. Kolay ve hızlı yöntem olarak görülen zayıflama hapı ve çaylarından itibar edilmemelidir.”

ÖLÜMLERDEN DERS ALINMALI

Vatandaşları bu ürünlere karşı uyaran Atabağsoy, “Yakın zamanda da zayıflama haplarından gerçekleşen ölümler ve organ hasarlarından ders alınmalı. Her sene başka bir hap moda oluyor. Yosun hapı, elma hapı, kırmızıbiber hapı, altın çilek hapı ve daha niceleri. Özellikle internet siteleri üzerinden satışı yapılan bu ürünler ünlülerin isimleri kullanılarak daha güvenilir olarak gösterilmeye çalışılıyor. Maalesef ölümlerden sonra haplar ve çaylar yasaklanıyor. Daha fazla kötü sonuçla karşılaşmamak için bireysel olarak bilinçlenmeli ve bu tarz ürünlerden uzak durulmalı” ifadelerini kullandı.

MUCİZE ARAMAYA GEREK YOK

Zayıflamak için bu tür mucize iddiasındaki ürünlere itibar etmeye gerek olmadığını belirten Atabağsoy, “Zayıflamada tek bir doğru yol vardır; doğru beslenme alışkanlığı ve egzersiz. Tek bir besini, hapı ya da çayı tüketerek zayıflamak mümkün değildir. Sağlıklı ve kalıcı zayıflama ancak yaşam tarzımızda gerçekleştireceğimiz değişliklerle mümkündür. Sağlıklı beslenme ve egzersiz yaşam biçimi olarak benimsenmeli böylece istenilen kiloya sağlıklı olarak inilmekte ve inilen kilonun korunması sağlanabilmektedir” dedi.

Zayıflama çayları ile bitki çayının aynı olmadığını vurgulayan Atabağsoy, ıhlamur, rezene, melisa, papatya, adaçayı gibi çayların zararsız olduğunu ifade etti.

ntvmsnc

14 Ağustos 2015 Cuma

Diyette fark yaratacak 10 öneri

Bu yazı da bitirmemizle birlikte bikini stresi geride kaldı. Plajda baklava karın kaslarınızla hava attıysanız sorun yok. Ama göbeği saklayacağım diye pareo vücudunuzun bir uzvu haline geldiyse, bu yazı tam size göre! Önce derin bir nefes alın. Bu sefer başarabilirsiniz. İşte diyet yaparken olmazsa olmaz 10 basit öneri...


Tuz yerine baharat
Tuz vücutta en çok ödeme neden olan mineral. Normalde yediğiniz içtiğiniz sebze, meyve, ekmek içindeki tuz zaten günlük ihtiyacınızı karşılamaya yetiyor. Yemek size tatsız tuzsuz geliyorsa baharat atmayı deneyin. Ayrıca birçok baharat metabolizmayı da hızlandırır.
 
Kahvaltıda protein
Pierre Dukan'ın bu kadar ünlü olmasının bir sebebi var. Her ne kadar sadece protein ile yapılan diyetler uzun vadede iç organlara büyük zarar veriyor olsa da kararında ve zamanında alınan protein diyetin olmazsa olmazı. Yapılan araştırmalara göre kahvaltıda protein tüketenler ve sağlam bir kahvaltı yapanlar günün geri kalanında daha az kalori alıyor. Yumurtadan, peynirden alacağınız protein güne başlarken metabolizmayı hızlandırmak için de iyi bir seçenek.
 

Karbonhidrat vücutta su tutar
1 gram karbonhidrat vücutta 2 gram su depolanmasına yani şişkinliğe neden olur. Diyet yaparken ilk başta hızlıca kilo verilmesinin sebebi de budur. Karbonhidrat tüketecekseniz de bunu beyaz unlu gıdalarla, beyaz ekmek, pasta, kek ile yapmayın. Tam buğday ekmeği, bulgur pilavı gibi kompleks karbonhidratları tüketin, yarım ekmek arası köfteyi bir öğünde götürmeyin ki Canan hocayı sinirlendirmeyin.
Ödem için maydanoz
Vücutta tutulan bu fazla suyu atmak için ise mucizevi bitki maydanoz. Uzun süre maydanoz suyu tüketilmesi ise önerilmiyor çünkü eğer vücutta ödem yoksa vücudun ihtiyacı olan suyun da atılmasına neden olur.
 
Tuvalete çıkmadan yaptığınız diyet bir 'hiç'
Eğer kabızlık probleminiz varsa diyete başlamadan önce bunu mutlaka çözmelisiniz yoksa bütün gün salata yeseniz bana mısın demez, 1 kilo bile veremezsiniz. Bunun için sabahları 1 bardak suyun içine birkaç damla limon sıkabilirsiniz. Sabahları 2 kuru kayısı ya da kuru incir de yardımcı olabilir.
 
Kan şekeri için tarçın
Çok çabuk acıkıyor, yemek gecikince sinirleniyor ve tatlıya düşkünseniz çayınızın içine bir çubuk tarçın atabilirsiniz. Kök tarçın insülin dengesini sağlar ve iştahınızı kontrol altında tutmanıza yardımcı olabilir.
 
Türk kahvesi de kendi başına bir mucize
Yapılan bir araştırmaya göre Yunanistan'ın Ikaria Adası'nda yaşayanların 90 yaşını geçme ihtimali Avrupa'da yaşayanlara göre iki kat daha fazla. Bunun nedenini araştıran bilim adamları işin sırrının "Türk kahvesi"nde olduğunu ortaya koymuş. Tabii Yunanistan'da "Yunan kahvesi" olarak geçse de bildiğimiz Türk kahvesi. Polifenol ve antioksidan bakımından zengin olan Türk kahvesi ayrıca metabolizmayı da hızlandırıyor ve kilo vermeye yardımcı oluyor.
 
İkinci Türk mucizesi yoğurt
Fotoğraftaki gibi göbeği bıçakla kesmeye kalkacak kadar delirmeden önce bu maddeyi dikkatlice okuyun. Türk kahvesinden sonra bir diğer mucize besin de yoğurt. Sağlıklı bir protein kaynağı olan yoğurt içeriğindeki konjuge linoetik asit (CLA) sayesinde karın yağlarından kurtulmada yardımcı. Yapılan araştırmalara göre bir sene boyunca, diyetinde her gün yoğurt tüketen kişiler, tüketmeyenlere göre yüzde 22 daha fazla kilo veriyor. Her gün düzenli olarak yoğurt tüketilmesi daha hızlı yağ yakımına sebep oluyor.
Akşam yatmak bilmez sabah kalkmak bilmez
Babaannelerin bahsettiği "akşam yatmak bilmez sabah kalkmak bilmez" torun eğer sizseniz uzun vadede kilo almak kaçınılmaz sonunuz olacaktır. Ne de olsa eskilerin bir bildiği var. Gece en geç 22.00'de yatakta ve uyuyor olmanız gerekiyor ki metabolizmayı düzenleyen hormonlarınız yeterince çalışabilsin.
 
Atıştırdıklarınıza dikkat edin
Arkadaşın poğaçasının kenarından bir lokma, ofise gelen çikolatadan bir tane derken sonrasında "Bir şey yemedim ki ben" diyor olma ihtimaliniz yüksek. Çünkü birçoğumuz bu ara atıştırmalıkları unutuyor. Kan şekeriniz düşüp açlıktan gözünüz döndüğünde ise önünüze ne gelirse yersiniz. Bunu yapmamak için akşamları üşenmiyorsunuz bir poşete biraz fındık, ceviz gibi atıştırmalıklar koyuyorsunuz.
(hürriyet.com.tr)

10 Ağustos 2015 Pazartesi

Su içsem yarıyor diyorsanız...

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Emin Erdem, “Su içsem yarıyor”, “Herkesten az yiyorum, spor da yapıyorum ama kilo veremiyorum”, “Zor verdiğim kiloları hızla geri alıyorum” diyenlerin bir uzmana başvurarak insülin direncini ölçtürmesi gerektiğini söyledi.


Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Dahiliye (İç Hastalıkları) Uzmanı Dr. Mehmet Emin Erdem, vücudun yağ depolamasını artıran insülin direnci yüksekliği ve tedavisi hakkında önemli bilgiler verdi. Dr. Mehmet Emin Erdem, "İnsülin direnci; insülinin şekeri kontrol etme, kandaki şeker düzeyini ayarlama görevini yapma kapasitesinin önündeki engeldir. Direnç oluştuğunda şekeri kontrol etmede insülin yeterli gelmediğinden vücut daha fazla insülin salgılar. İnsülinin ikinci görevi yağ depolamaktır. Şekeri kontrol altına alabilmek için gereğinden fazla salgılanan insülin, vücuda yağ depolama emri verdiğinden kilo alımına, vücutta yağ birikimine neden olur" dedi.

Yağ depolaması genellikle karın bölgesinde olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Emin Erdem, "Aynı zamanda karaciğer ve damarlar da yağlandığından insülin direnci ciddi hastalıklara yol açabilir. Şeker hastalığının yüzde 90’ınını oluşturan tip-2 diyabetin başlangıcında insülin direnci mutlaka görülür.

Zaman içinde insülin direnci arttıkça daha fazla insülin salgılamak zorunda kalan pankreas yorulur ve yetersiz kalır. Pankreasın şekeri kontrol altına alamaması sonucunda da şeker hastalığı ortaya çıkar. İnsülin direnci damar sertliği sürecini de hızlandırır; kalp krizi riski artar, hatta bazı kanserleri bile tetikleyebilir” diye konuştu.

Uzm. Dr. Mehmet Emin Erdem sözlerine şöyle devam etti: "İnsülin direnci belirtileri arasında ağır bir yemek sonrası, şekerli bir gıda yedikten sonra gereğinden fazla bir ağırlık hissi, uyku hali oluşması; yemekten sonra şekerin kontrolsüz olarak düşmeye başlamasıyla el titremesi, terleme, mide kazınması şikayetleri; kilo almanın kontrol edilememesi, iştah artışı olarak sıralanabilir. İnsülin direnci yüksek olan kişilerin özellikle kilo vermesi zordur. Çünkü vücut, insülin salgılayarak sürekli yağ depolama emri vermektedir. Bu nedenle yağların yakılması mümkün olmaz. Orantısız salgılanan insülin kan şekerinde düşmelere yol açtığından; nasıl insan susuz kalır ve canı devamlı su içmek isterse, kişide şekerli yiyeceklere karşı kontrol edilemez bir iştah oluşur. Bu nedenle, insülin direnci olan hastalar verilen diyete uyamazlar ve kilo veremezler."

“İnsülin direnci tedavisinde kan testi yapılarak direnç seviyesi ölçülebilir” diyen Uzm. Dr. Mehmet Emin Erdem, şu bilgileri verdi: "Direncin yüksek olduğu kişiler için öncelikle doğru diyet ve egzersiz planlaması yapılması gerekir. Buna rağmen düzelme görülmezse 2-3 ay ya da en fazla 6 aylık tedavilerle insülin seviyesi normale döndürülebilir. İnsülin direnci seviyesi normale döndüğünde de kilo vermenin önündeki engel kalkar. Hastaların iştahları anında kesilir ve hızla kilo verebilirler. Buna ek olarak da kalp hastalığı riski azalır, kanser tiplerine yatkınlık ortadan kalkar ve şeker hastalığı da önlenebilir."

cnn türk

Hangi besin ne zaman yenmeli?

Besinlerin glisemik indeksin bize, o besini yedikten belirli bir süre sonunda kan şekerini yükseltmeye olan etkisini ifade eder. Yani besinlerin kan şekerinin yavaş veya hızlı yükselmesini etkilemektedir. Glisemik indeksi yüksek besin alımıyla obezite, diyabet ve bunlarla ilişkili diğer kronik hastalıkların görülme sıklığı ile paralellik gösterir. Şişli Florence Nightingale Hastanesinden, beslenme ve diyet uzmanı Dr. Tuba Kayan Tapan sağlıklı bir yaşam için  düşük glisemik indeksli karbonhidratlarla beslenmek gerektiğine dikkat çekiyor;


Yiyecekteki protein miktarı da nişastanın sindirimini etkiler. Bunu şu mekanizmayla yapar; nişasta granüllerinin çevresi proteinle kaplıdır. Protein ağının ince bağırsak lümeninde nişasta emilim oranını azaltacağı ileri sürülmektedir. Emilim ve sindirim oranı arttıkça da GI yükselir. İyi pişmiş nişastalı besinlerin GI i az pişmişlerden daha yüksektir. Piştikten sonra bekleyen besinlerin GI düşer. Yavaş yemek yiyerek de sindirim ve emilim hızımız daha yavaş olacağından GI düşebilir.

Ara öğünlerde mutlaka tüketin: soğuk çorba, elma ve ceviz, peynirli salata

İçinde asit olan gıdalar(yeşil zeytin, limonsuyu, sirke, mantar, havuç vs.) Gİ düşürür ki bunun nedeni mide boşalımını geciktirdiğindendir. Ara öğünlerde(öğle ve akşam) Gİ düşük besinler tercih edilmelidir. Örneğin soğuk çorba, elma ve ceviz, peynirli salata gibi.

Ara öğünlerdeki glisemik indeksi yüksek olan meyve suları,  muz,  incir yerine glisemik indeksi düşük elma, greyfurt, şeftali, erik, çilek tercih edilebilir.

Sağlıklı beslenme ve öğün sayısının planlarken aynı zamanda öğün içerikleri de çok önemlidir. Öğün içerikleri planlanırken, içerdiği karbonhidrat miktarı, protein miktarı göz önüne alınmalıdır.

Zeytinyağlı sebze yemeği ve yoğurt; akşam yemeği için iyi bir tercihtir!

Akşam yemeği ve gece ara öğünlerinde, karbonhidratı yüksek içeren besinler yerine, glisemik indeksi düşük besinler tercih edilmelidir. Böylece hem kan şekeri düzenlenir, hem de kilo kontrolü sağlanır. Özellikle lifli besinler olan, ıspanak, pazı, enginar, kereviz, taze fasulye gibi sebzeler tercih edilmelidir. Patates, pirinç ve makarna gibi glisemik indeksi yüksek besinler tercih edilmemelidir.

Gece ara öğününde, 1 su  tarçınlı süt tercih etmek, kan şekerini stabil hale getirmektedir. Ceviz, fındık ya da badem gibi kuruyemişler de lif ieriği ve omega 3 ten zengin olduğu için tüketilebilmektedir.

Elma, şeftali, vişne ve erik gibi meyvelerin glisemik indeksi düşük olduğundan kan şekerini düzenlerler, dolayısıyla akşam yemeğinden sonra meyve tüketiminde tercih edilmelidirler.

Karpuz, üzüm ,incir, kavun gibi besinlerin glisemik indeksi yüksek olduğunda ikindi ara öğününde tüketilmesi daha doğrudur. Özellikle, diyabet hastalarında, gece oluşabilecek hipoglisemiyi engellemek için.

Kefir tüketimi önemlidir!

Öğünlerde prebiyotik ve probiyotik almak obeziteden korunmak açısından büyük önem taşımaktadır. Özellikle akşam yemeğinde probiyotik yoğurt veya gece ara öğününde kefir tüketilmelidir.

Basit karbonhidratları içeren beslenme alışkanlıkları mikrobiyotaya etki ederek kilo alımının artmasına neden olmaktadır.

Porsiyon miktarına dikkat!

Ara öğün seçiminde de her öğünde olduğu gibi porsiyon miktarlarına dikkat edilmelidir. Bilindiği gibi, gereğinden fazla tüketilen karbonhidratlı ve yağlı besinler vücutta yağa dönüşür. Diyabetli hastalarda ara öğünlerde özellikle şekerli besinleri tüketmek, kan şekerinde ani yükselmelere ve sonrasında ani düşüşlere sebep olacaktır. Ara öğünler için 100-200 kalori civarında sağlıklı seçimler yaparak, hem kilo kontrolü sağlanır hem de kan şekerindeki dalgalanmalar engellenmiş olunur.

Lifli besinler tokluk hissine yardımcı olur…

Lifli besinlerin midede kalma süreleri fazla olduğundan, daha uzun süre tok tutarlar. Vücudunuz için gerekli olan yiyeceklerin zaman ve miktar olarak belirli bir denge içinde alınması hiperglisemi ve hipoglisemiyi önleyerek, kan şekeri kontrolünü sağlayacak kan şekerinin kontrol altına alınması da kısa ve uzun dönemde gelişebilecek sorunları önleyecek veya geciktirecektir.

Diyet ürünlerinde şeker olmayabilir ancak içinde bulunan un, yağ veya meyve şekeri kan şekeri ve kan yağlarının kontrol altına alınması için uygun olmayabilir.

Küçük küçük püf noktalar…

**Yeşil çay okside olmamış bir çay çeşididir. Ve abdominal yağlanmayı azaltır.

**Tarçın insülinin hücrelere bağlanmasını sağlayan enzimi etkinleştirir. Tip2 Diyabetlilerde, kan şekeri, trigliserit ve LDL kolesterolü düşürücü etkisi görülmüş ancak tarçını bu konuda büyük bir oyuncu olarak göstermek için henüz yeterli kanıt yoktur.

**Ananas, içindeki bromelin etken maddesinin sindirime yardımcı, emilim kolaylığı, ödemin atılmasına yardımcı olur fakat, kilo kontrolü üzerinde etki olmadığı bildirilmiştir.

**Keten tohumu zengin posa içeriğinden ve omega-3ten dolayı sindirim sisteminin düzenli çalışması ve kan lipitleri üzerine olumlu etkileri vardır.

**Elma suyu sirkesi çeşitli mineral ve vitaminleri içermektedir fakat bunlarla kilo vermede etkileri üzerine çalışılmamıştır.

**Kafein uyku halini ve sersemliği önleyen, uyanıklık veren bir santral sinir sistemi stimülanıdır.  Kafeinin diüretik etkisi de bulunmaktadır. Kafeinin iştahı da baskıladığı belirtilmektedir; ama bu etkisi kısa sürelidir ve direk kilo kaybını sağlamaz.

9 Ağustos 2015 Pazar

Sakın ‘Kilo aldın’ demeyin

İngiltere’deki Liverpool Üniversitesi’nden bilim insanlarının gerçekleştirdiği yeni bir araştırma kilolu olduğunu duymanın insanları strese soktuğunu ve bu nedenle kilo kaybetmelerine değil, aksine daha fazla kilo almalarına neden olduğunu ortaya çıkardı.


Birleşik Krallık ve ABD’de yaşayan 14 bin kişiyi çocukluklarından 45 yaşına dek takibe alan araştırmacılar, “kilolu” kategorisine giren kişilerin birinden kiloları ile ilgili bir yorum duyup strese girdiklerinde daha çok yemek yediklerini tespit etti.

Araştırma sonuçları International Journal of Obesity dergisinde yayınlandı.

7 Ağustos 2015 Cuma

İnanması güç ama gerçek: Aslında 49 yaşında

49 yaşında olmasına rağmen 30 yaşında gibi görünmesiyle ünlenen bitkibilimci Elizabeth Peyton-Jones, gençlik sırlarını New York Post Gazetesi’yle paylaştı.


"Yiyecekler cok önemli ama insanlar bunu hep unutuyor" diyen Elizabeth, aydınlık bir cilde, parlayan gözlere ve sağlıklı bir vücuda sahip olmak isteyenlerin beslenmelerine kesinlikle özen göstermeleri gerektiğini savunuyor.

Vatan Gazetesi'nde yer alan haberde, Elizabeth “süper yiyecekler” diye bir şey olmadığını, piyasada 2000 çeşit faydalı sebzenin bulunduğunu ve bu çeşitlilikten yararlanılması gerektiğini belirtiyor.

Ayrıca, yemek yapmanın ünlü şeflerin sunduğu yemek programları yüzünden insanların gözünde çok büyüdüğünü söyleyen Elizabeth, yemek yapmaya karşı oldukça pratik bir yaklaşım benimsiyor.

SAĞLIK TAVSİYELERİ

- Bağımlılık yaratan yiyecekleri tüketmeyin. Şekerli, yağlı, kısaca paketlenmiş yiyecekleri hayatınızdan çıkarın çünkü vücut bunlara alışıyor ve hep daha fazlasını istiyor.

- Sert kabuklu yemişler sizin için çok faydalı, bunlar süt ürünleri yerine tercih edilebilir ve gençleştirici etkilere sahip.

- Bol miktarda ot kullanın. Antioksidan özelliği de taşıyan otlar hücreleri, kasları, organları güçlendirirken saçlara ve gözlere de parlaklık kazandırıyor. Otlarla çorba yapın veya çiğ olarak salatanıza katın.

- Yemeklerinizi buharda pişirin, böylece yiyecekleriniz antioksidan özelliğini kaybetmeyerek besleyiciliğini koruyacak.

İŞTE SİZİ GENÇ TUTACAK EN İYİ 20 YİYECEK

1 Domates: Hücre deformasyonunu önler

2 Avokado: Daha genç saç, cilt ve tırnaklar için haftada 4 kere tüketin

3 Yabanturpu: Güçlü bir antioksidan

4 Salatalık: Nemli bir cilt için birebir

5 Turp: Az kalorili ve bol lifli bir detoks yiyeceği

6 Yabani havuç: Kolestrolü azaltır

7 Kara lahana: Kalsiyum depolamanın en düşük kalorili yolu

8 Kabak ve tatlı patates: Kan şekerini düzenlemeye yardımcı

9 Şitake mantarı: Enfeksiyonlarla savaşır

10 Kivi: E ve C vitamini ayrıca potasyum, magnezyum ve lif deposu

11 Nar: Damar tıkanıklığıyla savaşır ve kalp-damar hastalıklarını önler

12 Leblebi: Az yağlı ve bol proteinli olmakla beraber hücre yapılanmasına da yardımcı

13 Kuşkonmaz: Vitamin ve mineral bakımından zengin olan kuşkonmaz kanser hücreleriyle de savaşıyor

14 Havuç: Kanserden, kalp hastalıklarından, yüksek kolestrolden ve görme bozukluklarından korur

15 Suteresi: Az kalorili ve bol mineralli bir antioksidan

16 Frenk üzümü: Cilde çok faydalı

17 Hindistancevizi sütü: Bakterilerle ve mantarlarla savaşan yağlar içerir

18 Uskumru: İçerdiği omega 3 asidi kolestrolü azaltıp kanserden ve kalp hastalıklarından korur

19 Lahana: Hücre yenilenmesine yardım eder

20 Kinoa: Aminoasit, vitamin, mineral ve lif deposu

Yaz gelinlerine özel zayıflama rehberi

Yaz gelinlerinin diğer gelinlere göre daha şanssız olduğunu belirten Dr. Fevzi Özgönül, yaz gelinlerine tavsiyelerde bulundu.


Dr. Fevzi Özgönül, “Yaz gelinleri diğer gelinlerden biraz daha şanssızdır. Çünkü eğer kilo problemi yaşıyorlarsa kilolarını kapatacak kadar kalın gelinlik giyemeyecekleri ve tüm gözler üzerlerinde olduğu için o en mutlu günlerinde doyasıya eğlenemeyecekler.” dedi.

Tavsiyelerde bulunan Dr. Özgönül, şöyle konuştu:

“Tavsiyem, bu durumu boş verip bu mutlu günlerinde doyasıya eğlenmeleri. Fakat ister istemez gelinlik provalarında biraz daha sıkı bir gelinlik almaya çalıştıkları için bazen düğün günü gelinliklerinin bile içerisine girmekte zorlanabilirler. Bu durumla karşılaşmak istemeyen gelinlere son 1 hafta uygulayabilecekleri önerilerim olacak. Unutmayın, son 1 hafta bu önerilerin dışına çıkmazsanız ve yakın bir zaman diliminde diyet (son 2 ay içerisinde) yapmadıysanız ve en önemlisi şeker hastalığı, insülin direnci, hipoglisemi veya tiroidin yavaş çalışması gibi bir rahatsızlığınız yoksa bu son hafta uygulaması size 1 bedene kadar küçülme sağlayabilir.”



Gelinlere özel 6 günlük beslenme düzeni:

Düğün günü: Sabah elma sirkeli suyunuzu içtikten sonra 1 haşlanmış yumurta 2-3 zeytin yiyerek güne başlayın.

Öğlen: 1 kâse yoğurt, 3-4 tam ceviz ve 1 avuç kadar meyve yiyebilirsiniz.

Akşam: Bol eğlenmeyi ve düğün yemeklerinden yemeyi unutmayın.

Son hafta heyecan çok yüksek olacağı için çok açlık hissetmeyeceksiniz. Bu önerilerimizi arada tekrar etmeyin. Bu önerilerimiz düğüne son bir hafta kala başlanıp düğün günüyle sonlanır.
Yukarıda bahsettiğim bir rahatsızlığınız varsa sakın uygulamayın.
Öğlen yemek miktarını seçerken her gün tabaktaki miktarı biraz artırabilirsiniz fakat 1 tabaktan fazlasına çıkarmayın.
Kesinlikle arada atıştırmayın ve su içmeyi unutmayın.
Hareketleri de sakın unutmayın.


4 günde zayıflama rehberi:

1. ve 2. Gün: Güne erken başlamaya çalışın. Sabah kalkınca 1 bardak suya 1 tatlı kaşığı elma sirkesi koyup için ve 30 dakika bekleyin, sonrasında kahvaltınıza başlayın. Kahvaltınızda ekmek olmayacak, beyaz peynir, ceviz içi, biraz domates ve salatalıkla 10 sap maydanoz olsun. 1 adet yumurta yiyebilirsiniz.

Aralarda kesinlikle 1 fındık tanesi bile yemeyin, bol su için, çok açlık hissederseniz ayran veya süt içebilirsiniz.

Öğlen yemeğinde 1 tabak dolusu etli veya tavuklu bir sebze yemeği yanında 2-3 ceviz yiyin.
Saat 19.00’da (öğlen yemeğini en geç 14.00’te yemeniz gerekiyor) bir kâse (normal büyüklükte) yoğurt içerisine 1 avuç kadar meyve rendeleyin ve 2-3 cevizle bunu yiyin.

Öğün aralarında içebildiğiniz kadar su için, gece çok açlık hissederseniz 1 bardak süt veya ayran içebilirsiniz.

Akşamüzeri 1 saat kadar yürüyüş yapın ve gece yatmadan önce 3 kez 2’şer dakika zıplayın.
3. ve 4. Gün: Sadece sabah yumurta yemeyin, diğer her şeyi aynı şekilde yapın, sadece saat 19.00'da yoğurt-meyve ve ceviz yerine 1 büyük bardak ayran ve soda için.

Yürüyüşü ve geceleri yatmadan önce zıplamayı unutmayın.

2 Ağustos 2015 Pazar

Yogaya başlamak için 9 neden

Fiziksel olduğu kadar ruhsal gelişime de yardımcı olan yoga aslında bir yaşam tarzı. Yoga eğitmeni Ayşe Onursal, yaşı ve zamanı yok dediği yogayı neden yapmak gerektiğini paylaşıyor.


1.Daha güçlü ve esnek bir bedene sahip olmak.

2.Beden, zihin ve ruh birlikteliğini aynı anda kullanma becerisini kazanmak.

3.An'a ve bedene odaklanmayı öğrenmek ve bunun tüm getirilerini hayatın her alanında kullanabilmek.

4.Nefesinin farkına varmak, nefesin bedeni nasıl beslediğini, rahatlattığını, ve odaklandırdığını görmek.

5.Bedeninin sınırlarını tanımak, güçlü ve güşsüz olan yerlerini keşfetmek.

6.Zor pozlar sırasında nefesini kullanarak sabır etmeyi öğrenmek ve bunu günlük hayatın gel git'leri arasında kullanma becerisini geliştirmek.

7.Stresi azaltmak.

8.Kendine özen göstermek.

9.Her şeyden önemlisi eğlenmek.

(Kaynak: vogue.com.tr)

Tatilde Kilo Vermenin 7 Yolu



1. Gideceğiniz yere sağlıklı atıştırmalıklar götürün

Deniz konsepti insanı acıktırır. Plaj çantanızda ani açlık ataklarına iyi gelecek elma, salatalık, havuç gibi kalorisi düşük atıştımalıklar, yaban mersini, badem gibi güneş altında antioksidan takviyesi verecek kuruyemişler ve glutensiz protein bar’lardan bulundurmalısınız.

2. Yerel mutfakları deneyin

Yabancı bir ülkeye seyahat edecekseniz, fast food’lardan uzak durun. Onun yerine gideceğiniz yerin lokal mutfağını deneyin. Ismarladığınız tabağı birisiyle paylaşmak kalori kontolü yapmanıza yardımcı olur.

3. Tatlıya kısa süreliğine veda edin

15 günlük bir tatil planınız var. Öğünlerinizi atlamayın ama tatlı ve şekere bu süre zarfında veda edin. Farka inanamayacaksınız.

4. Hep aktif kalın

Elbette yatıp dinleneceğiniz saatler olacak ama tatilin genelinde yürümeye, yüzmeye ve su sporlarına sıkça yer verin. Özellikle yüzmek, farkında olmadan tüm kasların çalışmasını sağlayacaktır. Yarım saatlik yüzme, hızınıza bağlı olarak 250 ila 400 kcal yakmanızı sağlar. Ayrıca yüzme sırasında suyun masaj gücüyle cildinizin sıkılaştığını hissedeceksiniz.

5. Günlük bir egzersiz uygulayın

Tatile çıkmadan bir personal trainer’dan size uygun program yazmasını isteyebilirsiniz. Ayrıca vücudu esnetmek rahatlamanızı ve stresten uzaklaşmanızı sağlayarak metabolizma üzerinde etki sağlar. Temel yoga hareketlerini uygulayabilir, dışarda açık havada yarım saatlik bir koşu yapabilir veya sadece ip atlayabilirsiniz, ne yaparsanız yapın önemli olan her gün yapmanız.

6. Rutini değiştirin

Her zaman yediğiniz tarzda gıdalara ara vermek metabolizmaya hız kazandırır. Mesela gluten içeren gıdalara tatil zamanı ara vermek, ciddi anlamda kilo kontrolü sağlayacaktır. Bu ne demek, beyaz un, buğday, tam buğday, kepek, yulaf gibi karbonhidratları tüketemezsiniz. Ancak beyaz pirinç ve patates serbest.

7. Paketli Gıda Tüketmeyin

Paketli herşey ekstra yağ , şeker ve katkı maddesi demek. Siz tatile çıkmışken vücudunuz da tatile çıksın ve paketli gıda detoksuna girsin. Onun yerine taze sebze ve meyve ve balık gibi doğal ve hazmı kolay gıdalar tüketmeye özen gösterin. Paketli gıdalardan uzak durmak, günlük ortalama 300 Kcal daha az almanızı sağlayacaktır.

(Kaynak: vogue.com.tr

1 Ağustos 2015 Cumartesi

1 Haftalık Yaz Diyeti

7 günlük diyet programı ile haftada 2 kilo vermeye ne dersiniz?


1.Gün

Sabah:
1 dilim beyaz peynir, 2 adet ceviz içi, yeşillik, 2 ince dilim tam buğday ekmeği

Ara:
8 adet çilek

Öğle:
Hindi salata veya beyaz peynirli salata, 1 dilim tam buğday ekmeğiAra:
7-8 fındık veya badem, 1 kaşığı yaban mersini

Akşam:
1 tabak zeytinyağlıtaze fasulye, 1 kase yoğurt, 1 dilim ekmek

Ara:
1 bardak sade kefir

2. Gün

Sabah:
1 kase light süt veya yoğurt, 4 kaşık müsli, 3 kuru kayısı veya erik, 5 bademAra:
15 iri tane üzüm

Öğle:
1 kase soğuk çorba (yoğurtlu ve buğdaylı), tavuk şiş, çoban salata

Ara:
2-3 adet kepekli grisini, 1 dilim az yağlı beyaz

Akşam:
1 adet zeytinyağlı enginar, yoğurt, 1 dilim ekmek

Ara:
1 küçük yeşil elma

3.gün

Sabah:
Diyet kaşarlı tost

Ara:
10 adet erik

Öğle:
3 adet ızgara köfte, yoğurtlu semizotu salatası, 1 dilim tam buğday ekmeğiAra:
1 adet meyveli light kefir

Akşam:
1 kase domates çorbası, 1 tabak zeytinyağlı bakla, dereotlu yoğurt

Ara:
1 porsiyon meyve

4.gün

Sabah:
Menemen (1 yumurta ile), 1 dilim ekmek

Ara:
1 dilim ananasÖğle:
1 su bardağı haşlanmış kepekli makarna, brokoli salatası (limonlu) Yoğurt

Ara:
½ paket diyet bisküvi

Akşam:
Izgara balık, yeşil salata, 1 dilim ekmek

Ara:
200 g karpuz

5.gün

Sabah:
Tam buğday unu ile yapılmış orta boy krep, 1 yemek kaşığı yağsız lor peyniri ve maydanoz

Ara:
200 g kavun, 5 badem

Öğle:
1 tabak zeytinyağlı barbunya veya Meksika salata, 1 dilim ekmek

Ara:
1 adet light kefirAkşam:
1 kase sebze çorba, Izgara biftek ve közlenmiş patlıcan

Ara:
1 meyve, 1 bardak süt (light)

6. Gün

Sabah:
Tam buğday ekmeği ile yapılmış beyaz peynirli, domatesli kekikli tost

Ara:
1 adet yeşil elma (kabuklu)

Öğle:
Tavuklu salata, 2 yemek kaşığı haşlanmış buğday, ayran

Ara:
2 top sade veya meyveli diyet dondurmaAkşam:
Zeytinyağlı kabak kalye, 2 kaşık bulgur veya bulgurlu göbek salata, yoğurt

Ara:
20 adet kiraz

7.gün

Sabah:
1 adet haşlanmış yumurta, 1 dilim yağsız dil peyniri, maydanoz, roka, nane, 1 dilim tam buğday ekmeği

Ara:
10 fındık

Öğle:
Ton balıklı salata 1 dilim ekmek

Ara:
Yoğurt, 3 adet kuru kayısı veya erik

Akşam:
İmambayıldı, cacık, 1 dilim ekmek

Ara:
1 porsiyon meyve

(mahmure.com)